Adnan Oktar

Abdulkadir MENEK

Uzun yıllardır İslamiyetin özü ve ruhu ile asla bağdaşmayan bir hayat ve riya dolu tavırlarla bu din-i mübin-i İslam'a tarif edilemeyecek derecede çok büyük zararlar verdi.

İslam'ın esas bir umdesi olan tesettürü ayaklar altına alan ve "kedicik" tabir edilen bayan mensupları ile TV'sinde adeta erotik şovlar yaptırarak İslam'a çok büyük hizmetler ettiğini iddia etti.

Tek mahkumiyetini tesettür bahsi nedeniyle alan ve sarığını mahkemelerde bile çıkarmayarak "bu sarık bu başla beraber çıkar" diyerek İslami şeaire ne kadar büyük önem verdiğini her vesile ile gösteren ve ispatlayan Bediüzzaman Hazretlerini kendine alet ve paravan olarak kullanmaya çalıştı.

Bir çok Bediüzzaman ve Nur düşmanı; metodu, tarzı ve hizmet şekliyle hiç bir benzerlikleri olmayan FETÖ ve Adnan Oktar üzerinden Bediüzzaman Hazretlerine saldırmayı adeta bir meslek edindiler.

Aslında bazı art niyetli örgütler ve karanlık bazı mahfiller; Anadolu'nun bağrından çıkan, bu toprakların öz be öz malı olan Risale-Nur'ların tesirini kırmak ve kendi iğrenç emellerini gerçekleştirmek için FETÖ ve Adnan Oktar gibilerini kullanarak mevzi kazanmaya çalıştılar. Ve maalesef bazı insanları ve zayıf karakterleri de kendi alçak maksatlarına alet etmeyi başardılar.

Bediüzzaman ve Risale-i Nur'un böyle örgüt ve şahıslarla hiç bir bağlantısı ve alakası olmadığı halde ve vicdan sahibi hiç kimse böyle bir iddiada bulunmayacağı halde, hala böyle bir irtibatı dillendirilmeye devam edenlerin de, aynı karanlık mahfillere hizmet ediyor olması da kuvvetle muhtemeldir.

Adnan Oktar ve ekibinin İsrail ile uzun yıllar öncesine dayanan ve halen de devam eden muhabbet ve yakın ilişkilerin de yabana atılmaması gerekir.  İslam'ın bu kadim düşmanları ile böylesine sıcak bir yakınlık kurabilmenin, yapılabilecek bir izahının olduğunu zannetmiyorum. 

Devletin, Adnan Oktar meselesinde bu kadar sabırlı olması ve ipleri bugüne kadar gevşek tutması da dikkat çeken bir husus olarak çok kez ifade edildi. Bu konu hakkında elbette bilgi sahibi değiliz. Hem hikmet-i hükümeti bilmiyoruz ve hem de meseleyi tam anlamıyla delillendirmek için bugüne kadar beklenmiş olması da kuvvetle mümkündür. 

Netice itibarıyle, geç de olsa çok önemli ve zaruri bir adım atılmıştır. 

Umarım ve temenni ederim ki, İslam'ın ruhu, özü ve manası ile asla bağdaşmayan ve nezih dinimizde yeri olmayan bu yapılanmaların tam mahiyeti ile ortaya çıkması ve hiç kimsenin bundan sonra böyle yanlış yollara tevessül etmeye cesaret etmemesidir. 

Dinimizin hakiki manası ile bütün ruhlara ve vicdanlara hakim olması en büyük duamızdır. 

Bu temenni de, Adnan Oktar ve FETÖ gibi marazi yapıların tam anlamıyla tasfiye edilmesi ile mümkün olacaktır.

Yorum Yap
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.