Said Nursi'nin, vefatını hissedip hastalandığı büyük alim

Said Nursi'nin, vefatını hissedip hastalandığı büyük alim

Son devrin büyük alimlerinden Süleyman Hilmi Tunahan Hazretlerinin vefatının sene-i devriyesi.

Hazırlayan: Abdullah Yargı
RİSALE HABER

Süleyman Hilmi Tunahan, 1888'de bugün Bulgaristan sınırları içerisinde kalan Silistre'de dünyaya gelmiştir. İlk ve orta öğrenimini Silistre'de yaptıktan sonra medrese tahsili için 1907 yılında İstanbul'a gelmiştir. İstanbul'da Bafralı Ahmed Hamdi Efendi'den icazet almıştır. 

1914’te açılan Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Medresesi’ni üç senede bitirdikten sonra Medresetü’l-mütehassısîn’in tefsir-hadis bölümüne girdi ve 1919’da burayı birinci dereceyle bitirdi. Medresetü’l-kudât adında en üst düzey medrese olan kadılar medresesinin imtihanını birincilik kazanmıştır.

Tevhid-i tedrisat kanunu ve harf inkılabından sonra eski görevlerine devam edemeyen Tunahan, gizlice talebe yetiştirmiştir. 1937'de Diyanet reisi olarak tekrar memurluğa başladıktan sonra gizli ders halkaları oluşturmuş, Kur'an hizmetine devam etmiştir. Bu süre zarfında birçok kez mahkemeye çıkarıldı ve işkence gördü.

Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri, aynı zamanda bir mürşiddi. Nakşibendiyye usulüyle tasavvuf eğitimi alan Süleyman Efendi, İstanbul’da Nakşibendiyye’nin Müceddidiyye koluna mensup Özbekistanlı Şeyh Selâhaddin b. Mevlânâ Sirâceddin’in rehberliğinde Bursa Uludağ’da erbaîn çıkarmış ve seyrü sülûkünü tamamlamıştır.1

Bediüzzaman vefatını hissedip hastalanmıştı

Bediüzzaman Said Nursi ve Süleyman Hilmi Tunahan aynı devirde yaşamalarına rağmen birbileriyle karşılaşmamışlardır. Ancak Said Nursi Hazretleri, mana aleminde tanıştıklarını, evradının sevabına Süleyman Hİlmi Tunahan ve talebelerini ortak ettiğini söylemiştir.2

Bediüzzaman’ın talebelerinden Mustafa Sungur şöyle bir hatıra nakletmektedir:

"16 Eylül 1959 tarihiydi. Bediüzzaman Hazretleri aniden şiddetli rahatsız oldu. Bu rahatsızlığı üç gün devam etti. Gazete okumadığından ve radyo dinlemediğinden hâl-i âlemden haberi yoktu. Üç gün sonra İstanbul’dan Rüşdü Bey isimli talebesi geldi. Onu görünce hemen ahvâl-i âlemden ve İstanbul’da ne olup bittiğinden sordu. O da "Üstadım, Süleyman Efendi vefat etti" deyince, Üstad birden kalkarak "Kardeşim, Şeyh Süleyman mı? Şeyh Süleyman mı?" diyerek dikkatle sordu. "Evet üstadım, Şeyh Süleyman" deyince Bediüzzaman şöyle dedi: "Kardeşim ne zaman vefat etti?" Bu soruya verilen cevap bizi daha da hayrete düşürmüştü. Zira tam vefat ettiği saat Bediüzzaman hastalanmış ve bu manevi elemi hissetmişti. Bediüzzaman, devamla "Kardeşim, Allah rahmet eylesin, Allah rahmet eylesin, mübarek veli bir zattı, mühim hizmetler ifa etti. Allah rahmet eylesin."3

Dipnot

1 İslam Ansiklopedisi yıl: 2012, cilt: 41,  sayfa: 375-377
2 Mehmed Emre, Hatıralarım. s:55-56, Erhan yay.
3 Prof. Ahmed Akgündüz, Arşiv belgeleri ışığında Süleyman Hilmi Tunahan, Osav yay.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum