Şam'ın en bilinen hutbesi
Zaman yazarı Abdullah Aymaz, Bediüzzaman'ın hutbe verdiği Şam Emevi camii ziyaretini yazdı
Risale Haber-Zaman yazarı Abdullah Aymaz, Bediüzzaman'ın hutbe verdiği Şam Emevi camii ziyaretini yazdı.
Emevi camii ile ilgili kısa bir bilgi veren Aymaz, Bediüzzaman'ın Hutbe-i Şamiye eserinin Şam'da bilindiğini, Şam'ın en büyük ve en itibarlı âlimlerinden Dr. Said Ramazan El-Bûtî'nin Hutbe-i Şâmiye üzerine Arapça bir şerh yazdığını hatırlattı.
Aymaz yazısında şunları yazdı:
"Emevî Camii 167x127 metrekarelik bir alana oturmuş. Çok eski tarihlerde Jüpiter tapınağı imiş, sonra kilise olmuş, İslâm fetihlerinden sonra mescide dönüşmüş. Hâlâ içinde arkalarda bir tarafta, vaftiz kuyusu, tarihi orijinal, deniz kabuklu yapısı ile duruyor. Eski takvimle 16 Mart'ta, şimdiki ile 6 Nisan 1911'de Bediüzzaman Hazretleri, bu muhteşem câmide, içinde yüz tane ulema bulunan on bin kişilik bir cemaate meşhur Hutbe-i Şâmiye'sini okumuş... O zaman basılan bu mühim hutbe bir haftada iki baskı yapmış... Bizim de Şam'a gidişimiz 6 Nisan'a tevafuk etti.
"Üstad 35 yaşında gittiği Şam'da yedi ay kalmış ve herkes tarafından tanınmıştı. Onun için konuşmasını böyle büyük cemaat merakla dinlemişti. Şu anda Şam'ın en büyük ve en itibarlı âlimlerinden Dr. Said Ramazan El-Bûtî (Botanlı) Hutbe-i Şâmiye üzerine Arapça bir şerh yazdığı için bu hutbe biliniyor. Bediüzzaman, hâzık bir hekim olarak meselelerin teşhisini ve tedavisini ele alıp söylemeden önce cemaate şöyle der: "Ey bu Câmi-i Emeviye'de bu dersi dinleyen Arap kardeşlerim!.. Ben haddimin üstünde, bu minbere ve bu makama sizi irşad etmek için çıkmadım. Çünkü size ders vermek haddimin fevkindedir. Belki, içinizde yüze yakın ulema bulunan böyle bir cemaate karşı benim durumum; medreseye giden bir çocuğun misâlidir ki, o sabî çocuk, sabahleyin medreseye gidip, akşam da pederine gelerek dersini izah eder; tâ doğru ders almış mı, almamış mı? Babasının irşad ve tasvibini bekler."
"Bundan sonra altı çeşit hastalığı ve tedavî çarelerini de beyan eder.
