Devlet kesesinden sıfır gider, sıfır maliyetle Said Nursi'nin memleketi Barla'ya
Nurcu çekmek gericilik olmuş.

Kırmızı-beyaz kürkü ve kızağa koştuğu geyikleriyle bir İskandinav hazreti gibi duruyor. Üstüne iliştirilen alametler sahte, o motifler imajinatif halbuki. İyilikte Hızır aleyhisselamla yarışan, has mı has Anadolu evladı bir ilkçağ Hıristiyan piriymiş tarihteki aslı.

Noel Baba'yı, dünyaya, Demreli bir aziz olarak tanıtmak için hiçbir külfetten kaçınmıyoruz. Bilimsel sempozyumlar tertip ediyor, devlet desteğiyle kültür-turizm organizasyonları yapıyor, bin dereden su getirerek bu azizin Antalya-Demre'de yaşadığını ispata uğraşıyoruz.

Netice şu: Bunca gayret ve masraftan sonra Demre'ye akın eden 'hacı' sayısı 400
binler civarında.

Said Nursi ise bu toprakların yetiştirdiği çilekeş bir mütefekkir. Ömrü kâh hapishanelerde kâh sürgünlerde geçti. Fikirlerinden dolayı görmediği eza, çekmediği cefa kalmadı.
'Bediüzzaman'ın milyonlarca takipçisi var bugün. Nurculuk, birçok cemaatten oluşan büyük bir camia.

Said Nursi'nin mecburi ikamete tabi tutulduğu yerler, Nurcular için ayrı bir manevi değer taşıyor haliyle.
'Üstad'ın hatırasına hürmeten, sadece Isparta-Barla'ya her yıl 400 binden fazla ziyaretçi gidiyor.

Noel Baba'ya harcadığımız tanıtım parasına, mesai ve emeğe kıyasla bu 400 bin ziyaretçi, safi kâr sayılır.

Said Nursi'nin, Barla nahiyesindeki sürgün hayatını ispata ihtiyaç da yok ayrıca. Yakın tarih vesikalarıyla sabit bir gerçek bu. Ne itiraz eden var ne tarihin çapıtıldığını söyleyen ne düzmece bir hikâye olduğu iddiasıyla karşımıza dikilen.

Isparta İl Genel Meclisi, geçenlerde oyçokluğuyla bir karar almış. Barla yolu kavşağına, 'Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yaşadığı topraklardasınız' yazılı bir tabela asacaklarmış.
Amaç, bir tabelalık tanıtımla 400 binlerdeki Nurcu turist sayısını 1 milyon seviyelerine çıkarmak.

Kızılca kıyamet kopmuş. Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesi, yaklaşan gerici tehlikeye karşı ortalığı ayağa kaldırmış.
Valiliğe kallavi bir dilekçe döşenilmiş tez elden. Suç duyurusu için derhal kollar sıvanmış.

Alınan karar, yasalara ve anayasamıza aykırıymış. Çünkü Bediüzzaman, ‘Türk milli
kültürüne, devletine, rejimine ve Türklüğe düşmanmış.
Hay, aklınızla bin yaşayın!
Noel Baba'nın dili Türk diline, âdetleri Türk'ün âdetlerine benziyor da mı, 'O aziz, bizim azizimizdir' diye bas bas bağırmakta hiç beis görmüyoruz?

Dünya kabul etmiyor; Anadolu topraklarında yaşadığını yedi düvele kabul ettirmek
için biz varımızı yoğumuzu seferber ediyoruz.

Atatürkçü Düşünce Derneği'nden, Noel Baba hazretlerinin 'Türk milli kültürüne, devletine, rejimine ve Türklüğe aykırı' bir figür olduğuna dair tek bir şikâyet
işitmedik.

Kimseler çıkıp, elin Noel Baba'sını sahiplenmek uğruna yaptığımız cinliklerin bedelini sorgulamıyor. Demre'nin turistik pazarlaması için sineye çekiliyor hepsi.

Fakat, milli mücadele kahramanlarımızdan milis komutanı Said Nursi'ye gelince getirisine, götürüsüne bakılmadan bir tabela dahi çok görülüyor.

Devlet kesesinden sıfır gider, sıfır maliyetle Barla'ya Nurcu çekmek gericilik. Her türlü meşakkate girerek Demre'ye Noel hacısı çağırmak, ilericilik ve Atatürkçülük.

Turizm tanıtım desteğimiz Noel Baba'ya her daim var da Said Nurs'ye bir tabelamız bile yok, öyle mi?

Akif Beki-Radikal