Ebru Baran'ın haberi
Seviye Belirleme Sınavı’na (SBS) bir ay gibi bir zaman kala öğrenciler bir yandan sınav için son çalışmalarını yaparken, bir yandan da girmeyi hayal ettikleri lise için önlerine bir hedef koymaya başladılar. Bunun için ellerindeki en önemli veri Milli Eğitim Bakanlığı’nın açıkladığı liselerin taban ve tavan genel başarı sırası olan öğrenciler, bu sene MEB’in okula en son giren öğrencinin genel başarı sıralamasını açıklamaması tepkilere yol açtı. Şimdi tüm öğrenci, veli ve öğretmenlerin Bakanlıktan ricası bu sıralamanın da bir an önce açıklanması ve bir hedef için çalışan öğrencilerin, hedeflerini belirlemekte daha sağlıklı karar verilmesine yardımcı olmaları.
EN ÖNEMLİ GÖSTERGE EKSİK
Liselere giriş sınavlarının istatistikleri yayınlanıp, okulların taban puanları, yüzdelik dilimleri gibi istatistikler verilirken, o okula en son sırada giren öğrencinin genel başarı sırası da veriliyordu. Bu bilgi, öğrencinin sağlıklı tercih yapmasında en önemli dayanağı oluşturuyordu. Fakat bu sene, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2009 SBS istatistiklerini yayınladığında bu bilgiyi es geçmesi tepkilere yol açtı. MEB’nın bu şekilde 2010’da tercih yapacak öğrencileri en önemli göstergeden mahrum ettiğini söyleyen Pianalitik Yayınları Rehberlik Editörü İsmail Baran, “Halbuki 2006’dan itibaren bu veriler açıklanıyordu. Sadece taban puanlara bakarak okul tercihi yapmak öğrencileri yanlış yönlendirebilir. Zira taban puanlar seneden seneye farklı unsurların (arz-talep, sınav istatistikleri vb.) etkisiyle değişiklik gösterebilir. Öğrenci, başarı sırasını da bilmeli, yüzdelik dilimini de görmeli ki sağlıklı bir değerlendirme ile isabetli tercih yapabilsin” dedi.
SORU İŞARETLERİ ORTADAN KALKMALI
2006’dan itibaren liselere giriş sınavları istatistiklerinde okullara yerleşen en son öğrencilerin genel başarı sıraları yer alırken, bu yıl neden verilmediğini anlamlandıramadığını söyleyen İsmail Baran, “Hem öğrencileri sınavlara hazırlayan eğitimcilerin, hem de öğrenci ve velilerin bu bilgiye ulaşma hakkı var. Kamuoyunun zihninde farklı soru işaretlerinin oluşmasını acaba Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri umursamıyor mu? ÖSYM her sene sınavlara ait istatistikleri büyük bir şeffaflık içerisinde yayınlarken, hatta sistem değiştiğinde yeni sisteme göre verileri dönüştürerek öğrencilerin tercih döneminde işlerini kolaylaştırma gibi bir yol izlerken, Milli Eğitim Bakanlığı neden bu hassasiyeti göstermiyor ya da çekingen davranıyor? Halbuki liselere girişte öğrenciler ağabeylerine ablalarına göre daha bilinçsiz ve hataya daha fazla açıklar. Dolayısıyla bu durumu da gözeterek özen göstermek gerekmiyor mu? Sınavlardan sonra tercih aşamasında öğrencilere yardımcı olacak bu verilerin bir an önce açıklanması gerekiyor. Bakanlıktan bu konuda duyarlılık bekleniyor” diye konuştu.
‘SORU’N KALMASIN?
Soru: Bir sınav kötü geçince moralim bozuluyor. Ailem ve öğretmenlerim bana güveniyor, ama ya güvenlerini boşa çıkarırsam?
Cevap: Test çözüyorsunuz. Dersleri takip ediyorsunuz. Deneme sınavları çözüyorsunuz. O zaman niçin endişe duyasınız ki? Bunları yapan biri sınava hazırlık için gerekli şeyleri yapıyor demektir. Birkaç sınavdan düşük net almak SBS’yi kazanamamak anlamına gelmez. Bir laboratuarda deney yapılıyor. Büyük bir akvaryum var. İçine bir büyük balık ve çokça küçük balık atılıyor. Büyük balık acıktıkça küçükleri yiyor. Daha sonra akvaryumun ortasına dikey bir cam yerleştiriliyor ve akvaryum ikiye ayrılıyor. Büyük balık bir tarafa küçük balıklar da diğer tarafa yerleştiriliyor. Büyük balık cam bölmeyi geçmek ve küçük balıkları yemek için defalarca deneme yapıyor. 28 saat sonunda büyük balık artık diğer tarafa geçmek için mücadele etmeyi bırakıyor. Deneyi yapanlar, sonunda cam bölmeyi kaldırıyorlar. Sonuç: Büyük balık küçükleri yemek için hiçbir hamle yapmıyor. Saatler geçtiği halde onları yemek için harekete geçmiyor. Niye acaba? Başarısız hamleler, inancını kırmıştır. Başarıya olan inancınızı hiç yitirmeyin. Sınavları ölüm kalım meselesi olarak görmeyin. Kazansanız da kazanmasanız da aileniZ her zaman yanınızda olacaktır.
Star