Danıştay mantık hatası yaptı

YÖK, Danıştay'ın katsayı kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde YÖK'ün katsayıları her yıl yeniden düzenlediğine dikkat çekildi.

21 Temmuz'da yükseköğretime girişte yeni sistem getirildiğini hatırlatan YÖK, "8. Daire dava konusu katsayı oranları ile 2009'da uygulanan katsayı oranlarını karşılaştırarak ciddi mantık hatası yaptı" dedi.
YÖK'ün meslek liseleriyle normal liseler arasındaki katsayıyı sembolik hale getiren düzenlemeyi iptal eden Danıştay'ın kararına dün mesai saatinin bitimine dakikalar kala itiraz etti. YÖK Başkanlığı'nın Danıştay'a sunduğu itiraz dilekçesinde, 21 Temmuz 2009'da yükseköğretime girişte yeni bir sistem getirildiği belirtilerek, "8. Daire dava konusu katsayı oranları ile 2009 yılında uygulanan katsayı oranlarını karşılaştırmak suretiyle ciddi bir mantık hatası yapmıştır" denildi.

Danıştay 8. Dairesi, İstanbul Barosu'nun ve bir öğrenci velisinin açtığı iki ayrı davada, YÖK'ün 17 Aralık 2009 tarihli kararının yürütmesini oy birliğiyle durdurmuştu. YÖK, 8. Daire'nin bu kararına itirazda bulundu. İtirazı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu görüşecek. Danıştay 8. Dairesi, YÖK kararının iptal istemini ise daha sonra esastan karara bağlayacak.

KAZANILMIŞ HAK OLMAZ

YÖK'ün Danıştay'a sunduğu itiraz dilekçesinde, katsayılarla ilgili belirlenen oranların gerekçeleri anlatıldı. Dilekçede, şunlar kaydedildi: "Katsayı oranları her yıl kurulumuzca yeniden belirlenmekte olup, bir önceki yıl uygulanan katsayı oranı nedeniyle kazanılmış bir haktan söz etme olanağı bulunmamaktadır. Ret kararlarının kesin hüküm oluşturmayacağını kabul eden Danıştayın bu ret kararları ile değişmesi mümkün olmayan bir hukuki statü oluştuğu iddiası kabul edilebilir olmadığı gibi, bilinen kararlarına da aykırıdır. Oysa, yeni bir sistem kurulduğu açıktır.'

KATSAYI HEP DEĞİŞTİ

"İdarenin takdir yetkisine sahip olduğu bir konuda yapmış olduğu bir düzenlemenin, yargı organlarınca iptal edilmemiş olması farklı bir düzenleme yapılamayacağı anlamına gelmez. 1998 yılında 0,2-0,5 olarak belirlenen katsayı oranlarının zaman içinde değiştirilmiş olması bunun somut örneği. 2002'de alan içi ve alan dışı tercihlerde kullanılacak katsayı aralığı 0,3-0,8 olarak değiştirilmiş, ardından 2006'da alan farklılaştırılmasına gidilmiş ve alan bilgisinin daha sağlıklı ölçülebilmesi için 4 olan alan sayısının 7'ye çıkarılmış olması değişen ihtiyaçlara göre yeni düzenlemeler yapılabileceğini göstermektedir. 8. Daire dava konusu katsayı oranları ile 2009'da uygulanan katsayı oranlarını karşılaştırmak suretiyle ciddi bir mantık hatası yapmıştır."

Bir değil, birçok formülümüz var

YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, itirazın reddedilmesi durumunda alternatifleri hayata geçireceklerini açıkladı. Atılım Üniversitesi'nde Mükemmelliyet Merkezi'nde incelemelerde bulunan Özcan gazetecilerin Danıştay'ın, YÖK'ün itirazını reddetmesi halinde yeni uygulamanın ne olacağı yönündeki sorusuna şu cevabı verdi: "Sık sık söylüyorum, çok alternatifimiz var. Öğrencilerimiz lütfen çalışmalarına devam etsinler. Onları şimdilik ilgilendiren bir şey yok. Bütün bu yapılan düzenlemeler, ikinci sınav sonrasına ait. Puanların nasıl hesaplanacağı ve yerleştirmenin nasıl yapılacağı ile ilgili. Onun için lütfen çalışmalarına devam etsinler." Özcan, yeni bir formülleri olup olmadığı sorusuna, "Bir değil, birçok formülün bulunduğunu" karşılığını verdi.

