Bediüzzaman'ın Veziri Zübeyir Gündüzalp Ağabey-13

Hüseyin ÇEŞİTCİOĞLU

بِاسْمِهٖ سُبْحَانَهُ

Yazar Yayıncı Yönlendirici ve Gazeteciydi!

Eyüp Ekmekçi anlatıyor:

- Zübeyir Abi zaman zaman bizlere şöyle derdi:

"Kardeşim kaleminizi çalıştırınız! Mesela bir taarruz anını, yaşadığınız hadiseyi; meslek-meşrep penceresinden ele alınız.
Neşretmeseniz de bir tarafta dursun; lahika, müdafaa olsun yazın! Halen, fiilen ve kalemen çalışın. Yazmadan söylemeyin konuşmayın!"

Kendisi de sürekli not alırdı. "Eğer derste, meşverette yazmadan konuşursanız, fikriniz karışır, rastgelelik olur. Konuştuklarımın yerini; Risale-i Nur'da bulurum."

"Bu cemaat; dersini, tarzını kitaplardan alır. Meşrebini kitapların tarif ettiği gibi alır ve ona göre hizmetine devam eder" derdi. (ZG s 355)

- En son basılan eser; Sikke- i Tasdiki Gaybi idi. Zübeyir Abi bu eser basılırken vefat etti. (3 Nisan Cuma 1971)

Emirdağ Lahikası-1 basılmıştı. Emirdağ-2 basıma hazırdı, bir kısmını Said Abi muhafaza ediyordu. Tanzim edip Emirdağ Lahikası-2'yi de bastırdı. Üstad yayınlanacak mektupların üzerine 3 yuvarlak (0) bir de - (çizgi) çekermiş. Zübeyir Abi, bunlar üstadımızın işaretleridir" derdi. (ZG 362)

"Benim de notlarım vardı. Bugün Zübeyir Abi' ye ait yayınlananların bir kısmı benim notlarım."

Cafer Çim anlatıyor:

-Üstadın ve avukatların, 1952 İstanbul Gençlik Rehberi Müdafaası'nı Sebilürreşad yayınlamıştı. Gazete Urfa'ya gelince Zübeyir Abi; elindeki nüshaları; lise ve erkek sanat enstitüsü önünde talebelere anlatarak dağıttı. (NBK s 267)

Selahaddin Şafak anlatıyor:

- M.Nezihi Polat rahmetli olunca; Kutlular Abi birkaç kere gazeteye gelmemi istedi. O yıllarda "vakıf" olmak istiyordum. Zübeyir Abi'nin izni olursa gelebileceğimi söyledim. Birgün Nurtaşı/ Kıztaşı Dersanesi'nde bulunurken bir kardeş, "Selahaddin kardeş Zübeyir Abi seni istiyor" dedi.

Üst kata çıktım, Zübeyir Abi, "Kardeşim Selahaddin! Kutlular ve Fırıncı Ağabeyler senin, gazetede istihdam olmanı istiyorlar ne dersin?" dedi. "Siz ne derseniz, ben elimden geldiği kadar iyi yapmaya çalışırım ağabey" dedim. "Kardeşim gazetede büyük hizmet var! Sen şimdi git; kaydını gazetecilik yüksekokuluna yaptır ve gazetede çalışmaya başla. Allah yardımcın olsun" dedi. Zübeyir Abi'nin istek ve talimatı üzerine 1 Ağustos 1970 Cumartesi günü gazeteciliğe başladım.

Yazar ressam çizer Gürbüz Azak eserini imzalarken

O zaman Y.Asya'da Gürbüz Azak'ın yazıp çizdiği, Zottirik Adasında Kral Benim! Resim dizisinin tanıtım afişlerini, Fırıncı Abi'yle birlikte Fatih'ten Beşiktaş'a kadar yapıştırdık.

