Bayramsız bayramlar

Hüseyin EREN

Bayrama, bayram geldi diyebilir miyiz? Mekânı süsledi, zamanı ziynetlendirdi demek mümkün mü ümmetin yaşadığı fitneleri gördükçe? Mekânda yaşanan çarpışmalar, çatışmalar, savaşlar; zamanda nasıl suretler bırakır; yarına, öbür güne, öbür günlere…

Camii Emeviye harabeye dönmüş; umumi kalp camisinin nasıl bir harabiyet içerisinde olduğunun görüntüsü bu. Safiyetini kaybetmişlik, saflar arasındaki ahengin bozulması, saflar arasındaki boşlukların fitne ateşiyle dolmuşluğun, doldurul musluğun acı gerçeği.

Bu camide bayram namazı kılınır mı? Âlem-i İslam’ın umumi camisi, Emeviye ’den farklı mı? Edeviye Meydanı neyi dillendiriyor, Tahrir neyin tahriki içerisinde? Gezi çapulcuları bir Camii kirli ayaklarıyla çiğnemediler mi?

Bu bayram, bayram namazını hangi camide, hangi meydanda kılmak istersiniz? Sağınızda, solunuzda, önünüzde, arkanızda kimler olsun? Kabil, Kahire, Bağdat, İstanbul…

Nefis üssünü kullanarak kalp ülkesine saldırılarda bulunan şeytana dikkatli ve duyarlı olmayan, onun kurumsallaşmış ve küreselleşmiş şeklini fark eder ve tepki verir mi?

Kalpten kopuk akıl, akıldan uzak kalp… Muhabbet devrilmiş, uhuvvet yıkılmış; İttihat uzak ihtimal, ittifak bir başka uzaklık. Saflık yok, safiyet yok, saflar arası rabıta azalmış ve zayıflamış; bekle bayramı, bekle, belki bir gün gelir!

Ramazanda zulmedene, öldürene yardım, destek nasıl bir zalimiyet ve zulmaniyet? Zalimler topluluğu bayramı nasıl kutlar, meydanlar neyin ağlayışı içinde; ölen çocuklar, aç kalan çocuklar, hayatını ve hukukunu koruyamayan insanlar. Bayram nereye geliyor, zamana uğruyor mu?

İleri zamanlarda neydi o eski bayramlar diyebilecek mi Emeviye Camiinden çıkanlar, Edeviye meydanında namaz kılanlar, Bağdat camilerinden, Kabil camilerinden çıkanlar? Ayasofya’da bayram namazı kılacak ve çıkışta hatırlayabilecek miyiz; burası bir zamanlar müze idi!

Ayasofya Camii, Sultan Ahmet Camii, Süleymaniye Camii vakit namazlarda dolsa ve taşsa idi bugün Emeviye yıkılır, Bağdat camileri çizmelerle çiğnenir, Müslümanlar meydanlarda yine başka Müslümanlarca öldürülür müydü? Kalp işgal edilmiş; ayağa kalk akıl, uyan vicdan; Kandırmacalara kanma, oyunlara aldanma, zevklere zebun olma…

Bağrımız Bağdat, Kalbimiz Kahire, hissiyatımız İstanbul, aklımız Ankara; en kenardaki kardeşimizi, en yakın ülkeyi, en yakın kıtayı düşünmek, ümmeti kucaklamak, uhuvveti tesis etmek, muhabbeti işletmekle mükellefiz. Evet, belki bir gün bayram gelir, belki bir gün. Biz o güne yakınsak, o gün de bize yakındır inşaallah.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.