Selaları susturamayan darbeciler minareyi kurşunladı

Selaları susturamayan darbeciler minareyi kurşunladı

Darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nün yanı başındaki TAI-TUSAŞ Camii’nde de selâ sesi kısılmak istendi ancak...

15 Temmuz gecesi halkın iradesini gaspetmeye yeltenen FETÖ’cü hainlerin yenilgiye uğratılmasında Diyanet ve belediyelerin de önemli rolü vardı. İstanbul ve Ankara’daki anormal hareketliliğin bir kalkışma olduğunun anlaşılmasının hemen ardından Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bir kriz masası oluşturuldu. Başkan Prof. Dr. Mehmet Görmez’in talimatıyla Türkiye’deki 85 bin camide selâ okunması kararlaştırıldı. Salâ talimatının da yer aldığı bir çağrı metni, 120 bin Diyanet personeline SMS yoluyla gönderildi. 

Görmez imzalı çağrı metninde, “Din gönüllüsü kardeşim, bugün milletimizin hukukunu korumak için üzerimize düşeni yapmak en büyük vecibedir. Ülkenin ve milletin birliğinin, huzur ve refahının ayaklar altına alınması, milli iradenin cebir ve şiddetle çiğnenmesi asla kabul edilemez. Milletimizin manevi rehberleri olarak her türlü kanun ve hukuk dışı girişimlere karşı milletimizle beraberiz. Hepinizi özgürlüğün simgeleri olan minarelerimizden halkımıza bu büyük ihanete şiddete başvurmadan karşı koymaya davet ediyorum. Bu gece minarelerin ışığı yanacak, selâlar verilerek milletimiz hukukuna sahip çıkmaya davet edilecektir” ifadelerine yer verildi. 

Diyanet görevlileri, okunan her selâdan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “meydanlara inin” çağrısını halka duyurdu. Diyanet TV ve Diyanet Radyo’nun halkı darbe konusunda yönlendiren yayınlarını gece boyunca sürdü. Diyanet TV’nin yayın akışı değiştirilerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın çağrısı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın selâ talimatı ve Fetih Suresi tilaveti ekrana getirildi. Başkan Görmez, çeşitli televizyon kanallarının canlı yayınlarına telefonla bağlanarak halkın darbe karşıtı motivasyonunu pekiştirici açıklamalarda bulundu. 

Salânın darbe girişimi gecesi minarelerden yankılanması, ülkesine ve korumakla yükümlü olduğu milletine ihanet eden cuntacıları adeta çıldırttı. Camiler basılarak selâlar susturulmaya çalışıldı. Darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nün yanı başındaki TAI-TUSAŞ Camii’nde de selâ sesi kısılmak istendi. TAI-TUSAŞ Camii’ni basan darbeciler kapıyı kırarak postallarıyla camiye girdi. Salânın merkezi sistemden okunmasını sağlayan cihaz bulamayan askerler nizamiyeye geri döndü. 10 dakika sonra yeniden camiden selâ okunması ve anons yapılmaya başlanması üzerine saldırganlar tekrar camiye giderek minareye ve hoparlöre ateş etti. 

İstanbul’da Kaymak Muratpaşa Camii’nin 25 yıllık imamı Osman Nuri Keskin ise görevini yerine getirdiği için darbeci askerler tarafından öldürülmek istendi. Keskin darbecilerin elinden etrafta toplanan gençlerin yardımıyla kurtuldu. Ankara’nın Polatlı ilçesinde Çarşı Camii’ndeki selânın susturulmak istenme anı da bir cep telefonuyla kaydedilmişti. Darbeci askerlerin başındaki eski Yarbay Abdülkerim Ceylan, görevli imamlardan selâ okumamalarını, aksi halde kendilerini tutuklayacakları yönünde tehditler savurdu. Ancak imamlar bu tehdide kulak asmadı. Botla camiye gelen Ceylan, cami görevlileri ve vatandaşların tepkisi üzerine botlarını bırakıp kaçtı. 

Kars’ta FETÖ’nün sözde ‘Kars sıkıyönetim komutanı’, dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat, ezan ve selâ okuduğu gerekçesiyle Fethiye Camii İmam Hatibi Adem Aktaş için askerlere ‘kafasına sıkın’ talimatını verdi.

Hz. Bilal ve Kıbrıs harekatı selâyı hatırlattı

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 85 bin camide selâ okunması fikrinin nasıl oluştuğunu şöyle anlattı: O gece ‘Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bize düşen nedir?’ diye düşündüm. 120 bin personeli olan ve Türkiye’nin en ücra köşesinde görevlisi olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın görevi sadece camileri yönetmek, namaz kıldırmak mıdır? Benim aklıma Resul-i Ekrem’in Hazreti Bilal’e okuttuğu ezanlar geldi. Ben, Kıbrıs Harekatı’nda bütün minarelerden selâ verildiğini hatırlıyorum. 120 bin Diyanet personeline “Bugün hep birlikte milletin yanında olmamız gerektiğini, milletin hukukunu korumamız gerektiğini” ifade eden bir metin kaleme alarak yolladım. Onlar da seferber oldular. Özgürlüğümüzün simgesi olan minarelerden yükselecek selâ seslerinin milletimizin maneviyatının yükselteceğini, F-16 uçaklarının seslerini bastıracağını biliyordum. Bütün illerimizde minarelerimizden selâlar yükseldi. Milletimiz anında bu mesajı aldı ve hukukuna sahip çıkmak için evlerinden çıktı. Kerkük müftüsü beni aradı. Dedi ki: Biz de emri aldık. Bütün minarelerimizde selâ okuyoruz. Sabaha doğru Bosna Hersek Diyanet İşleri Başkanı bana mesaj attı. ‘Bana bir emrin var mı?’ dedi. ‘Biz gece emri aldık. Halkımız camilere doldu ve size dua ediyorlar’ dedi. O gece selâ, F-16 uçakları ve tankların seslerine galip geldi.

Kaynak: Erol Metin-Karar

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.