Gençlik

Mehmet Ali KAYA

Gençliğe yaşlılardan daha çok hürmet etmeliyiz.

Gençlere çok değer vermeliyiz. Bu günün küçüğü, yarının büyüğüdür. Onlara değer vermezsek, geleceğimizi karartırız; saygı da göremeyiz. İnsan vermediğini isteyemez; istese de hak etmediği için alamaz.

Gençler öğrenmeye meraklıdır, öğretilebilirler. Fedakârdırlar az ile yetinirler. Cesurdurlar, gözü pekdirler ve bu nedenle kahramanlar gençlerden çıkar. Vefakârdırlar, kendilerine yardım eden ve iyilik yapanları asla unutmazlar. Çalışkandırlar ve az bir ücrete kanaat ederler. Utangaç ve hayâ sahibidirler en basit bir kusurdan dolayı yüzleri kızarır. Hata ettikleri zaman özür dilemesini bilir ve düzeltirler. Büyüklerin ellerinden öperler ve saygıda kusur etmezler.
Hayatı tanımadıkları için umutları, beklentileri ve hayalleri vardır. Ailelerini, komşularını, arkadaşlarını, kasabalarını ve ülkelerini çok ama çok severler. Çok iyi niyetlidirler. Güvendikleri zaman aşırı güvenirler; sevdikleri zaman canlarını feda edecek şekilde severler ve yeri gelince gözlerini kırpmadan canlarını feda ederler.

Ama ne var ki biz büyükler onlara her türlü kötülüğü öğretiriz. İyi bir eğitim vermeyerek cahil kalmalarını sağlarız. Sonra onları cahillikle suçlarız… Fedakârlılarından yararlanır sonra haklarını vermeyerek istismar ederiz. İstedikleri zaman da azarlayarak ve suçlayarak üste çıkmaya çalışırız. Adam yerine koymayız. Kendilerinden bize iyilik etmelerini isteriz; yardıma koşarlar ama bizden yardım talep ettikleri zaman yanımızdan kovarız… Hayal kırıklığına uğratırız… Sonra döner onları yardım etmemekle suçlarız…

Umutları ve beklentileri vardır; ama biz onları hayal kırıklığına uğratırız. Boş vaatlerle aldatır, sonra vaatlerimizi yerine getirmeyiz. Sevgilerine karşılık vermez, duygularını hiçe sayar, çoğu zaman da onları aldatırız.  Bütün bunları yaptıktan sonra onlardan saygı ve sevgi bekleriz.
Vermeyen almayı hak edemez. Örnek olmayanın örnek davranış bekleme hakkı yoktur.

**
Genç, akıl ve baliğ olduktan sonra kırk yaşına kadar olan devreye verilen isimdir. Kişi gençliğinde ne ile meşgul olursa istidat ve kabiliyetleri o yönde inkişaf eder. Sonra kırk yaşına gelince bu kendisinde adet ve vazgeçemeyeceği huy haline gelir. Bu nedenle gençliğini hayırlı işlerde geçirenler kurtuluşa erenlerdir.

Gençlerine değer vermeyen milletler medeniyet ortaya koyamazlar. Gençlerini eğitmeyenler de iş adamı, ilim adamı, sanatkâr, şair, edebiyatçı, müzisyen, sanatçı, devlet ve siyaset adamı yetiştiremezler. Gençlerini eğitmeyenler sefahat, anarşi, zulüm ve taşkınlığa sebep olurlar. Bu nedenle gençlik milletler için hem avantaj hem de dezavantajdır.

Gençlik geleceğin teminatıdır. Gençliği eğitenler gelecek medeniyetin temellerini atarlarken, gençliğini başıboş bırakıp ihmal edenler ise felaketlerini hazırlarlar.

İslam felsefesinde gençlik “fütüvvet” genç ise “fetâ”dır. Bu, yiğit anlamına gelen bir tabir olup, “doğruyu yapan ve yanlışa müsaade etmeyen” manalarını içerir. Bu nedenle genç doğruluğu öğrenen ve yaşayan, yanlışa müsaade etmeyen yiğit ve er kişi anlamına gelir.