Gündüzalp adı; haza Kur'an, haza Risale-i Nur'u akla getiriyor! (ZG s 364 365)

Hakkı Yavuztürk anlatıyor:

-Gazetemiz çıkmadan önce; birkaç ağabeyle beraber M.Şevket Eygi'nin yanına gidip, "mecmuanıza Risale-i Nur'dan parçalar koyar mısınız" diye rica ettik kabul etmedi. (ZG s 304)

Mehmet Akay anlatıyor:

- Zübeyir Abi, Kirazlı Mescit'te kaldığı zaman, caddeye çıkar gazetelerin serlevhalarına (manşete) bakardı. Mustafa Polat vefat ettiğinde, "Dava adamın davası uğrunda ölümü, davasının bekasına sebeptir" demişti. (ZG s 316)

1966'da Mehmet Şevki Eygi’nin haftalık Yeni İstiklal gazetesinde; “Bediüzzaman Said Nursî, İslam düşmanlarının planlarını alt üst eden adam” resim başlıklı nüshasını hasta haliyle; başüstünde tutarak saatlerce sattı. (NBK s 84)

* İttihad Neden Kuruldu?

- Zübeyir Abi 1967 yılı 24 Ekim’de yayına başlayan İttihad Gazetesi'nin kuruluşuna öncülük etti. Nefis Muhasebesi Notları'nı ilk defa İttihad için yazdı ve gazetede yayınlattı.

1969 genel seçimler öncesi Emirdağ Lâhikası-2’yi İttihad gazetesinde neşretti.

(M. Şevki Eygi ve N.Fazıl gibi insanların problemli ve dengesiz yayıncılıklarına karşı; kendi basınımızı kurmak kaçınılmaz hale gelmişti. "Lahana yaprağı kadar da olsa; günlük bir lahika/ gazetemiz olmalıydı" derdi.

1960'lardan beri; Ankara'da İhlas, İzmir, Konya'da çıkan yerel gazeteler (Zülfikar, Uhuvvet, Bediüzzaman, Bediülbeyan) bu hizmetin götürülemeyeceği de anlaşılmıştı.

İzmir'de çıkan Zülfikar 27 Eylül 1964'te kapatıldı.

Sonra 2 Ekim 1964'te Uhuvvet çıktı. 9 sayıdan sonra kapatıldı ve 18 Aralık 1964'te Uhuvvet'in son sayısı çıktı.

Ankara'da sıkıyönetim kalkınca; Said Özdemir Abi; Uhuvvet'i Ankara'da devam ettirmek istedi ama Zübeyir Abi buna razı olmadı. Çünkü; Said Abi hizmetlerde yeterince tedbir ve temkinli değildi. Bu sebeple depolara baskın yapılıp, kaç kere Risaleler alınıp, hapis yatılmıştı. Ayrıca Said Abi, gazete işiyle Risale hizmetini karıştırıyor, ayrı ele alamayıp, işi tekelciliğe götürüyordu.)

Mehmed E.Birinci anlatıyor:

- M.Şevket Eygi'nin Bugün Gazetesi'nde Son Devrin Din Mazlumları yayınlanmıştı. Necip Fazıl bu dizide; üstadı sıradan gösterme çabası içinde ve yer yer alaycıydı. Mesela 31 Mart Askeri Mahkemesi'nden sonra Beyazıt'tan Sultanahmed'e arkasında seven bir kitle olduğu halde, "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem!" haykırışını 'mırıldanış' olarak yazıyordu.

İşte tam bu sırada Zübeyir Abi, "Kardeşim Nurcular tevkif oluyor yazıyorlar, berat ediyor yazmıyorlar. Bizim bir yayınımız olsun da, beraatları da yazsın" şeklinde gazetenin çekirdek fikri buydu. Sonra Salih Özcan'ı Ankara'dan, Mustafa Nezihi Polat'ı Erzurum'dan çağırdı. Haftalık İttihad Gazetesi böylece çıkmaya başladı.

