Mehmet Ali Bulut ve sinema yazarı Ali Murat Güven Sıradışı programında Bediüzzaman'ın günümüz olaylarına yaklaşımını tartıştılar.
Mehmet Ali Bulut, Cübbeli Ahmet Hoca'nın Bediüzzaman'ı mutlaka tanıması gerektiğini belirterek, "Cübbeli Ahmet Hoca'nın Bediüzzaman'ı tanımadığını açıklaması çok büyük bir talihsizliktir. İslam'ın önde gelen böyle bir ismi Bediuzzaman'ı mutlaka tanımalıdır." diye konuştu.
Mehmet Ali Bulut, Risale-i Nur'u 'Bir Kürdün Türkçe konuşması gibidir' diye tanımlayarak, "Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'u o dönemin Türkçesi ile yazılmıştır. Osmanlıca yazılmıştır. Bediüzzaman'ın eğitimi sıfır sayılacak düzeydedir. Ancak Risale-i Nur'un dili çok farklıdır. Kitap, bir Kürdün Türkçe konuşması gibidir." sözlerini kaydetti.
Bulut, Bediüzzaman'ın Türkler ve Arapların İslam coğrafyasının ağabeyleri olduğunu, diğer unsurların bu iki millete tabi olması gerektiğini söylediğini anlattı.
Sinema yazarı Ali Murat Güven de, 2010 İstanbul Kültür Başkenti için kurduğum hayalleri gerçekleştiremezsem bu mesleği bırakıyorum dedi.
Güven, İstanbul'un tam bir işlenmeye hazır bozkır olduğunu ancak bugüne kadar gerçek anlamda irdelenmediğini savundu. Ali Murat Güven, İstanbul Modern için bağış yarışı düzenlenirken Mustafa Akad istenen desteğin bir türlü sağlanamadığını dile getirdi. Güven, sinema sanatının çok ünlü isimlerinin bir bir hayatını kaybettiğini bunların yerine yeni bir isim yetişmediğini, tüm camia ve cemaatin tam bir ölüm sessizliği içinde olduğunu söyledi.
Mehmet Ali Bulut, Türkiye'de belgesellerin uzmanı bir ismin 3 bölümlük muhteşem bir Bediüzzaman belgeseli yaptığını ancak çalıştığı televizyonun bunu yayınlamayı reddettiğini, bu belgeselin bugüne kadar hiçbir yerde yayınlanamadığını savundu.
Ali Murat Güven, ideolojiler savaşının Berlin duvarının yıkılmasıyla yıkılmadığını bugün hala bu savaşın devam ettiğini savunarak, "Hala otobüslerde başörtülüler için kara fatmalılar deniyor, bizim hala akredite olamıyorsak biryerlere Türkiye'yi süt liman göstermek mümkün değil." dedi.
Haber 7