Said Nursi'yi yargılayan Hurşit Paşa'nın 31 Mart Risalesi bulundu

Said Nursi'yi yargılayan Hurşit Paşa'nın 31 Mart Risalesi bulundu

Said Nursi’ye ‘Sen de şeriatı istemişsin’ diye sormuş cevabını almıştı

Risale Haber-Haber Merkezi

Divan-ı Harb-i Örfi, I. Dünya Savaşı sonrası İstanbul'da kurulan savaş mahkemeleridir. Şimdiki Savaş Suçları Mahkemesi'ne benzemektedir. Hurşid Paşa da bu mahkemelerin başkanı ve reisidir.

Bediüzzaman Said Nursi, 31 Mart hadisesi nedeniyle 1909 tarihinde kurulan Askeri mahkemede, şimdiki İstanbul Üniversitesi'nin ana binasında, şeriat istediği gerekçesiyle idam talebiyle yargılanmış, burada dünya hukuk tarihine geçmesi gereken çok harika bir savunma yapmıştır. Bu sıkıyönetim mahkemesinde yapmış olduğu müdafaa daha sonra ”İki Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi veyahut Divan-ı Harbi Örfi” adıyla yayınlanmıştır.

Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım

Bediüzzaman, 31 mart (1909) vak’asından sonra çıkarıldığı asker-î mahkemede Divan-ı Harb-i Örfî reisi Hurşid Paşa’nın:

"Sen de şeriatı istemişsin?" sorusuna şöyle cevap vermişti:

"Şeriatın bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazırım. Zira, şeriat, sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilâlcilerin isteyişi gibi değil."

31 Mart 1325 (1909) İhtilâlinin Tarihçesi

İşte bu mahkemenin Başkanı Hurşit Paşa'nın bundan 105 önce sene kaleme alınmış ama yayınlanmamış eseri ortaya çıktı. 

Konuyu köşesine taşıyan tarihçi Murat Bardakçı, hadisenin bastırılmasından sonra kurulan askerî mahkemenin başkanlığını yapan ve ayaklanmaya katılan çok sayıda kişiye idam cezası veren Hurşid Paşa’nın kaleme aldığı “31 Mart 1325 (1909) İhtilâlinin Tarihçesi” isimli risalesini anlattı.

Bardakçı'nın HaberTürk'teki yazısı şöyle:

Hurşid Paşa’nın yazmayı 24 Ocak 1914’te tamamladığı 165 sayfalık eseri, bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bünyesindeki Atatürk Kitaplığı’nda muhafaza ediliyor. Risale, kitaplığın müdürü olan ve başında bulunduğu bu müesseseyi  memleketin en önemli araştırma merkezlerinden biri yapan Ramazan Minder’in iki sene önce satın alıp görüntülerinin tamamını kütüphanenin internet sitesine koyduğu binlerce sayfalık tarihî evrak arasında bulunuyor…

Merak edenlerin Atatürk Kitaplığı’nın internet sitesinden sadece birkaç tıklama ile ulaşabilecekleri Hurşid Paşa’ya ait risalenin ayrıntılarına girmeyecek ve Paşa’nın eserinin sonlarına doğru yazdığı bir değerlendirmeyi nakledeceğim:

Paşa, “31 Mart 1325 ihtilâl-i askeriyesinin âmili ve esbâbı (sebepleri) o kadar çoktur ki uzaktan, yakından, doğrudan doğruya, bizzat, bilvasıta, dolayısiyle, bilerek, bilmeyerek bu ihtilâlin zuhuruna ve zuhuruyla beraber sirayet ve tevsiine (yayılıp genişlemesine) hemen herkes sebep olmuş ve yardım etmiştir” diyor…

Neyin nesi olduğunu hâlâ tartıştığımız 31 Mart hadisesinin anlaşılabilmesi bakımından önemli bir kaynak olan bu eser, eskileri tâbiri ile “hamiyyetli” yayıncısını bekliyor!

hursit_pasa.jpg

Hurşid Paşa’nın 31 Mart Risalesi’nin ilk sayfası

Hadisenin meydana geldiği 1909’da Türkiye’de Rumî takvim kullanılmaktaydı. Bu takvimin 31 Mart’ı bugünün Milâdî takvimine göre 13 Nisan idi, yani ayaklanma bugün kullandığımız takvime göre 13 Nisan’da patlamıştı.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.