ÖNCE KARARI BEKLEYECEĞİZ

YÖK Başkanlığı da yazılı bir açıklama yaparak, 17 Aralık 2009 tarihli farklı katsayı uygulaması kararının hukukiliği ve itirazının kabul edileceği inancıyla Danıştay'a yapılan itiraz sonuçlanıncaya kadar konunun YÖK gündemine alınmayacağını bildirdi.

0.3 ve 0.8 artık geçmişte kaldı

Eski sistemdeki katsayı oranları ve buna ilişkin başarı puanları ile yeni sistemdeki puan aralıklarının karşılaştırıldığı dilekçede, "Dolayısıyla artık 0.3-0.8 katsayı oranlarından bahsetmek yersiz olduğu gibi bu oranların uygulanmasının da mümkün olmadığı" ifade edildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi: "Danıştay 8. Dairesi bu karşılaştırmayı yaparken önceki yıllarda uygulanan sınav sisteminin aynen devam ettiği, sadece katsayı oranlarının farklılaştığı varsayımına dayanmaktadır."

BARO'YA GÖNDERME

Davacı İstanbul Barosu için Danıştay'ın dediği gibi 'telafisi imkansız zararlar doğmadığı'nı belirten YÖK, "Tam tersine sınava girecekler açısından ortaya çıkan hukuki belirsizlik sebebiyle telafisi imkansız zararların doğacak" ifadesini kullandı.

İtiraz dilekçesinde YÖK, yeni katsayı düzenlemesi yaparken Anayasa ve yasalarla kendisine tanınan takdir yetkisini kullandığını hatırlattı. YÖK, İstanbul Barosu'na da göndermede bulundu. Hatırlanacağı gibi Danıştay, söz konusu kararı İstanbul Barosu'nun YÖK'ten davacı olması üzerine almıştı. Danıştay, yeni katsayı ile telafisi imkansız zararlar doğduğunu iddia etmişti. Dilekçede baronun değil, belirsizlik olması durumunda sınava girecek tüm öğrenciler açısından telafisi imkansız zararlar doğacağına dikkat çekildi:

"Davacı Baro'nun dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zarara nasıl uğrayacağı hususunda bir açıklama kararda yer almamaktadır. Dava konusu işlemimizde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ve işlemin uygulanması halinde davacı bakımından telafisi imkansız zarar ihtimali bulunmadığı gibi tam tersine sınava girecek herkes açısından ortaya çıkan hukuki belirsizlik sebebiyle dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasından ötürü telafisi imkansız zararların doğacağı muhakkaktır."

776 bin 744 kişinin katsayının bu şekilde uygulanmasından olumsuz yönde etkileneceği ifade edilen itiraz dilekçesinde katsayı düzenlemesinin AB'ye uyumun da önemli unsurlarından biri olduğu kaydedildi. YÖK'ün dilekçesinde yürürlüğü durdurulan yeni düzenlemenin AB'nin bu konudaki Bologna süreciyle uyumlu olduğu da vurgulandı.

Danıştay yetkisini aştı

Akademisyenler Derneği Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, 'katsayı çarpıklığı'nı bir an önce sona erdirmek için Meclisi ve YÖK'ü görev ve yetkilerine sahip çıkmaya çağırdıklarını açıkladı. YÖK'ün, katsayı adaletsizliğini giderme adına yaptığı son düzenlemenin de Danıştay tarafından iptal edilmesinin, yüzbinlerce genci ve ailelerini tedirgin ettiğini, katsayı adı altında gençler arasına nifak sokulmakta olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal şunları söyledi:"Yetenekli gençleri, sırf meslek lisesini tercih ettikleri için cezalandırmak hiçbir hukuk gerçeği ile bağdaşmaz. Danıştay'ın katsayı konusundaki kararı akademik çevrelerde ve kamuoyunda politik bir karar olarak algılanmaktadır. Ülkemizde hukukun yargı darbesine maruz bırakılmasının alışkanlık haline gelmesi, "yargıçlar oligarşisi" endişelerinin her geçen gün daha da pekişmesine neden olmaktadır." Danıştay'ın kararından hiçbir kesimin hoşnut olmadığını kaydeden Ünal, her kurum yasalarla belirlenmiş yetki ve sorumluluk alanında kalmaya mecbur olduğu kadar bu alanı korumaya da mecbur olduğunu kaydetti. Ünal, "Anayasal bir kuruluş olan YÖK'ü yetki ve sorumluluk alanına sahip çıkmaya çağırıyoruz. TBMM de kurumlar arası yetki gaspını önlemeye yönelik tedbirleri bir an önce almalı, öğrencileri YÖK ile Danıştay arasındaki çatışmanın mağdurları olmaktan kurtarmalıdır" diye konuştu.
Yeni Şafak

Eğitim Haberleri