Kur’ân-ı Kerimde gençlerin örneği Hz. İbrahim (as) olarak gösterilmiştir. Hz. İbrahim (as) genç yaşında Allah’ı bilen ve bulan, kavminin putperestliğine ve bundan kaynaklanan geleneklerine karşı çıkan yiğittir. O derece yiğitçe hakikati ve gerçeği savunur ki anne-babasına, yakınlarına ve Nemrud’un zulmüne pervasızca karşı çıkar. Tek dayanağı Allah’a olan imanıdır. Bu imanı delillerle takviye etmiş, aklını ikna ve kalbini tatmin etmiştir.

Kur’ân-ı Kerim yine gençlere örnek olarak “Ashab-ı Kehfi” gösterir. Onlar hak ve hakikat için, hak dinde sebat ederek zamanın zalim ve putperest hâkimine karşı mücadele ederek idama mahkûm olmuşlardı. Yüce Allah onların bu mücadelelerine ve hizmetlerine mükâfat olarak saklandıkları mağarada korumuş ve üç yüz sene sonraki insanlara da ibret sebebi yapmıştır. Onların ibretli hayat hikâyelerini bizlere anlatmak için kendilerinden bahseden sureye “Kehf Suresi” adını vermiştir. Peygamberimiz (sav) de ahir zamanda Deccal ile mücadele edecek olan gençleri “Eshab-ı Kehfe” benzeterek “Mehdinin yardımcıları eshab-ı kehf olacaktır” buyurmuşlardır.

Peygamberimiz (sav) “Gençler beni tasdik etti; yaşlılar bana karşı çıktı” buyurarak gençlerin yeniliğe ve yeni düşüncelere açık olduğunu, hak ve hakikati idrak etmede yaşlılardan daha akıllı olduklarını ifade etmiştir. Bu nedenle yaşlılardan ziyade gençlere değer vermek ve onları eğitmek için çalışmak gerekir. Bu yaşlılara hürmet ve saygıda etmek anlamına gelmez.
Genç ve yiğit bilgi ve yaşça kendisinden büyüğüne hürmet eden, küçüğüne ise şefkat ve merhametle karşılık verendir. Saygı ve sevgi onun ahlakıdır. Büyüklere hürmeti ile sevgiyi, küçüklere şefkati ile de saygıyı hak eder. Genç her ne kadar hissiyatına eşit olsa da aklını ihmal edemez. Bu nedenle genci anlamak lazım ama bu ona hak vermek anlamına gelmez.

Gençlik bahar mevsimine benzer. Bahar mevsiminde ağaçlar çiçeklerini açarlar ve meyveye dururlar. Şayet o çiçekler meyve verecek şekilde kendilerini geliştirmezler ve meyveye yönelik faaliyetlerde bulunmazlarsa çiçek olarak kurur giderler. Bir zaman bahçeyi güzelleştirir ama kendisine faydası olmaz. Meyveye durursa hem kendisine hem ondan meyve bekleyenlere faydası dokunur. Meyvesinden bahçe sahibi istifade eder, meyve içindeki çekirdeği ile yeni bir ağaca dönüşme ve gelecekte de kendisinden sonraki nesillere bir çekirdek olma yolunu takip etmiş olur. Bunun için gençlerin himmet ve gayret sahibi olması ve geçici rüzgârlara aldanmayarak çok çalışması, kendisine faydalı olanlara yönelip, zararlı olanlardan sakınması gerekir. Bunun için de büyüklerinden, öğretmenlerinden ve örnek insanlardan yardım alması gerekir. Genç bilmelidir ki “Allah yeri göğü, içindekileri ve insanları boş yere yaratmamıştır.” (Sad, 38:27)

Genç cesurdur, güçlüdür ve gözü pektir; umutları ve hayalleri vardır. Hayallerini gerçekleştirmek ve umutlarını yeşertmek için çalışır; zorluklarla mücadele eder, öğrenir ve öğrendiklerini hayata geçirir. Umutla ve gayretle hizmet eder, öğrenme gayreti içinde olur. Öğrenmeye isteklidir. Bunu yaparken hata da yapabilir. Büyüklerin onlara yardımcı olması, hayallerini yıkmaması gerekir.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.