Said Nursi’ye hangi fakülteye gidelim? diye sormuştu

Said Nursi’ye hangi fakülteye gidelim? diye sormuştu

Bediüzzaman Said Nursi'nin Tarihçe-i Hayat kitabında yer alan o fotoğrafta 1995 yılında bugün vefat eden Mehmed Günay Tümer de vardı...

Ömer Özcan’ın haberi
RİSALEHABER - 
Bugün Tarihçe-i Hayat kitabında fotoğrafı bulunan Mehmed Günay Tümer’in 20 vefat yıldönümüdür. Prof Dr. Mehmet Günay Tümer, 22 Ağustos 1995 tarihinde, içinde eşinin ve çocuklarının da bulunduğu bir otomobille, Kastamonu-Araç yolunda giderken kaza yapmış ve 57 yaşında iken vefat etmiştir. Rahmetle anıyoruz…

ustad-beyrut-palas-i.jpg
Fotoğrafta Hz. Üstad’ın arkasında bulunan en uzun boylu şahıs Günay Tümer’dir

Prof Dr. Günay Tümer, Kastamonu’nun Araç ilçesindendir. Hâkimlik görevi yapan bir babanın evladı olarak 1938’de Ankara’da doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Kastamonu’da tamamlayan Günay Tümer, aynı senelerde Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebelerinden Mehmet Feyzi Efendinin tedrisinden de geçmiştir.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Tarihçe-i Hayat kitabının sonlarında, rahmetli Prof. Dr. İbrahim Canan’ın çektiği bir fotoğraf vardır. Bu fotoğrafta Hz. Üstad’ın arkasında bulunan en uzun boylu şahıs, Mehmet Günay Tümer’dir. Fotoğrafın çekildiği 1959 senesinde Mehmet Günay, Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi talebesidir. O gün, Beyrut Palas Oteli’nde bulunan Hz. Üstad’ı ziyaret etmek için gitmişti. O tarihte, başta Atıf Ural ve İbrahim Canan olmak üzere, diğer üniversite talebeleriyle beraber, Ankara’da, bir dersane-i nuriye’de beraber kalmaktaydılar.

Atıf Ural, Günay Tümer’in eniştesidir

1956 senesinde Ankara’da ilk defa Risale-i Nur kitaplarının matbaalarda basımını başlatan rahmetli Atıf Ural, Günay Tümer’in eniştesidir. Atıf Ural, 1959’da Günay Tümer’in ablası Fatma Aydoğdu ile evlenmiştir. Bu izdivaç, Hz. Üstad’ın izniyle oluyor… Atıf Ural 1966’da 33 yaşında iken vefat etmiştir…

Günay Tümer, 1986 yılında profesör olarak Bursa Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim Dalı Başkanlığına atanır. Bu görevi uzun yıllar devam eder.

Prof. Dr. Mehmet Günay Tümer’in hayatını, bilhassa kitabımızın hedefiyle ilgili kısımları araştırırken Ablası Fatma Aydoğdu Ural Hanımefendi yardımcı oldular. Talebim üzerine Aydoğdu Hanımefendi kardeşi Günay Tümer’i anlatan bir mektup ile çokça fotoğraflar göndermiştir adresime. Daha sonra ilave bilgiler de aldım. Kendisine damadı Prof. Dr. Mehmet Cebeci yardımcı olmuştur. İkisine de çok teşekkür ediyorum.

Hz. Üstad’a, “Hangi fakülteye gidelim?” diye sormuşlardı

Fatma Aydoğdu Ural anlatıyor:

Kardeşim Mehmet Günay, iki arkadaşı ile beraber Hz. Üstad’a, “Hangi fakülteye gidelim?” diye sormaya gittiler. Üstad Hazretleri, “Ankara’daki ağabeylerinize sorun” demişler. Ağabeylerden Atıf Ural: “Şimdiki aklım olsaydı öğretmenliği seçerdim” demesi üzerine üç arkadaş İlahiyat Fakültesine kaydoldular ve Ankara Ulucanlar dersanesinde kalmaya başladılar. Kardeşim Mehmet Günay’ın Risale-i Nur hizmeti o senelerde başlamıştır. Atıf Ural ve diğer ağabeyler ile beraber Sözler kitabının 1956’da başlayan yeni harflerle basım hizmetlerinde çalışmıştır. Hatta Kastamonu’ya bir gelişinde, “Abla kimseye söyleme, annem duymasın… Sözler’i bir an evvel çıkarabilmek için geceleri çok az uyuyoruz, başımızın altına tuğla, tahta gibi şeyler koyuyoruz ki uyuyup kalmayalım. ” demişti.

Kardeşim Günay Tümer’in Üstad Hazretleri ile çok görüşmeleri olmuştur.

Üstad izin verince Atıf Ural benimle evlendi

Kardeşim Mehmet Günay, İlahiyatta okurken Kastamonu’da bir kız ile nişanlandı. “Bu çok iyi bir kızdır, sakın kaçırmayın…” telkinlerinin etkisiyle, düğünleri daha sonra yapılmak üzere, kısa zamanda dinî ve resmî nikâhları yapıldı. Ancak bunları Üstad Hazretlerine sormamıştık, sormayı düşünememiştik.

Bu arada Atıf Ural, Üstad Hazretlerini ziyaret ederek “Evlenebilir miyim?” diye soruyor. Üstad Hazretleri bir cevap vermiyor. Daha sonra tekrar sormaya gittiğinde, Üstad Hz. leri bu sefer: “Atıf’ın hizmeti bitti, evlenebilir. Ama Mehmet Günay’ın hizmeti daha bitmedi, o evlenemez. ” Diyor. Bu izinden sonra Atıf Ural, Fatma Aydoğdu ile yani benimle Ankara’da nikâhlandı. Sene 1959…

Müteakiben Kastamonu’ya dönüldüğünde, Mehmet Günay’ın nikâhlandığı kızın ağabeyi ciddi muhalefet ederek, bu evlilik işinden ailesini vazgeçiriyor. Böylece Hz. Üstad’ın işareti de açığa çıkıyor. Mahkeme yoluyla boşanan Mehmet Günay ancak 8-10 sene sonra asıl evliliğini yapıyor. (Ağabeyler Anlatıyor)

 

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum