Yapımına, Selçuklu Sultanı 1. Rükneddin Mesud tarafından başlanan ve Alaaddin Keykubat tarafından 1221'de tamamlanan Alaaddin Tepesi'ndeki cami, abanoz ağacından "minberi", avlusunda bulunan Selçuklu sultanlarının türbesi ile kente gelen yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği mekanlar arasında yer alıyor.
Tepenin üzerinde, kesme taşlar ile inşa edilen cami, Selçuklu mimarisinin en belirgin özelliklerini barındırıyor.
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Konya'nın tarihi zenginlikleri bakımından en şanslı iller arasında yer aldığını söyledi.
Türkiye'deki tarihi ve kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini aktaran Ertem, her yıl onlarca eserin restorasyonunu başarıyla gerçekleştirdiklerini ifade etti.
Ertem, Konya ve Edirne'deki vakıf eserlerinin tamamının elden geçeceğine dikkati çekerek, "Buraları biraz ihmal etmişiz gibi bir durum var. Onun için bu yıl Konya ve Edirne'de bir atılım içinde olacağız" dedi.
"Önümüzdeki günlerde ihaleye çıkılacak"
Alaaddin Camisi'nde önümüzdeki günlerde restorasyon çalışmalarına başlanacağını bildiren Ertem, şöyle konuştu:
"Önümüzdeki günlerde Alaaddin Camisi'nin restorasyonunu yapmak için ihaleye çıkacağız. Bu ihale davet usulü ile olacak. Bu da kamuoyunda bilinen davet usulü ama teknik olarak belli istekler doğrultusunda yapacağız. Eski eser restorasyonu konusunda alanında uzman, bu işin altından kalkabilecek firmaları davet edeceğiz. Alaaddin Camisi önemli, hassasiyeti olan, nazlı bir eser. Statik anlamda sıkıntıları olan bir yer. Onun için mutlaka işin ehli, uzmanı firmaları çağırmamız, onlara emanet etmemiz gerekiyor."
AA