Derûnî Muhasebe/Enfüsi Tenkid

Ahmet AKCAN

(Bu makale, “tenvir edenin nurani olması gerek” düsturu çerçevesinde “Deruni Muhasebe” adına bir kısım tahlil ve tespitlerde bulunmakta, “yüze erişmek” için şahsi hatalarımız ile yüzleşmenin lüzumiyetini hatırlatmakta, tashihe ve tasaffiye medar bir usul sunmayı amaçlamaktadır.)

Beşer için mes’uliyet listesi, ‘Elestu Birabbikûm’ sualine ‘Kâlû Belâ’ demekle başlamış, semanın, arzın ve dağların acz içinde telaşa düştükleri ‘Emanet-i Kübrayı’ insan istidat lisanıyla üzerine almış, arza halife olarak atanmış, mükerremiyete medar azim mükellefiyetleri yerine getirebilecek cami bir keyfiyette yaratılmıştır. Hayrın tüm nev’lerini kabule müstaid kılınan insan, her çeşit şerri işlemeye de müsait bir fıtrat ile donatılmıştır.

Bu dalalet ve enaniyet asrında varlık tabakalarının çoğalmasıyla nefisler şımarmış, gurur ve kibir seviyeleri artmış, “günah galerisi” haline getirilen bir dünyada şerli işlerden tümüyle uzak durmak, takva üzere müstakimane yaşamak adeta imkânsızlaşmıştır. Kur’an kıssalarında verilen mesajlardan hisse almak, nefislerin terbiyesine ve tekmiline çalışmak zorlaşmıştır.

“Ölmeden evvel ölünüz, hesaba çekilmeden evvel kendinizi hesaba çekiniz” rivayetinden hareketle, çirkin işlerin def’ini, hayırlı amellerin celbini tazammun eden ‘‘Deruni Muhasebeye’ olan ihtiyacımız muhakkaktır.

Meyelan-ı şerri kesen, hayra olan meyli kuvvetlendiren, tövbe ve istiğfarı intaç eden ‘‘Deruni Muhasebe’’ diye isimlendirilen irşadi silsilenin nasıl yürütüleceği, hangi usul ve metodlar ile sürdürüleceği soru(n) olarak karşımızda durmaktadır.

‘‘Deruni Muhasebe’’; nefsin saflaştırılması, kalbi ve ruhi hayatın başlaması adına hayrın içine giren şerri ayrıştırmayı ve uzaklaştırmayı kolaylaştırmaktadır. Demek hayrın tekmil edilmesi, yani kemale ermesi, şerrin hayırdan tasfiye edilmesi “Enfüsi Tenkidi” de tazammun eden ‘‘Deruni Muhasebe’’ ile vücud bulmaktadır.

Nefislerini herkesten kusurlu ve perişan bilen, onu tashihe, ta’dile, terbiyeye ve tekmile muhtaç gören, gaye-i hayatı “insan-ı kâmil” olarak tespit eden müminler için ‘‘Deruni Muhasebe’’, yani nefislerini itham etmek, hayır ve hasenatta ona bir pay vermemek hakikat seyahatinde kemalata medar bir ameliyat-ı cerrahiye gibi hayırlı neticeleri doğurmaktadır.

Evet, habis bir tümör tarafından hastalanmış bir uzvu eski sıhhatine kavuşturmak için yapılan cerrahi müdahale hasta için hangi manayı ifade ediyorsa, kalbi ve ruhi tüm latifeleri hastalandıran, maneviyatta sukutu doğuran feci bir vaziyetten ‘‘Deruni Muhasebe’’ vesilesiyle kurtulmak mümkün olmaktadır.

İsmet sıfatına sahip olan, yani ilahi hıfz ve himaye ile günahlardan korunan Nebiler (a.s) hariç, hiçbir insan ‘layuhti’ (hatasız) olmadığı gibi, hiçbir cemiyetin veya müessesenin hatadan ve kusurdan uzak durması mümkün olamamaktadır. Bu itibarla hatasız olmayan zümrelerin kendilerini sigaya çekmeleri, yanlışları ile yüzleşmeleri kemalat adına mübrem bir ihtiyaç olduğu gayet açıktır.

Nurlu eserlerde geçen ve “Deruni Muhasebe” ile Enfüsi Tenkide işaret ettiği düşünülen ifadeler:

  • Ey gafil Said! (Lem’alar, 113)
  • Ey gafil nefsim! (Sözler, 127)
  • Ey sersem nefsim! (Sözler, 271)
  • Ey bedbaht nefsim! (Sözler, 270)
  • Ey nefisperest nefsim! (Sözler, 358)
  • Bil ey gafil, müşevveş Said! (Lem’alar, 128)
  • Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen. (Sözler, 7)
  • Ey sersem nefsim ve ey pürheves arkadaşım! (Sözler, 126)
  • İ’lem ey mağrur, mütekebbir, mütemerrid nefis. (Mesnevi, 87)
  • Ey fahre meftun, şöhrete mübtela, medhe düşkün, hodbinlikte bîhemta sersem nefsim! (Sözler, 230)
  • Gel ey hayata çok müştak ve ömre çok talib ve dünyaya çok âşık ve hadsiz emeller ile ve elemler ile mübtela bedbaht nefsim! (Sözler, 213)

Elhasıl; ispat tespit ile başlamakta, tespit tenkid ile tahkike ulaşmaktadır. Usulüne uygun yapılan Deruni Muhasebe ile Enfüsi Tenkid; hakikat seyahatinde tahkiki ve tasaffiyi doğurmakta, nefsin ıslahını kolaylaştırmakta, arş-ı kemalata çıkmanın zeminini hazırlamaktadır.

İnsanın şehevi ve gadabi kuvvelerini kuvve-i akliye ile dizginlemesi, Hayr-ı Mutlak’tan gelen hayrı kabul ile hilkatin sırrını tahakkuk ettirmesi, ubudiyet-i külliye ile arş-ı kemalata yükselmesi “Deruni Muhasebe” olmadan müşkilatlı belki de imkânsızdır. İnsan ya hilâfet rütbesinin ve azim mesuliyetlerinin farkına varacak a’la-yı illiyine çıkacak yahut nefis ve şeytana uyacak esfel-i safiline doğru alçalacaktır...

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.