Bir asker yalanına dair…

Ali BAYRAMOĞLU

Belki şüphe, tehdit ve tehlikeyi kendisine şiar edinen “sivil”lere bir faydası olur diye, bir yalanı ve onun tekabül ettiği bir gerçeği tekrar hatırlatmakta fayda var: JİTEM

Varlığı ordu tarafından hep reddedilen JİTEM'i kamuoyu ilk olarak Susurluk skandalıyla duydu.

Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Teoman Koman, Susurluk Meclis Araştırma Komisyonu Başkanlığı'na şu faksı yolluyordu:

“Jandarma teşkilatı bünyesinde legal ya da illegal bir unsur olarak geçmişte ve günümüzde JİTEM isimli bir birim mevcut değildir.”

Ne var ki aynı günlerde dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı, Susurluk Meclis Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadelerle Teoman Koman'ı yalanlayacaktı. Avcı şöyle demişti:

“Diyarbakır'da bu olaylar benim bulunduğum dönemde JİTEM tarafından meydana getiriliyordu. Birtakım yerlere atılan patlayıcı madde olaylarında, hep olay civarında JİTEM'cilerin olduğunu görüyordunuz. Yine birtakım öldürme olayları aynı noktada yoğunlaşıyordu. O zamanlar JİTEM'in kendisi ve buna bağlı gruplar orada çalışan subaylar ve üstlerinin hepsi bu olayı A'dan Z'ye biliyordu…”

Resmi yalanlama hiç bitmedi…

Son olarak Aralık 2009'da, Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen Genelkurmay Başkanı namına Ceza Hukuk İşleri Şube Müdürü Hakim Albay Orhan Önder imzalı yazıda, 'Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulmuş JİTEM adında herhangi bir birim mevcut değildir' deniliyordu.

Ocak 2010'da Jandarma Genel Komutanlığı'ndan da benzer bir yazı geldi Bu yazıda da 'Jandarma Genel Komutanlığı kuruluş ve kadrolarında JİTEM adı altında bir birimin bulunmadığı, geçmişte de böyle bir kadronun olmadığı” belirtilen yazıda “Bizde Jandarma İstihbarat Komutanlığı vardır” ifadeleri yer alıyordu.

Ancak bu kelime oyunu ve geçiştirmeyi, bu yazıdan 1 yıl önce, kimilerinin efsane dedikleri, bazılarının AK Parti'nin tahakküm kurma davası olarak ele aldıkları Ergenekon davası esnasında, emekli General Veli Küçük'ün 26 Ocak 2008 tarihindeki şu sözleri bozmuştu:

“Ben Jandarma İstihbarat Guruplar Komutanlığı'nı kurdum, halk arasında JİTEM olarak bilinir.”

JİTEM konusunda belge eksikliği de yoktu.

JİTEM ya da diğer adıyla İstihbarat Grup Komutanlığı'nın kurucularından olduğunu söyleyen Ergenekon sanığı emekli Albay Arif Doğan da resmi yazışmalarda bu adı ve unvanı rahatlıkla kullanmıştı.

Dönemin Diyarbakır Jandarma Asayiş Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal, Cem Ersever'e gönderdiği takdirnamede şöyle sesleniyordu:

“Jandarma İstihbarat Grup Komutanı olarak size verilen görevleri yapmak için her türlü faaliyeti cesaretle ve feragatla sürdürdüğünüzü, nokta operasyonlarının planlanması ve icrasında bizzat görev aldığınızı… müşahede ettim…”

Kanıt pek çoktu…

1994 tarihli Jandarma Genel Komutanlığı telefon rehberinde de Diyarbakır, Elazığ, Mardin ve Urfa'daki jandarma il komutanlıklarında JİTEM Grup Komutanı ibaresi ve telefon numaraları görünüyordu.

Ve itirafçılar…

JİTEM'in eski personeli Abdülkadir Aygan'ın 1992-93 yılları maaş bordrosu resmi belgelerde yerini alıyordu.

Aygan'ın belgeleri arasında JİTEM'in örgütlenme ve çalışma şeması da vardı.

Aygan'ın mezarının yerini tarifi etmesi üzerine 3 Şubat 2005'te Murat Arslan'ın kemikleri bulundu.

JİTEM subayı Cemal Temizöz tutuklandı ve JİTEM davaları başladı…

Ancak bütün bu kanıtlara rağmen Ordu hâlâ JİTEM'in varlığını reddetmekte ısrar ediyor.

Yalan ve gerçek…

Ve asıl soru: Sorun ve gerçekleri “yok mu sayacaksınız” yoksa “önünüze koyup hesaplaşacak mısınız?”

Mesele budur.

Yeni Şafak

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.