Bediüzzaman'dan müftüye: Üstadımın oğlu isen devletin maaşını yeme

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 1891 yılında Ağrı Doğubayazıt’ta Şeyh Mehmed Celâlî Medresesinde eğitimini 3 ayda tamamlar ve icazetini alır.

Öğrenciler arasında öne çıkan genç Said, gündüzleyin bile korku ile girilebilen Şeyh Ahmed-i Hâni Hazretlerinin türbesine geceleri gider. Öğrenciler bu durumu Şeyh Mehmed Celali'ye şikayet ederler. Genç Said'i çok iyi tanıyan Şeyh, öğrenciler de durumu farketsin diye iki kişiye izleme görevi verir.

Şeyh Mehmed Celali'nin torunu İbrahim Barış, dedesi ve babası Sıddık Barış'ın bizzat duyduğu o hadiseyi ve babası ile Said Nursi arasındaki iletişimi anlatıyor.

İlgili olay Tarihçe-i Hayat eserinde şöyle geçmektedir:

"Nadir konuşuyordu. Kürtlerin edip dâhilerinden Molla Ahmed Hânî Hazretlerinin, gündüzleyin bile havf ile girilen kubbe-i saadetine kapanır, bazan geceleyin de orada kalırdı. Bundan dolayı ahali, Bediüzzaman'a "Ahmed Hânî Hazretlerinin feyzine mazhar olmuştur" diyordu. Bu hali, müşarün ileyhin kerametine hamlederlerdi. O vakitlerde kendisi on üç, on dört yaşlarında idi."