Bediüzzaman, talebesine niye 'santral' dedi?

Risale-i Nur’ hizmetleri çok büyüktür. Barla Lâhikasında ilmî ve edebî çok güzel mektupları vardır

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin merhum talebelerinden Eğridir’in Bedre Köyü İmamı Sabri Arseven 1893 yılında doğdu 20 Şubat 1954 yılında trafik kazasında vefat etti. Bedre Köyü, Eğridir gölünün yakınındadır ve köyün bu gölde bir iskelesi vardır.

Bediüzzaman Hazretleri tarafından 1927-1934 yılları arasında Barla’da telif edilen Risale-i Nur eserlerinin formaları umumiyetle ilk önce Bedre’ye, merhum Sabri Efendiye gelir ve Sabri Efendi tarafından çoğaltılmak üzere muhtelif beldelere, merkezlere ulaştırılırdı.

"NUR İSKELE MEMURU SANTRAL"

O tarihlerde karayolu olmadığından Bedre’nin göldeki iskelesinden motorlu kayıklarla sağlanırdı bu sevkiyat. Bu senelerce böyle devam etmiştir. Bu sebeple Üstad Bediüzzaman Hazretleri yazdığı lâhika mektuplarında Sabri Arseven’e “Nur İskele Memuru Santral Sabri” şeklinde tâltif etmektedir.

Ayrıca “Sıddık Sabri” diyordu. Üstad Bediüzzaman Hazretleri, onu Albay Hacı Hulûsi Yahyagil’e benzetiyor ve “Hulûsi-i Sâni” yani “İkinci Hulûsi” diyordu.

Santral Sabri’nin Risale-i Nur’ hizmetleri çok büyüktür. Barla Lâhikasında ilmî ve edebî çok güzel mektupları vardır. Bediüzzaman Hazretleri'nin lâhika mektuplarında da ismi çokça geçmektedir

CENAZE NAMAZINI BEDİÜZZAMAN KILDIRDI

Santral Sabri ağabey, 20 Şubat 1954 tarihinde Eğridir’den Bedre’ye dönerken içinde bulunduğu kamyonun devrilmesiyle yolda vefat etti. Cenaze namazında Bediüzzaman Hazretleri de katılmıştı. Hulusi Yahyagil ağabeyin naklettiğine göre Bediüzzaman Hazretleri cenaze namazını kıldırmıştı. Mezarı Bedre’dedir…

PARMAKLAR YAPIŞIK KARDEŞLİK SİKKESİ

1943 yılında Bediüzzaman'la birlikte Denizli'de dokuz ay hapis yatan Sabri Efendi için Risale-i Nur mektuplarında çeşitli iltifatlar ve takdirkâr cümleler bulunmaktadır. Bunlardan birinde, Kastamonu Lahikası'nda şunları okumaktayız:

"Sıddık Sabri! Senin cisminde (ayağında) kardeşliğimin sikkesini (mühür, damga) gördüğüm zaman bir hiss-i kablelvuku ile kalbime geldi: Bu zat mühim bir vakitte bana çok ehemmiyetli bir kardeşlik edecek. Ve muvaffak oldun, yaptın. Allah senden ebeden razı olsun."

Sabri Arseven ağabeyin de ayak parmaklarının serçe parmağı ve yanındaki parmak, Bediüzzaman'ın ayak parmakları gibi birbirine yapışık bir şeklindeymiş.

Kastamonu Lahikası'ndaki "cisminde (ayağında) kardeşliğimin sikkesi" mezkûr mânaya işaret etmektedir.

BARLA LAHİKASINDAN İKİ MEKTUP

Sabri Arseven'in iki sene süresince Risale-i Nur'u okumakla elde ettiği ilim ve meziyetlere dair mektubu:

"Sözler namında olan bahr-i muhît-i Nurda iki seneyi mütecaviz bir zamandan beri seyr ü seyahatimin semere ve neticesini görüp bilmek hususunda şimdiye kadar zemin ve zaman müsait olmadığından, sermaye-i ticaretimin ne derecelere çıktığında, daha doğrusu bir ticaret edinebildim mi, yoksa edinemedim mi, mütereddit ve mütehayyir idim.

Hamden lillâh, bu şehr-i rahmet ve mağfirette, inayet-i Rabbaniye ve muavenet-i Peygamberîye ve himemat ve daavât-ı Üstadâneleri berekâtıyla sermaye-i ilmiye-i evveliye-i bendegânemin yüzde doksan dokuz derece yükseldiğini fehmettim. O menâbi-i ilmiye ve temsilât-ı hakikiye, meclislerimi o kadar tezyin ve tenvir etmektedir ki, arz etmekten âcizim. Beşerin pek ziyade ayağını kaydıran şu asırda, gayetle harika ve fevkalhad cihazat ve malzemeyi neşreden Nur fabrikasından her nevi teçhizatı almak farz olduğunu bilip, her türlü senâ ve sitâyişe bihakkın sezâ ve lâyık bulunan ve hiçbir suretle riyâya hamli imkânsız olan müessese sâhib-i âzamına, ne derecelerde ifâ-yı şükran ve arz-ı minnetdarî eylesem, yine hakkıyla vazife-i zimmetime edâ etmiş olamayacağım."

Yine, Sabri Arseven ağabey, Birinci Söz'de besmelenin önemi ve kullanılan temsil yönteminin harikalığı üzerinde de duygularını şöyle dile getirir:

"Hele Birinci Sözde besmelenin derece-i ehemmiyeti ve suret-i temsiliyesi şâyân-ı takdir ve hayrettir. Öteden beri her kitabın iptidasında Besmele, Hamdele, Salvelenin zikrinin vücubu, hocaefendilerimiz tarafından beyan edilmişse de, bu gibi nefsi iskât edecek bir temsil işitilmediğinden, bu derece zihinde takarrur ve temerküz etmemişti. Şu temsil, Besmele Sözü olan Birinci Sözde ne kadar musîb ve mânidar olduğunu insan olan takdir eder."

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Bediüzzaman Haberleri