Şark husumeti zâil olmalı, garp husumeti bâki kalmalı. Çünkü...

Şark husumeti zâil olmalı, garp husumeti bâki kalmalı. Çünkü...

Birden o meclisten tasdik emareleri tezahür etti...

Risale Haber-Haber Merkezi

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Sünûhat adlı eserinden bölümler)

“Demek, biz mağlûbiyetle ikinci cereyana takıldık ki, mazlumların ve cumhurun cereyanıdır. Başkalarından yüzde seksen fakir ve mazlumsa, İslâmdan doksan, belki doksan beştir.

“Âlem-i İslâm şu ikinci cereyana karşı lâkayt veya muarız kalmakla hem istinatsız, hem bütün emeğini heder, hem onun istilâsıyla istihaleye mâruz kalmaktan ise, âkılâne davranıp onu İslâmî bir tarza çevirip, kendine hâdim kılmaktır. Zira düşmanın düşmanı, düşman kaldıkça dosttur. Nasıl ki, düşmanın dostu, dost kaldıkça düşmandır.

“Şu iki cereyan birbirine zıt, hedefleri zıt, menfaatleri zıt olduğundan; birincisi dese “Öl!” diğeri diyecek “Diril!” Birinin menfaati zarar, ihtilâf, tedennî, zaaf, uyumamızı istilzam ettiği gibi; ötekinin menfaati dahi kuvvetimizi, ittihadımızı bizzarure iktiza eder.

“Şark husumeti, İslâm inkişafını boğuyordu; zâil oldu ve olmalı. Garp husumeti, İslâmın ittihadına, uhuvvetin inkişafına en müessir sebeptir; bâki kalmalı.”

Birden o meclisten tasdik emareleri tezahür etti.

Dediler: “Evet, ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek gür sada İslâmın sadası olacaktır!”

Devam edecek

ÖNCEKİ BÖLÜMLER

Bu Osmanlı ülkesinde büyük bir parlak nur çıkacak 

Cemaat-ı İslâmiye nazarını Kur’ân’a çevirmeli

Bir şahıs, kendi namına hazm-ı nefs eder, tefahur edemez Millet namına tefahur eder, hazm-ı nefs edemez

Filân adam fenalık etti, belâsını buldu

'Tanışın diye sizi milletlere ayırdık' ayeti böyle anlaşılmalı

Kudret çıkarıyor, kader giydiriyor, inayet besliyor

Küremiz hayvana benziyor, âsâr-ı hayatı gösteriyor

'Şehitlere ölü demeyin onlar diridir' ayetini Bediüzzaman böyle açıklıyor

'Kim masum birisini öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir' ayeti hakikattir

İhtirasına mani herşeyi, dünyayı ve insanları mahvetmek ister

Öyle zaman olur ki, bir kelime bir orduyu batırır

Sıfatın delâletinde şek var; imanın vücudunda da yakîn var

İnsan, bir taşın, hiçbirşeyin yaratılmasına muktedir olamaz

Hararette meratip, burudetin tahallülüyledir

Cemaat ferde rüçhanı olamaz

Haşirde bütün ruhların yaratılması bir sineğin yaratılmasından daha ağır olamaz

'Allah’ı bırakıp da birbirimizi rab edinmeyelim' ayetinin bir nüktesi

'Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor' ayetinin farklı bir tefsiri

Bir şahs-ı muhteris intikamla demiş ki

Ümmet-i İslâmiyenin ahkâm-ı diniyede gösterdiği ihmalin en mühim sebebi

Halkın nazarını doğrudan doğruya Kur’ân’a çevirmenin üç yolu vardır

Hak olan dört mezhebe böyle bakmak birliği yaralar

Bu İslam devletini öldürücü darbelere rağmen din hissi muhafaza etmiştir

Havf ve zaaf tesirat-ı hariciyeyi teşcî eder

Biz incinirken âlem-i İslâm ağlıyor

Beşer esir olmak istemediği gibi, ecîr olmak da istemez

İslâmiyet, zemin yüzünü pisliklerden temizleyecek dünya barışını sağlayacak

Bir adam dört şeye muhtaç iken şimdi yüz şeye muhtaç ve fakir

İşte Şeriat-ı Ahmediyenin (asm) emrettiği medeniyet

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.