Bediüzzaman: Bu zamanın cihadı, muhabbetledir, tahvif (korkutma) ile değildir

Şeriat-ı Garra Kelam-ı Ezelîden geldiğinden ebede gidecektir.

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin DİVAN-I HARB-İ ÖRFÎ adlı eserinden bölümler.)

MAKALE - 7

Kürd Teavün ve terakki Gazetesi, 27 Kânunuevvel 1324 / 09 Ocak 1909 Sayı: 6. Nüshası Sayfa 43-44 "

MUSAHABE" NUTK-U SÂBIKIN NETİCESİ

Çürük olan mesâvi-i medeniyeti hudud-u hürriyet ve medeniyetimize girmekten seyf-i Şeriat ile yasak edeceğiz. Tâ ki medeniyetimiz, bu âb-ı hayat-ı Şeriat ile gençliğini ebedileştirsin. Eğer medeniyet-i İslâmiye bir cism-i namî olsa; Şeriat, deverân-ı demi ve diyanet de hararet-i gariziyyesi olacaktır. Hem de Şeriat-ı Garra Kelam-ı Ezelîden geldiğinden ebede gidecektir.

Ma'ruf umum enbiyanın memâlik-i Osmaniyeden zuhûru, kader-i İlâhiyenin bir işaret ve remzidir ki; bu insanların makine-i tekemmülatlarının buharı diyanettir.. Ve bu Asya ve Rumeli çiçekleri ziya-yı diyanetle neşv-ü nema bulacaktır. Binâenaleyh, herbir mü'min İ'lâ-yı Kelimetullahla mükelleftir.. Ve bu zamanda en büyük sebebi, maddeten terakki etmektir.. Ve a'da-yı terakkiye karşı herkes cihada mükelleftir.. Ve en büyük düşman, gayr-ı mahsûs ve dahilî düşmandır. O da üç büyük düşmandır..

Birincisi: Fakr,

İkincisi: Cehl,

Üçüncüsü: İhtilâftır.

Bu üç düşmana cihad etmek dinen mükellefiz. Üç elmas kılıncı elde etmek lâzımdır...

Birincisi: Muhabbeti millî..

İkincisi: İttihad...

Üçüncüsü: Maârifdir.

Cihad-ı hâriciyeyi İslâmiyetin hakâik-i ulviyesinin berahîn-i katı'asının elmas kılınçlarına havale edeceğiz. Bu zamanın cihadı, muhabbet ve tahabbübledir. Tahvif ile değildir.

وَلَا تَجَسَّسُوا

Nass-ı celilin muhalefetiyle, hafiyye havfiyle kimse hakkıyle iktidarını sarf edemezdi..

Ve ayetin nısf-ı âhiri وَلَا يَغْتَبْ بَعْضُكُمْ بَعْضًا ya gazeteler muhalefet ederek, eski hafiyyeler gibi herkesin fikrine bir ıztırab ve tereddüd ilkâ etmiştir. Amma vâesefâ! İfrata müstaid olanlar tefrite de kâbil oluyor.

Bediüzzaman Haberleri