Bediüzzaman, kahraman ve masal

Caner KUTLU

Bediüzzaman kendi takipçilerince dahi henüz tam olarak anlaşılamamış bir büyük beyindir.

Eğitim serüveni ve ilk dönem eserleriyle müthiş dehasını, ikinci ve üçüncü döneminde ise büyük bir iman ve fikir insanı olduğunu göstermiştir.

Rus komutanla olan konuşması, Padişah Abdülhamid’le hikayesi ya da Mustafa Kemal’le görüşmesi takipçileri için Said Nursi'yi bir kahraman yapmaz.

Onun böyle bir yaklaşıma karşı zaten hep bir duruşu olmuştur.

Yani, Bediüzzaman, olayların ürettiği bir insan değildir.

Kişiler ve menkıbeler kurgusundan çıkan bir ‘kutsal’ hiç değildir.

Bediüzzaman fikirdir. İmandır, mantıktır, matematiksel düşüncedir.

Evrensel bir beyin, apaçık bir dimağ, özgür bir kafadır.

Açık bir okuldur; eleştiriye, sorgulamaya, mihenge vurulmaya, tartılmaya, tartışılmaya hazırdır.

Bediüzzaman her soruya açık bir kapıdır. Hatta soru bile sormadan cevap vermekle ünlüdür.

Karşı soruya, sorgulamaya, savunmaya gerek bile duymayan bir meydan okumadır.

Kısacası Bediüzzaman'ı istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz. Gıybet de edebilirsiniz. Kafanıza yatmayan her sözünü kendisine geri de yollayabilirsiniz.

Biraz akıllıysanız Bediüzzaman'la anlaşabilirsiniz.

Bediüzzaman ‘zeki muhatap’ tutkunudur.

Hayalinizdeki bir şeyi eğer yeni bir tasarımla aklınıza emanet ederseniz O’nunla bir karşılıklı muhavereye girmişsiniz demektir.

Her akıl etmenin sonunda, eğer özgür bir beyne sahipseniz, Bediüzzaman gibi bir ‘ebu lâşey’ olmaya cesaretiniz varsa, yani hiçbir şeye gebe olmayan bir dimağa sahipseniz, evrensel bir zeminde konuşmaya cesaretiniz varsa, hakikatli bir düşünceye, yaklaşıma ve tarafa beraberce ulaşırsınız. (Ulaşamasanız da bir tarafsız olarak kalabilirsiniz).

Kalbiniz de sönmemişse, aklınız hala başınızdaysa her karşılıklı akıl çarpışması ve bütün taraflar sizi bir iman burcuna çıkaracaktır.

Buna rağmen hala başarısız olduğunuzu düşünüyorsanız, iki parmağınızı gözüne sokabilirsiniz.

Bediüzzaman'ın akıl dışı, saçmaya dönüşmüş, hayalde takılıp kalmış bir safsatasını bulursanız tüm dünyaya ilan edebilirsiniz.

Kısacası, Bediüzzaman'dan bir hayal kahramanı çıkmaz.

Büyük bir dehayı ancak tersten bakıp delilikle isimlendirebilirsiniz.

Tımarhaneye atarsınız, ilaç verirsiniz, olmazsa para teklif edersiniz... Olmadı, milletvekilliği, köşk, maaş önerirsiniz... Hiç olmazsa hapishanelere atar, il il dolaştırır, sonunda başladığınız yere, sıfıra dönersiniz (yani, beyninizde bir büyük korku balonuna dönüştürürsünüz).

Ya da kendi tanımlamasıyla, O'na Bid’atüzzaman, Garibüzzaman da diyebilirsiniz.
Ona bir ders arkadaşı olmaya cesaretiniz varsa oturur tartışırsınız, merak etmeyin, karşınızda sizi anlayacak biri olarak bulursunuz.

Sonucunda, bu kadar güçlü bir mantık sürecini boşa çıkaracak olursanız, ilzam ederseniz, ya da aksini ispat ederseniz elinizi öper, iddiasız kalır, buna emin olun.

Eğer yapamazsanız, hemen hayal kahramanı başka bir dev masalı da yazabilirsiniz.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (8)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.