Mehmed Kutlular anlatıyor:

- Zübeyir Abi her insanı fıtrat ve kabiliyetine göre yönlendirirdi. Bazıların gazeteye gelmesini istemezken bazılarını gazeteye yönlendirirdi Selahaddin Şafak ve Sabaahaddin Aksakal gibi. Mesela Said Özdemir Abi çıkardığı İhlas Gazetesi'yle ilgilenmiyor sitemine rağmen, Zübeyir Abi Süleymaniye ve Fatih Camilerinde bizzat sattı. "Zübeyir Abi gazeteyi takip ediyor, şöyle olacak böyle olmayacak" diye çalışanları yönlendiriyordu. Mihrap Yayınevi'ni gazetede çıkan güzel yazılar ziyan olmasın, kitap olsun ve gazeteye destek olsun diye kurmuştur." (ZG 440 441)

Hamdi Sağlamer anlatıyor:

- Zübeyir Abi bazılarımıza gazete okutmaz, gazeteye gitmemizi istemez, Bekir Abi'nin bürosuna bile gitmemize razı olmazdı. Amma "senin kalemin kuvvetli" diyerek beni şiir yazmaya teşvik ederdi. (ZG s 437 438)

İttihat günlük çıkarken; Salih Özcan yüzde 51 hisseyle sahiplikte ısrar etti ve hisse parasını söz verdiği zamanda bulamayınca; İttihat'tan ayrıldı. (ZG s 435)

Abdulkadir Badıllı yazıyor:

-İttihat Gazetesi 19 maddelik şartname çerçevesinde çıkarıldı. Salih Özcan Bey yüzde 51'lik sahiplik hissesi parasını vadettiği; 30 Ağustos 1968 tarihine kadar bulamadı. Bunun üzerine maddi sıkıntıları gidermek için cemaattan yardım toplandı. Sonunda Salih Özcan parasını alıp gazeteden ayrıldı. (Mufassal Tarihçe 3.cilt s 1800)

Merhum Salih Özcan; Faysal Finans Kurucu Müdürü

Salih Özcan Abi; Pakistan Milli Eğitim Bakanı; Ali Ekber Şahı, 1951 sonbaharında Emirdağ'a götürüp üstadla tanıştırdı.

Merhum Seyyid Salih Özcan; 1958'de kurduğu Hilal Dergisi ve Yayınları ile Hasan elBenna, Seyyid Kutup, Mevdudi gibi çağdaş siyasi İslamcı düşünürlerin eserlerini Türkçe'ye tercüme ettirdi. Rabıtatül Alemi İslam'ın kurucu ve Türkiye temsilciliği sıfatıyla; İslam Dünyası'nda pekçok görüşme ve hizmetler yaptı. 1977'de MSP'den milletvekili oldu, 1983'te Kenan Evren ve Özal ile dostluk sonucu, Türkiye'de ilk faizsiz finans sistemi Faysal Finans'ı kurdu.

Salih Özcan, Üstad bana, "Sen benim yanıma geldiğin zaman, bütün siyasî damarlarımı oynatıyorsun. Benim param olsa, seni her sene hacca gönderirim. Sen Kutb-u Âzamın elini öpüp, ona Risale-i Nur'dan bahsedeceksin derdi" demektedir. (Kaynak; Salih Özcan Ağabey Vefat Etti/ Risale Haber)

Hamdi Sağlamer anlatıyor:

"Davet adlı şiirim İttihad'da çıkmıştı. İstanbul'a gittiğimde görür görmez kucakladı ve "kardeşim kalemin çok kuvvetli, sen arasıra yaz" dedi ve Zübeyir Abi cübbe, Bekir Abi de dolmakalem hediye etti. (NBK s139)

Mehmed Fırıncı anlatıyor:

Zübeyir Abi İstanbul'a geldiğinde M.Şevket Eygi'nin Bugün gazetesi üstadın kalpaklı resmini basıp manşetten, "Din düşmanlarının planlarını altüst eden adam" yazılıydı. Zübeyir Abi Galata Köprüsü üstünde bizzat bu sayıyı yarım saat satmıştır! (NBK s 212)

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.