Çocuk Merkezli Olmak

Ali IRMAK

Geleneksel aile yapımızda saygı çok önemlidir. Aileler çocuklarının saygılı bireyler olarak yetişmesi için ellerinden gelen gayreti gösterirlerdi. Babanın annenin sözü geçerdi. Bir dediği iki edilmezdi aile büyüklerinin. En azından bizim kuşağın öyle yetiştiğini düşünüyorum. Ama sonrasında ne oldu bilemiyorum. Her şey tersine döndü. Çocuk merkeze alındı. Çocuğa göre düşünür, çocuğa göre hareket eder olduk. Aileler ne kadar çocuklarının peşinden koştular çocuklar o kadar ailelerinden uzaklaştılar. Çocuklar büyüdüler anne babalarından ayrıldılar. Geniş aile yapımız böylelikle çekirdek aile yapısına dönüştü.

Bu dönüşüm sadece ailemizde yaşanmadı. Eğitimde bundan nasibini aldı. Hem de çok. İsterseniz bunu geçen hafta içinde yaşadığım iki örnekle anlatayım. Bir öğretmen arkadaşım öğretmenler odasına gülerek girdi. Sebebini sorduk. Verdiği cevap bizleri de gülümsetmeye yetti. Tek korkusunun, koridorda bir öğrencisinin ensesine bir şaplak atıp “Nasılsın Hocam!” demesi olduğunu söyledi. Masanın etrafında toplanan öğretmenlerimin hepsi de aynı fikirdeydiler. Durum buraya kadar geldi dayandı.

İkinci öğretmen arkadaş ise kendi sınıfı hakkında dert yandı. Hocam artık umudumu yitiriyorum. Çocuklarımızın hali içler acısı. Ne kadar da lakaytlar… Gerisini anlatmama gerek yok sanırım. Herkes tahmin etmiştir.

Her gün öğrencileriyle karşı karşıya gelen öğretmenlerimiz neden bu kadar ümitsiz? Bunun nedeni sadece öğretmenlerimiz mi? Yoksa aileler mi? Yoksa… Diğer bileşenleri söylememe gerek yok herhalde. Onu da tahmin edeceğinizden eminim. Eğitimimizin çocuk merkezli olması çok iyi. Ama biz bunu yanlış anladık galiba. Aileler her şeyin çocuklar etrafından döndüğünü zannettiklerinden öğretmenleri umursamaz oldular. Bakanlık da aynı tutumu benimsedi. Öğretmenler ikinci plana hatta daha gerilere itildi. Her şey öğrenci için dendikçe öğrenciler şımardı. Saygısızlaştı. Öğretmenlerini tanımaz hale geldi.

Bunu en iyi anlatan durumu ise geçenlerde okuduğum bir yazıda gördüm. Öğretmen farz edelim bir öğrencinin kulağını çekti. Hemen Bakanlık devreye girerek iki müfettiş görevlendirip soruşturma açar. Ama bir öğrenci öğretmenini bıçaklasa, öldürmeye teşebbüs etse Bakanlık yine devreye girer. Çocuk için iki psikolog görevlendirir, çocuğun psikolojisi bozulmasın diye öğrenciyi güvence altına alır. Aslında bu tespit bazı kesimlerin öğretmenlere bakış açısını temsil ediyor.

Eğitim camiası çok geniş bir camia. Öğretmenler de bu camianın en önemli unsurlarından. Öğretmen kesiminin içinde bazı olumsuzluklar olabilir ama bunu herkese mal etmek doğru bir yaklaşım değildir.

Sonuç olarak, eğitimin çocuk merkezli olmasında bir sıkıntı yok. Sıkıntı çocukların bunun farkında olmaması ve sınırı aşması. Bunu saygısızlığa taşıması. Eğitimde saygı kalmadığı zaman orada her şey bitmiş demektir. 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.