‘Daire-i Şeriat’ ve ‘Daire-i İslâmiyet’ nedir, ikisinin arasında ne fark var?

Bediüzzaman Said Nursi'nin Yirmi Dokuzuncu Mektup'ta yer verdiği ifadenin anlamı nedir?

"Hatta bu neviden, değil yalnız daire-i şeriattan, belki daire-i İslâmiyet haricinde bulunduğunu bazı muhakkıkîn-i evliya hükmetmişler." ifadesinden şeriat dairesi ile İslamiyet dairesinin farklı kavramlar olduğu ve İslamiyet dairesinin şeriat dairesinden daha geniş bir anlam taşıdığı anlaşılmaktadır.

İslamiyet dairesi, imanın ve İslam'ın en temel prensiplerini, yani Allah'a iman, peygamberlere iman, kitaplara iman, ahiret gününe iman, meleklere iman, kaza ve kadere iman dediğimiz esasları kapsar. Kelime-i şehadet getiren herkes, bu dairenin içine girer. Daha çok iman esasları ve temel inançlar üzerinde durur. Bir kişinin Müslüman kabul edilmesi için gerekli olan asgari şartları ifade eder.

Mesela, kalbinde Allah'ın varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed'in (asm) peygamberliğine inanan ve bunu diliyle ikrar eden bir kişi, namaz kılmasa, oruç tutmasa veya diğer şer'i hükümleri tam uygulamasa bile, "İslamiyet dairesi içinde" kabul edilir. Ancak bu, o kişinin tamamen kurtulmuş olacağı anlamına gelmez; yalnızca en temel aidiyetini belirtir.

Şeriat dairesi, İslam'ın tüm emirlerini ve yasaklarını, yani helalleri ve haramları, ibadetleri (namaz, oruç, zekat, hac), muamelat (ticaret, aile hukuku vb.) ve ukubatı (cezalar) kapsar. İslam hukukunun bütüncül bir yaşam sistemi olarak ortaya koyduğu kurallar bütünüdür. Daha çok amel, uygulama ve hükümler üzerindedir. Bir Müslümanın hayatını İslam'a uygun olarak nasıl tanzim etmesi gerektiğini belirler.

Mesela beş vakit namazını kılan, orucunu tutan, zekatını veren, haramlardan sakınan ve hayatını Kur'an ve Sünnet'e göre düzenlemeye çalışan bir kişi, şeriat dairesi içinde hareket ediyor demektir.

Bazı muhakkik evliyalar, bazı meczub-u manevi ve sekir halindeki evliyaları sadece şeriatın kurallarına aykırı olmakla kalmayıp, İslamiyet'in en genel ve temel dairesinin bile dışına çıktığına hükmetmişlerdir.

Normalde bir fiil şeriata aykırı olabilir (örneğin yalan söylemek, gıybet etmek gibi). Ancak metinde bahsedilen durum, sadece bu tür bir şeriat ihlali olmakla kalmıyor, aynı zamanda kişinin İslamiyet'in en temel inanç ve kabullerinden bile uzaklaştığını düşündürecek kadar ciddi bulunuyor. Yani kişinin İslam'a aidiyetini bile sorgulatacak kadar büyük bir sapkınlık veya hata olarak değerlendirilmiştir.

Sorularla Risale

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.

Nur Talebeleri Haberleri