Adl İsmi (cc) Kahhar (cc) burcunda

Sabri ALTUN

Bir şahsı müstebit görsem dalkavuklar aklıma gelir.
İstibdata düşmüş bir etba görsem yapmacık kanunlar aklıma gelir.
Ruhsal gelişimini tamamlamayan toplumları yığın haline gelmiş mezarlar olarak düşünürüm.
Toplumsal hayat, bireysel ahlaklarla bozuntuya uğramaya görsün.
İşte o zaman insanlık sistemlerinde koordinasyon bozukluğu baş gösterir ve geri dönüşümü de yoktur.
Devlet kurallarına uymanın ibadet olduğu bir sistem ile kişisel menfaatler üzerine bina edilmiş bir sistem nasıl kıyaslanabilir ki?
Ve nimetin felakete döndüğü bir zaman diliminde yaşıyoruz.
Debdebe, ihtişam, lüks hayat, büyük sermayeler, tüketim çılgınlığı ve devleştikçe devleşen bir batı…
Artık ulaşılması imkânsız diye kabul edilen bir medeniyet…
Buna karşın;"Makro düşüşler makro sakatlıklar doğurur" gerçeği…
İsterseniz çok yiyen bir insanı düşünün.
Yedikçe büyüyen büyüdükçe daha çok yiyen bir insan…
Derken bir an gelecek ki tüm fonksiyonların iflas ettiğini göreceksiniz.
Artık ona küçültme operasyonları da yapamazsınız.
Ben bunu hep batı medeniyeti için düşünüyordum.
Bunlar öyle bir sistem kurmuşlardı ki;100 kişilik yemeğin 80 kişiliğini sadece 20 kişi yiyordu.
Bilimsel verilere göre de Adetullah kanunlarına göre de bunların şişmesi lazımdı.
İşte bu global kriz bu durumun ilk sinyalini verdi.
Zira kâinattaki düzende asla dengesizliğe yer yoktur.
Asırların getirdiği sömürgeler bunların canlarına ot tıkamaya başladı.
Artık dünyada büyük ekonomik-siyasî-askerî-sosyal krizlerin sonu gelmeyecek.
Bu durumun daha da amiyane tanımı şudur; beşeri sistemler iflas etmiş demektir.
***
Belki bana şom ağızlı diyenler olacaktır.
Lakin bazı gerçekler var ki sonu kaçınılmazdır.
Nimet ile şükrün münasebetini hiç düşünen var mı?
Nimete en büyük tahkir şükürsüzlük değil mi?
Ve şükürsüzlüğün sosyal hayatta ki açılımı ise "israf" değimlidir?
İsrafta ise öyle bir hassas dengesizlik var ki işin içerisine kader boyutu girer.
Çünkü israf nimetin içindeki lezzeti örter.
Müsrif bir adam asla nimetin tadından anlamaz.
Bana göre bu son yarım yüz yılda batı medeniyetinin bir bölümü sahip olduğu nimetlerin asla kıymetini bilmedi.
Aslında o kadar israfçıydı ki nimetin tadını bile anlamadı.
Sapıklılıkların ayyuka çıkmasının asıl sebebi de buydu.
Er veya geç kader tokadını vuracaktı ve işte ilk tokatlar gelmeye başladı.
Nitekim batı ruhaniyatçıları bile "ilahi tokat "demediler mi?
***
Batının büyük abisi Amerika neden Ortadoğu'da boğulmaya başladı?
Aslında neden Ortadoğuya bu kadar saldırdı?
Çünkü aşırı israf onu böyle yapmaya zorladı.
Zira aşırı israf hırsı netice verir.
Ve hırs kanaatsizlik getirir.
Hırs ile saldırmak ise başarısızlık doğurur.
***
Beni belki aşırı iyimserlikle ya da hayalperestlikle yadırgayabilirsiniz.
Ama şunu buraya yazıyorum.
"Er ya da geç insanlığın varacağı nihai nokta ilahi nizamlardır.”
Daha doğrusu Kur'an-i bir nizamdır.
Zira: "beşer esir olmak istemediği gibi ecir de olmak istemiyor."
Son yüzyıla damgasını vuran kapitalizmin işleyiş şekli bir kere kâinattaki cari olan kanunlara tamamen ters işlemeye başladı.
Çünkü her şey medeniyete doğru, mükemmele doğru işlerken kapitalizm geriye doğru gitti.
Artık öyle bir hal almıştı ki,"medeni kapitalizm" yerine "vahşi kapitalizm" tabiri kullanılmaya başlandı.
İşte bu noktada Bediüzzaman'ı dinlemeden geçmek olmaz.
Bediüzzaman şöyle diyor;
"Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakim ve dalâletli bir felsefeyi ve sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, "Beşerin saadeti bu ikisiyledir." Senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek! "
Bu öyle bir medeniyetti ki kendi saadetlerini başkalarının felaketleri üzerine bina edilmişti.
Bunun sonucu olarak da mazlum "ah"ların çoğalmasına vesile oldu.
"Mazlumun "ah"ı ile Allah arasında hiçbir perde yoktur." Gerçeği doğrultusunda düşündüğümüzde ise;
"küfür devam eder fakat zülüm devam etmez" düsturu ortaya çıkıyor.
Ve sonunda "adl" ismi "kahhar" burcunda tulu etmesi bir zaruret olduğu ortaya çıkıyor.
Sanırım artık çok yakındır.

sabrialtun@risalehaber.com

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.