Açıklamada, "Küresel Sumud Filosu ile dayanışma içindeyiz, tüm yolcuların tam koruma altına alınmasını talep ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
İsrail'e Küresel Sumud Filosu'na yönelik "tüm zarar verme tehditlerini durdurması ve Gazze'deki sivil halka insani yardım ulaştırma misyonunu kesintisiz şekilde sürdürmesini sağlaması" çağrısı yapılan açıklamada, filoyu engellemeye yönelik herhangi bir girişimin uluslararası hukukun ve insani ilkelerin ciddi ihlali olacağı vurgulandı.
Açıklamada, "Filo, uluslararası toplumun İsrail'in Gazze'ye uyguladığı hukuka aykırı ablukayı ve yarattığı yıkıcı insani krizi sona erdirmedeki başarısızlığının bir sonucu. BM Genel Kurulu veya Güvenlik Konseyi, Gazze'ye insani yardımın güvenli ve engelsiz şekilde ulaştırılmasını sağlamak için kararlı adım atsaydı, sivil toplum aktivistleri denizde hayatlarını riske atmak zorunda kalmazdı." ifadeleri kullanıldı.
Aktivistlerin güvenliği konusunda büyük endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, 1 Eylül'de filoyu durdurma planını kabineye sunduğu ve bu planda aktivistlerin eyleminin "terörü destekleme" ve "İsrail'in egemenliğini çiğneme" girişimi olarak nitelendirildiği bildirildi.
Açıklamada, "Mevcut bilgilere göre (İsrail'in) plan, tüm filo katılımcılarını, genellikle güvenlikle ilgili mahkumlar için ayrılmış olan İsrail'in Ketziot ve Damon hapishanelerinde uzun süre tutmakla tehdit ediyor ve temel ihtiyaçlar ile iletişimin engellenmesini öngörüyor. Ayrıca, gemilere el konulmasını ve gemilerin başka amaçlarla kullanılmasını da öngörüyor." ifadesi yer aldı.
Ülkelere, İsrail'in bu girişimleri karşısında acilen harekete geçmeleri çağrısı yapılan açıklamada, aksi halde devletlerin, İsrail'in Filistinlilerin haklarını ağır şekilde ihlal etmesine ortak olma riskiyle karşı karşıya kalacaklarının altı çizildi.
aa