Bayramlar ve mutlu olmaya niyet

Dursun SİVRİ

Bu niyet meselesi hakkında yorum yapmak çok zor. Soyut bir kavram. Seküler, düz mantık üzerine kurulu bir eğitim sistemin içinden çıkan değer yargılarıyla tanımlamak mümkün değil. Çok şükür Risale-i Nur sayesinde çok muğlak-müşkül meseleleri tam olmasa da kısmen öğrenme imkânı bulabiliyoruz.

Koskoca Üstad Bediüzzman dahi bu meseleyi anlamanın zorluğuna işaret ediyor. Diyor ki; “Arkadaş! Bu niyet meselesi, benim kırk senelik ömrümün bir mahsulüdür. Evet, niyet öyle bir hasiyete maliktir ki, adetleri, hareketleri ibadete çeviren pek acip bir iksir ve bir mayedir. Ve keza, niyet ölü ve meyyit olan haletleri ihya eden ve canlı, hayatlı ibadetlere çeviren bir ruhtur. Ve keza, niyet öyle bir hasiyet vardır ki, seyyiatı hasenata ve hasenatı seyyiata tahvil eder. Demek, niyet bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlastır. (Mesnevi-i Nuriye S.62)

Keza “Mânây-ı Harfi ve Mânây-ı ismi” meselesi muazzam bir farkındalık şuuru oluşturma dersidir. Konuyu dağıtmadan niyet meselesine odaklanalım.

Hayatın niteliği, keyfiyeti, kalitesi de niyete bağlıdır.

“Niyet” in izahını Bediüzzaman’dan öte yapmak ne haddime ne de halime düşer.  Bizi aşar.

Yalnız dikkate değer husus niyetin mahiyetinden öte sınırın aşılma noktasını hayatın pratiklerine uyarlayıp yorumlamak.

Nasıl ki, “yok yok olunca var“ olduğu gibi “niyet üzere niyet” de  niyetin mahiyetini, sonucunu, çıktısını maksadın aksine dönüştürür.

Meselâ;

“Fıtri olarak vicdanda şuurla bizzat hissedilen vicdaniyatın esası, ikinci bir şuur ve niyetle inkıta bulur. Nasıl ki, amellerin hayatı niyetledir. onun gibi, niyet bir cihetle fıtri ahvalin ölümüdür.

Meselâ, tevazua niyet onu ifsad eder; tekebbüre niyet onu izale eder; feraha niyet onu uçurur; gam ve kedere niyet onu tahfif eder. Ve hakeza, kıyas et. (Mesenevi-i Nuriye s. 169)

“Nereden icap etti bu bayram ve niyet meselesi?” derseniz

El cevap: Hissiyatımı paylaşmakla benzer hissiyatları da paylaşmaya vesile olmak

Bayram öncesi bir şeker firmasının reklamda kullandığı “Yaşlı bir çiftin şeker alırken bol alması, sonra pencereden çocuklarının gelişini beklemesinde” kurgulanan duygu yoğunluklu müzikli senaryo bütün hissiyatları tahrik etmişti. Ortak bir duygu yoğunluğuna vesile olmuştu. Vicdanların sesi ve duyguların tercümanı olarak reklamına renk katmıştı.

Bu satırları yazan kişi de artık torun torba sahibi. Bahsi geçen reklamın senaryosu bizim gibilere tam damardan giriş yapıyor. Anlayacağınız Bayram vesilesi ile uzaktan çocuklar torunların gelişini bekliyoruz.

Özetle bayramda mutluluk tablosuna kodlamış duygularımız.

Türkiye nüfusunun yüzde 80’i köylerde yaşıyorken şimdilerde yüzde 30’u köylerde 70 veya 80 civarında şehirlerde yaşıyor. Demek oluyor ki, nüfusun çoğunluğu gurbette yaşıyor. Bayramlarda bizim gibi bekleyenler çoğunlukta denilebilir.

Bayramlar visaldir, kavuşmadır. Değerlerin, şefkatin, sevginin, merhametin yoğunluklu olarak birey ve toplum hayatına yansıdığı zamanlardır.

Ancak bayramda mutluluğa niyet etmemek gerektiği hatırlatmak istedim. Niyet edersek hayalinde tasavvur edilen her şey aynen gerçekleşmediği zaman mutluluk hüzne dönebilir. Hesapta olmayan sürprizler mutluluğu gölgelememeli.

Nasıl ki, ihlasa niyet ihlası kırar, rahata niyet rahatı bozar. Bayramlarda mutlu olmaya niyet ola ki mutluluğa perde olabilir.

Mutluluk her hal üzere şükür ve kanaat üzere olmaktır. Beklemek değil beklemeyene ummadığı ikramda, hürmette, sevgide bulunmaktır. Mutlu olmaya değil mutlu etmeye odaklanmak asıl mutlu olabilmenin yoludur.

Mutluluğu aramak ve bulmak için uğraşmak yerine mutlu edebilmekle mutlu olabilmek mümkün olduğu sırrına vakıf olmak.

O da şükür ve kanaat üzere olmak.

Bu zamanda “her şeyin iyisine bak” kaidesine göre şükredebilecek çok şeylerimiz var elhamdülillah.

Bu vesile ile bütün bizim gibi dedelere, dede adaylarına, babalara, baba adaylarına, ninelere, annelere, gelinlere, kızlara, gençlere, çocuklara herkese selam olsun. Mübarek Kurban Bayramınız mübarek olsun…

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.