Düşünce fabrikaları

Yaşar SÜNGÜ

Adına istişare dediğimiz şey; think tanklar. ABD'yi bugün süper güç haline getiren Think thanklar (düşünce kuruluşları) bizim hem milli hem de dini kültürümüzde mevcut.

Biz istişareden vazgeçip, ithal akılla yola devam ederken, onlar istişare metoduyla dünyayı yönetiyorlar.

Oysa batı ve ABD think tankların ne olduğunu bilmezken Bediüzzaman Said-i Nursi 1900'lerde Suriye'nin başkenti Şam'da İslam alimlerine verdiği hutbede, 'Asya'nın bahtının miftahı meşveret ve Şura'dır' diyerek, danışmanın ve fikir alışverişinde bulunmanın İslam dünyasının kurtuluşu olacağını söylemişti.

*

Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası ilişkiler alanında yeni bir döneme girildi.

Yeni dünyanın strateji merkezleri artık Think tankler (düşünce merkezleri).

Bugün think tankleri en fazla kullanan da ABD.

Rusya'nın bertaraf olmasıyla dünyanın tek gücü haline gelen ABD yönetimi gerek Amerikan iç ve dış politikasını, gerekse dünya politikasını bu merkezlerden yönetiyor.

*

Global Düşünce Kuruluşları Endeksi'ne göre 169 ülkede 6 bin 500'e yakın düşünce kuruluşu faaliyet gösteriyor. ,

1816 sayıyla en fazla düşünce kuruluşu ABD'de bulunurken, ABD'yi 425 kuruluşla Çin izliyor.

Türkiye'den ise 27 tane düşünce kuruluşu endekste yer alıyor.

Endeksin en dikkat çekici yanlarından birisi ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki düşünce kuruluşu sayısının yüzde olarak oldukça düşük bir pay alması gösteriliyor.

ABD ve Kanada'nın yer aldığı Kuzey Amerika yüzde 30 ile en fazla sayıda düşünce kuruluşuna ev sahipliği yaparken bu bölgeyi yüzde 27 ile Avrupa takip ediyor.

Türkiye'nin yer aldığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinin payı ise yalnızca yüzde 5...

*

Konuya Türkiye açısından bakıldığında bu konuda 'düşünce fakirliği' yaşandığı net.

Başta ABD ve diğer Batılı ülkeler olmak üzere dünyanın gelişmiş ülkelerinde düşünce merkezleri, ekonomik, siyasi, toplumsal ve kültürel alanlarda etkinliğini artırırken Türkiye'de düşünce merkezlerinin önemi (Hem devlet hem özel) henüz idrak edilmiş değil.

Böyle bir algılama sorunu var

*

Bu algılama sorununa dikkat çekmek isteyen Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV), bu kez düşünce kuruluşları konusunu gündeme taşıdı. Düşünce Kuruluşu yöneticisi, akademisyen ve işadamlarını bir araya getirerek, Düşünce Kuruluşlarının küresel yönelişlerde oynadıkları rollere dikkat çekti.

UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay'ın ifadesiyle, Düşünce Kuruluşları aslında bizim için yeni bir şey değil. Bizim geleneğimizde istişare diye bir mekanizma var.

Bir işe başlamadan önce bilenlere danışma ve onların düşüncesini-fikrini almak önemli kriterdir.

Aslında istişare işi de bir Düşünce Fırtınası ve ortak aklı bulma sürecidir.

Günümüzdeki Düşünce Kuruluşları ise bizdeki istişare sürecinin organize bir biçimde yapılması ve kurumsal bir niteliğe kavuşturulması.

Dünya ölçeğinde karmaşık ilişkileri analiz etmek ve politikalar üretmek için bu gerekli.

*

Düşünce Kuruluşu Uzmanı Nuh Yılmaz'a göre, devlet geleneği olmayan ABD Düşünce Kuruluşları ile yolunu aydınlattı ve bilgi-tecrübe eksikliğini hızla kapattı.

Düşünce Kuruluşlarının devletten en önemli farkı, gelişmelere hızlı tepki vermeleri ve pozisyon almaya yardımcı olmaları.

ABD hava hakimiyetini RAND isimli Düşünce Kuruluşu sayesinde kurmuş.

Düşünce Kuruluşları, iktidarların bilgi körlüğünü gideriyor.

Ancak bizdeki Tabela Tink-Tankları stratejik bir hedef üretmek yerine kurucularını veya bazı yöneticilerini medyada görünür kılmaktan başka bir işe yaramıyor.

*

İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Duran da 1990'lerde Türk Cumhuriyetleri'nin bağımsızlık kazanmasıyla ortaya çıkan fırsatı Türkiye'nin hazırlıklı olmadığı için değerlendiremediğini hatırlatarak, şimdi benzer bir durumu Arap Baharı ile güney coğrafyamızda yaşadığımızı, buralarda çıkan fırsatları kaçırmamamızı öneriyor.

*

Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yerli uçak ve yerli araba yaptığımızda batılı devletler bize, 'Biz araba da yaptık, uçak da yaptık, size de ucuza satarız. Ne gerek var' deyip bizi kandırdılar (herhalde!).

Aynı şeyleri bugün de düşünce kuruluşları için söylüyorlar galiba!

Devlet ve özel sektör yerli düşünce üretmek konusunda bir ihtiyaç hissetmediği sürece bu böyle devam edecek!

İnsanoğlu ihtiyaç hissederse hareket ediyor...

Yeni Şafak

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.