Doğu ve Güneydoğu'da işlenen faili meçhul cinayetlerde adı gündeme gelen JİTEM'in, bizzat kurucularından olan Binbaşı Cem Ersever'in 1993 yılında öldürülmesi olayında varlığının kabul edildiği belirlendi.
Cinayet dosyasında Ersever'in öldürülme şeklinden de yola çıkılarak JİTEM'deki eski göreviyle bağlantılı olarak öldürüldüğü ifade edildi. Jandarma tarafından hazırlanan ancak halen aydınlatılamadığı için kapatılamayan cinayet dosyasında, Ersever'den 'JİTEM Grup Komutanlığı'ndan emekli binbaşı' diye bahsedildiği ortaya çıktı.
Söz konusu dosyada ayrıca o yıllarda Ersever cinayetinin faili meçhul kalmaması ve aydınlatılması için 'dar kapsamlı bir araştırma yapıldığı' ileri sürüldü. JİTEM'in rutin dışı faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşacağı ifade edilen Ersever, 24 Ekim 1993'te Ankara'ya geldikten sonra kaybolmuştu. Ersever'in cesedi ise 4 Kasım 1993'te de Elmadağ'da ortaya çıktı. Kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü sır olarak kalan Ersever'in Başkent'teki evinde tuttuğu JİTEM arşivi de kaybolmuştu. Bugüne kadar açılan faili meçhul cinayetlere ilişkin davalarda JİTEM'in varlığı hep reddedilmişti. Ergenekon davalarının başlamasıyla birlikte mahkemenin böyle bir yapının ordu içinde olup olmadığı yönünde Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı'na başvurusu üzerine söz konusu kurumlar, resmi olarak, 'JİTEM yoktur' diyerek yanıt vermişlerdi. Binbaşı Ersever cinayetine ilişkin o dönemin Elmadağ İlçe Jandarma Komutanlığı ve Ankara İl Jandarma Komutanlığı arasında yapılan yazışmalarda "JİTEM''in varlığı açıkça kabul ediliyor. Jandarma'nın hazırladığı faili meçhul cinayet dosyasında 'JİTEM Grup Komutanlığı'ndan emekli binbaşı Ahmet Cem Ersever, eski göreviyle bağlantılı olarak elleri bağlı, ağzında bez, yüz kısmı bezle örtülü vaziyette, tabanca ile yakın mesafeden kafasının sağ tarafından iki kurşunla öldürülmüştür." deniliyor.
Zaman