Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Zümer Suresi 27-28. ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor:
27-And olsun ki, bu Kur’ân’da, insanlar için her çeşit misâlden getirdik; tâ ki ibret alsınlar.(*)
28-Hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur’ân olarak (indirdik); tâ ki sakınsınlar.
(*) “İrşâdın tam ve nâfi‘ (faydalı) olmasının birinci şartı, cemâatın isti‘dâdına (kābiliyetine) göre olması lâzımdır. Cemâat, avamdır (halktır). Avâm ise hakāikı (hakīkatleri) çıplak olarak göremez, ancak onlarca ma‘lûm ve me’luf (alışılmış) üslûb ve elbise altında görebilirler. Bunun içindir ki Kur’ân-ı Kerîm yüksek hakāikı, müteşâbihât denilen teşbihler (benzetmeler), misâller, istiârelerle tasvîr edip, cumhûra yani avâm-ı nâsın (avam insanların) fehimlerine (anlayışlarına) yakınlaştırmıştır.”
(İşârâtü’l-İ‘câz, 163)