Açılım sürecinin hızlandırılması lazım

Nurettin HUYUT

Bu günlerde gayet tedirginim. Menfi bir şey olacak diye…

Yeniden başa dönülecek, silahlar çekilecek yeniden vatan evlatları bir bir toprağa dökülecek diye ödüm kopuyor.

Ortam gayet huzurlu, hiç bitmesin istiyorum. Demokratik eylemlere sözümüz yok. Provokasyonlara prim vermemek kaydıyla, haklı talebe kimsenin diyeceği olmaz/olmamalı.

Yetkisi olanlar bu talepleri en iyi şekilde değerlendirmelidir. Önce size bir anekdot aktarmak istiyorum. Ta ki asıl maksadımı ifade edebileyim.

Bu günlerde Alevi bir ustaya mutfak fayanslarını yaptırıyorum. Önceki gün çay molasında sohbet imkânı doğmuştu,  fırsatı ganimet bilerek 4. Lemadaki bazı hakikatleri anlayacağı dilde anlatmaya çalıştım.

Verdiğim mesajlardan ilk etapta tedirgin olmuştu. Bir şey demiyor ama tedirginliğini de gizleyemiyordu. Sohbet koyulaştıkça ustamızın rengi yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı. Dinden imandan bahsetmemle moraran rengi, onu rahatlatıcı sözleri söylemeye başlayınca birden değişivermişti.

Hatta bir ara bu durum ona cesaret verdi ve “ben Aleviyim” diye başladı konuşmaya… Benim açımdan maksat hâsıl olmuştu ilgisini çekmiştim bu iyi bir fırsattı o nedenle fazla konuşmasını beklemeden sözü tekrar almıştım. “Ben de aleviyim” dedim. Amacım o kısa mola esnasında ona birçok mesaj vermekti. Usta bu defa biraz merak biraz heyecan arası bir moda geçti. Benim gerçekte Alevi olmadığımı biliyordu. Ama neden böyle dedim diye de meraklanmaya başlamıştı.

“Hz. Ali bugün hayatta olsa gelse ve benden canımı istese seve seve veririm. Ben herkesten çok Hz. Ali’yi seviyorum. O sertac-ı evliyadır. Bütün evliyaların baş tacıdır. Resulullah’ın (asv) en yakın arkadaşı ve yardımcısıdır. Biz bugün Kur’an-ı Kerimi doğru anlıyorsak onun sayesindedir. Onun zühd ve takvası, yaklaşımı, adalet-i mahzayı savunması dünyamızı aydınlatmıştır. Biz onun aynı zamanda birer talebesi sayılırız. Ona minnettarız.”

Şeklindeki tavsifim hoşuna gitmişti, baktım hemen içini dökme ihtiyacı duyuyor bu defa bekledim. Konuşsun istedim ta ki, ne tür bir fikre sahip bileyim diye. “Hocam, herkes senin gibi olsa her şey ne kadar güzel olur” diyerek konuşmasına başladı, başından geçen bir çok hadiseden bir iki anekdot anlattı, dindar geçinen bazı insanların hatalı yaklaşımlarından dolayı çektiği sıkıntıları dile getirdi. Ve son olarak da “ben 52 yaşımdayım ilk defa böyle bir değerlendirme ile karşılaşıyorum. Hiç kimse sizin gibi anlatmıyor” diyerek sözünü bitirmiş oldu.

Onun konuşması bana rehber oldu hangi konularda zayıf ise özellikle o konulara değinme imkanı buldum. Sonra bir ara namazdan bahis açılınca bu defa savunmaya geçerek “Hz. Ali (ra) camide öldürüldü biliyorsun” dedi. Ne demek istediğini anlamıştım. Ama yine de o tarz bir sohbete izin veremezdim. Bu durumda Namaz meselesi gündeme gelecekti ve böyle bir durumda da ben kaybedecektim. Zira imanı zayıf bir insanla namazı tartışmanın sonuç vermeyeceğini biliyordum.

Her neyse…

Sizlere bu anekdotu aktarmamda ki maksadım, açılımın birçok kesimle ilişkisi olduğunu göstermektir.

Aleviler orada kendi dünyalarında problemleri ile baş başa bekliyorlar. Birilerinin gelip onlara doğru İslamiyeti anlatmasına çok ihtiyaçları var. Kendileri bu durumun farkında olmasalar da bu hakikat bariz bir şekilde görülüyor. Hala bin dört yüz sene süren kısır çekişmelerin etkisi altındalar. Ve maalesef onlar bunun farkında bile değiller.

Doğru İslamiyeti ve islamiyete ait doğruları bilmiyorlar. Özellikle iman hakikatlerinden hiç haberleri yok. Anlaşılıyor ki, demokratik açılım bunları da bir şekilde açılmaya itecek menfi düşüncelerini akil adamlarıyla anlatma ihtiyacı duyacaklar. Ve sonuç İslamiyetin doğruları her kesimi kuşattığı gibi onları da kucaklayacak ve sıcak ikliminden onların da yararlanmasına neden olacaktır.

O nedenle diyorum ki, gelin bu güzel ortamı tekrar bozmayalım ve her kesimin ihtiyacı olan demokratik ortama bir an evvel geçelim. Bu işte görevli olanlar bilsinler ki, büyük vebal taşıyorlar.

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.