2+2=5

Ali IRMAK

İki artı iki beş eder. Bu izlediğim kısa bir filmden alıntı. Bir öğretmenin öğrencilerine bu sonucu dayatmasıyla ilgili bir film. Sınıfta öğretmen sonucu öğrencilerine dayatır ama bir öğrenci buna karşı çıkar. Öğretmen zorla kabul ettirmeye çalışır, öğrenci yine karşı çıkar. Sonunda öğretmen sonuca karşı çıkan öğrenciyi diğer öğrencilere imha ettirir. Bu kısa film tıpkı eğitim sistemimize benziyor. Eğitim sistemimizden yetişen öğrencilerimizin kaçı gerçekten özgür bir düşünceye sahip olarak yetişiyor? Doğru bildiklerini savunma cesaretini kazanabiliyorlar mı? Bildiği doğruları, karşısındaki güçlerin yüzüne korkusuzca haykırabiliyorlar mı? Bana kalırsa tek tip insanlar yetiştirmek üzerine kurulu olan sistemimizden yetişen çocuklarımızın büyük çoğunluğu beş sonucuna ulaşmaktadırlar. Sonuç hep beş olarak dayatılmış ve çocuklarımız da buna karşı çıkamamışlardır. Kurulan çarkın içinde ezilip gitmektedirler. İsterseniz buna küçük bir örnek vereyim. 8. sınıf öğrencileri TEOG adlı bir sınava hazırlanmaktalar şu sıralarda. Hafta içi beş gün hafta sonu da olmak üzere her gün okulda veya kurslarda vakit geçirmekteler. Düşünceleri dört şıkkın arasına kilitlenmiş durumda. Büyük bir stres altındalar. Bu arada benim sekize giden oğlum da aynı durumda. Hiçbir sosyal ve de fiziksel aktiveleri yok. Sadece iyi bir lisede okumak için hayatlarının bir yılı dört şıkkın arasında gidip gelmekte. Bu örneğin biri de üniversiteye giriş sınavlarında, bir diğeri de üniversite bitiminde KPSS sınavlarında yaşanmakta. Böylece sürüp gitmekte bu süreç. Kısacası çocuklardan gençlere kadar herkes işlemin sonucunu beş olarak bulmaya yönlendirilmekte. Şıklar arasında giden gelen çocuklarımız ve gençlerimizde özgür düşünme becerisi ne kadar gelişebilir? Diye soralım şimdi. Bana kalırsa gelişemez. O zaman neden bu süreçte ısrar edilmekte? Herkes neden aynı tip eğitimden geçmek zorunda? Hani yeteneklerine öğrenci yetiştirilmek hedefleniyordu. Ne oldu bu güzel düşünceye? Çocuklarımızın doğruları özgürce söylemelerini istiyorsak onları yeteneklerine göre yetiştirmek zorundayız. Çocuklarımız farklı şeyler söylediğinde onları dinlemeliyiz. Dayatılan tek tip eğitime yetenekleriyle karşı gelen çocuklarımızı desteklemeliyiz. Onları dört-beş şıkkın arasına hapsetmemeliyiz. Herkes aynı düzeyde okumak zorunda değildir. Hatta herkes aynı eğitimi almak zorunda da değildir. Yeteneklerine göre eğitim alan çocuklar daha başarılı ve mutlu olacaklardır. Bunu becerebilirsek hem eğitim sistemimiz hem de çocuklarımız rahatlayacaklardır.

Çocuklarımızdan iki artı ikinin beş olmadığını haykıranlar olursa lütfen onlara sahip çıkalım. Kısaca onlara doğruları öğretirsek, onlar da özgürce doğruları haykıracaklardır. 

İlk yorum yazan siz olun
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.