Derviş Genç'in haberi:
İddiaya göre, geçen yıl temmuz ayında Eyüpsultan’daki çınarların bir kısmı önce matkapla delindi, ardından bu deliklerden kimyasal madde enjekte edilerek zehirlendi. Bir süre sonra kuruyan ağaçlar yetkililer tarafından kesildi. Ağaçların bulunduğu alan İstanbul Türbeler Müze Müdürlüğü’ne bağlı. Konuyla ilgili yaklaşık 15 gün önce bilgi almak için dilekçeyle resmî talepte bulunduğumuz İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden hâlâ bir cevap gelmedi. İstanbul’un çeşitli yerlerinde asırlardır varlıklarını sürdüren anıt ağaçlar, kente adeta bekçilik ediyor. Eski külliyelerde, köşk ve saray bahçelerinde sıkça karşılaşılan, insan hayatının 15-20 katı ömre sahip anıt ağaçlar, dönemin en önemli olaylarının canlı birer tanığı. Peki bu ağaçlar yeterince korunabiliyor mu? Yaşları 300 yıldan fazla olan anıt ağaçlarda pek sorun görülmüyor. Fakat 100-200 yıllık ağaçlarda durum içler acısı. Ortaya atılan son iddia Eyüpsultan Camii ile Şehzadebaşı Camii’nde bulunan yaklaşık 10-12 çınar ağacının zehirlenerek kurutulduğu yönünde. İddianın sahibi olan ve İstanbul’da görev yapan üst düzey yetkili, kısa bir süre önce eline ulaşan 60 fotoğrafın asırlık çınar ağaçlarının matkapla delindiğini kanıtladığını söylüyor. Bir ağaçta yaklaşık 2-3 kadar matkapla açılmış delik bulunuyor. İddiaya göre bu işi yapan kişi daha sonra bu deliklerden asit enjekte ederek çınarların kurumasına neden oldu. Fotoğraflarda Eyüpsultan Camii’nin iç avlusundaki çınarların çoğunluğu yemyeşil dururken yanı başındaki bazı çınarların kuruması dikkatlerden kaçmıyor. Tarihi iki camideki çınar ağaçlarının Temmuz 2012’de kurutulduktan sonra kesildiği iddia ediliyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Basın Danışmanlığı ise kurutulan çınar ağaçlarının bulunduğu alanın belediyenin sorumluluk sınırları içinde olmadığı bilgisini veriyor. Tarihi çınarların kurutulmasıyla ilgili, 29 Ocak 2013 tarihinde Ayasofya Müzesi’ndeki ofisinde görüştüğümüz ve o tarihte İstanbul Türbeler Müze müdürü olan Hayrullah Cengiz ise itiraf gibi bir açıklamada bulundu. Ağaçları matkapla delen kişiyi tanıdığını söyleyen Cengiz, “O işi yapan kişi bana geldi. Ağaçları matkapla delerek kuruttuğunu söyledi. Ben de yaptığı işin doğru olmadığını belirterek bir daha öyle bir şey yapmaması için kendisini uyardım. Bir daha yapmayacağına dair bana söz verdi.” diye konuştu.
Zaman