Çok çok özledik

İsmail BERK

Arzuhaldir

Bir yangın yerine düştük. Yakan ahir zaman halleri… Yanan kalbimiz, imanımız…  Evladımız/geleceğimiz alevler içinde. Ruhu tutuşmuş, imanını yakıyor. Günahların ağır ve cazip davetinden zor kurtuluyoruz.

Bize bizimle başlayacak, beni ıslah edecek, iç iletişimimi açacak, beni bana anlatacak bir yol lazım. Bunalımın eşiğinde değil dibindeyiz artık. Geceler çok karardı. Bu sabahın müjdesi, ancak bu müjdelenen ana tanıklık etmek istiyorum.

Bu sensiz olmuyor. Metotlar, anahtar fikirler ve doğru kavrayışlara rehberlik edecek emirlerine amadeyiz. Amadeyiz diyoruz, ama pratikte kültürel reflekslerin, hamasetin ve ehliyetsiz beyanların kıskacında yöntemine uyamıyoruz.

Bitmeyen toplantılar, gizli kişilik çatışmaları, güç kavgaları, olay kritikleri ve hırsın beşeri zaaflarımızı besleyen girdabında öyle toplanıyoruz ki, öyle çoğalıyoruz ki, öyle coşuyoruz ki, tefekküre sıra gelmiyor. Hikmet, kaçıyor bizden. İrfan, yoldan geri dönüyor.

Ama niyetimiz iyi. Akla, hikmete, irfana dönmek istiyoruz. İstiyoruz, ama kurallara uymuyoruz/uyamıyoruz. Bu ciddi bir yöntem, eğitim ve beceri altyapısı istiyor. Böyle bir zihni ve iradi hazırlığımız ve usul eğitimimiz maalesef yok. İhtisas öncelikli, insaf odaklı, muhakeme merkezli, müzakere ağırlıklı beraberliklerin, sonu başta belli olmayan istişarelerine henüz başlayamadık.

Arzımız, kusurumuzdur. Ama seni sevdikçe, seni özledikçe ve hasretimizin ateşi ile yeniden kavruldukça, bunları seninle öğreneceğiz. Lütuf ver bize. Şefkatinle bak bize.

Hasarlı bir çağın çocuklarıyız. Ama ümidimiz de, kavlimiz de seninle ve hep sende.

Allah şahit ki, çok istiyoruz, çok çabalıyoruz, ama metot /usul ve tefekkür yörüngesinde tecdidin/yeniliğin fikri zeminini henüz inşa edemedik. Bunun pratiklerine, atölye çalışmalarına, uygulama disiplinine yeterince yatırım yapmış, zaman ayırmış değiliz maalesef. Şükür uğraşıyoruz. İlahi olanın ve seninle yaşanan modelin günümüze doğru tatbikinde, ilimle buluşacak ve tevhitle perçinlenecek bir eşikteyiz.

Dirilişe takatimiz tam yetmese de, yoldayız, teşebbüslerimiz var. Elbette yeterli değil, fakat inanıyoruz ki sebat ve sistemlerle yeniden çalışma pratikleri ve tecdit tasavvuru ile baharın yeni yetenek çiçekleri bu müjdeleri verecek.

İstişareyi, hür zeminde hür vicdanlarla, beklentisiz kalplerle, selim akıllarla feragat ruhlu adımlarla idrak edecek kurumsal hafızaya ve sürdürülebilir nebevi sisteme zihinlerimizi hazırladığımız oranda yeni inkişaflar gelecek ardından.

Lütuf buyur! Eşiği geçelim. Beşeriyetin kanayan vicdanını saralım. Birliği, bütünlüğü, kardeşliği, muhabbeti kainat sisteminde evrensel boyutta hayatın merkezine alalım. ihlasla çıkalım, küçük adımlarla ilerleyelim, karınca misali safımızı belirleyip insanlık ümmetine doğru imanın tefekkür okyanuslarına açılalım.

Bir nokta değerinde, kendi odağımızın/ilgimizin/yeteneğimizin üzerinden ilerleyelim. Çekirdeğimizi meyveye taşıyacak süreçlere girelim. Başka meyvelerin varlığındaki ilahi tasarrufu kalbi, zihni ve vicdani hassasiyetlerle kabullenelim. Onların farklılığı, itirazları, kendilerini icra biçimleri ve nihayetinde kudret toprağında “kün” emri ile toprağa düşmüş çekirdekleri,  kendi meyvesi için sevelim.

Çok mahcubuz, bir tezkiyeye/arınmaya ihtiyacımız var. Bir istiğfar lazım… Niyetimizin saflığında sana amadeyiz. Ama gel gör ki uygulama, onu düzenleyecek usul ve esasları tatbik edecek bir geniş tecrübe ve kapsayıcı denemeye haiz değiliz. Her an bir teşebbüs ile bunu aşmamız lazım.

Seninle, günümüze kadar nurlanan sünnet yolunu idrak etmek için çok ama çok çaba gerektiren ihtisaslı istişare ile muvaffakiyetin kapılarını çalacağız biiznillah.

Kendi noktamı ve ilgi alanımı seçiyorum. Onda inkişaf ediyorum. Diğer inkişaf zeminleriyle birlikte bahçe oluyorum. İş bölümü ve iş birliği içinde uzmanlıkların derin farkındalık görüşlerine ulaşıyorum. Böylelikle taksimül a’amal ve teşrik-i mesai’yi gerçek ruhuyla hayata geçirme iklimi oluşabilir. Topluma/ümmete/insanlığa açılmanın alfabesi bu…

Bir hizmete vesile olmayı, doğru usullerle ve fayda esaslı takdim nezaketi ve fedakarlık aşısı ile cazip kılabiliriz. Bu sistem süreçleri elbette ömür isteyen çaba ve altyapılarla bir sonraki kuşağa zemin hazırlamış olur. Kendini ve faaliyetini merkez görme hali, bunu zihnen engeller. Kabız yapar.  Şahs-ı manevinin dinamikleri buna bağlı. İhlas ve istiğna temel prensipleri ile birlikte.

Bunun takdir teşvik ve keşif yolunu rehberliğinde yapmanın nasibini diliyoruz.

Çok ama çok özledik.

Bu fikri zeminde inkişaf, ümmetin kalbini güldürecek huzur ve eşitliğe, hak ve hukuka, muhabbet ve kardeşliğe götürecek inşallah.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.