Genelkurmay ve emniyetteki Said Nursi belgeleri

Yüksel, Said Nursi ile ilgili Genelkurmay ve Emniyet arşivlerine ulaşmak istediğini ancak buna izin verilmediğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi

Araştırmacı-yazar Müfit Yüksel, Said Nursi ile ilgili Genelkurmay ve Emniyet arşivlerine ulaşmak istediğini ancak buna izin verilmediğini söyledi. Yüksel, Said Nursi’yle ilgili Emniyet’in elinde 170 kadar fotoğraf ve belge olduğunu da belirtti.

Müfit Yüksel, Yeni Aktüel'den Birol Biçer'in sorularını şöyle cevapladı:

Said Nursi’nin hayatı üzerine bir kitap hazırlığındasınız. “Hür Adam” filmi onu yansıtabiliyor mu?

Bediüzzaman’ın eserlerinde, “Tarihçe-i Hayat’ında birçok şey yazılmış ancak detaylar oldukça eksik. Birçok şey aydınlığa kavuşmuyor. Ben şu sıralar onun hayatıyla ilgili kapsamlı bir çalışma yürütüyorum. Ancak ailesinden, yakınlarından başlayarak çevresinden, hocalarından, hayatına giren insanların kim olduğuna, yaşadığı bölgenin şartlarına, bölgedeki aşiretlere, medreselere, ailelere kadar onun hayatı çerçevesine giren konularda yeterli bilgi yok. Oysa bende bunlarla ilgili oldukça bilgi ve belge mevcut... Gerek anne, gerekse baba tarafımın Said Nursi ile ailevî ve coğrafî yakınlığı sebebiyle onunla ilgili şeylerin birçoğunu biliyoruz. Bu belgelerin bir kısmını, örneğin Mustafa Sungur aracılığıyla babama gönderdiği mektup gibi, kabriyle ilgili vasiyetnamesi gibi belgeleri kitabı beklemeden yayımladım. Sadece bazı tanıkların ifadeleri üzerinden değil de bazı konularda arşiv belgeleri üzerinden gidilebilseydi, tartışmalı kılmadan daha net olarak film çekilebilirdi.

Türkiye’de farklı İslami kesimlerde bile birçok farklı Said Nursi algısı var gibi...

Bu algı bölgelere göre ayrılıyor. Bazı bölgelerde Kürtlerin tepkileri söz konusu. Resmî ideolojiyi benimseyen kesimlerde Said Nursi’yi kanun dışı görme eğilimi var. Onlar açısından Nursi, hakkında konuşulamaz, yazılamaz bir kişilik... İslamî kesimde de farklılaşan bir algı var ona karşı. Bir kısmı onu tarikat karşıtı olarak gördükleri için ona muhalif duruyorlar. Oysa ona danışan, konuşan, ondan istifade eden tarikat mensupları da vardı. Medineli Hacı Osman Efendi. Cizreli Şeyh Nurullah veya Gönenli Mehmed Efendi gibi... Hatta Abdülhakim Arvasi, Bediüzzaman’a çok karşı olmasına rağmen onun amcası Seyit Şefik Arvasi gibi onunla beraber hapiste yatanlar da vardı. Bu anlamda gruplar arasında Said Nursi’ye karşı farklı yaklaşımlar, farklılaşan Bediüzzaman algıları var.

Said Nursi kimliği son dönemlerde giderek geniş kitlelere yayılmaya başladı. Bu film de bunun şimdilik zirve noktasını teşkil ediyor. Ama gerçekte onun hayatıyla ilgili objektif araştırma yapılabildi mi?

Daha önceleri resmî ideolojinin baskısı vardı. Bunu o sürecin sona ermesinin bir işareti olarak görmek gerek, özellikle Şerif Mardin’in sosyolojik olarak Said Nursî'yi incelemesinden sonra Bediüzzaman’ın geniş kitlelere açılmasının yolu açılmaya başladı. Ama yine de engeller var. Mesela, ona ve dönemine ait tarihî bilgilerin bulguların test edilmesi açısından 31 Mart Vakası’na dair belgelere ulaşılması için arşivlere yapılan bütün araştırma başvurulan reddedildi. 31 Mart’a ait belgeler tamamen askeriyenin elinde, Genelkurmay’da ATASA arşivinde. Fakat askeriye her ne pahasına olursa olsun 31 Mart belgelerinin araştırmacılara, okuyuculara açılmasına imkân vermiyor. Dolayısıyla Said Nursi’nin o dönemlerine dair bilgiler karanlıkta kalıyor.

Şimdiye kadar hiçbir başvuruyu kabul etmediler mi?

Bugüne kadar bu konuda yapılan bütün talepler reddedildi. Said Nursi’ye dair resmi belgeler kimseye açılmıyor. Cumhuriyet öncesi bir dönem hakkında bu kadar ketum davranılması oldukça dikkat çekici. Bir ikinci olay... Barla Platformu’nun direktörü Said Yüce 2007-2008’de Said Nursi’ye dair belge ve fotoğrafları incelemek üzere Emniyet Genel Müdürlüğüne başvurmuş ancak başvurusu reddedilmiş. Sebebi olarak “çok yüksek seviyede gizli bilgiler ihtiva etmesi” gösterilmiş. 2008’de bu redde itiraz edilmiş. Bilgi edinme kurulu bu itirazı incelemiş ve tekrar ret kararı vermiş. Yani mevcut durumda Said Nursi hakkında resmî evraklar üzerinden ciddi bir araştırma yapılamıyor.
 
Dolayısıyla “Hür Adam” da dâhil topluma tam anlamıyla yansıtılamıyor mu?

Bediüzzaman’ın birçok yönüne dair bilgiler belgesel anlamda karanlıkta kalıyor. Said Nursi’yle ilgili Emniyet’in elinde 170 kadar fotoğraf ve belge olduğu söyleniyor. Bunların hiçbirisini vermiyorlar. 

Güncel Haberleri