Said Nursi’nin Risale-i Nur külliyatını Farsça'ya tercüme ettim

Said Nursi’nin Risale-i Nur külliyatını Farsça'ya tercüme ettim

Edebiyat uzmanı, yazar ve çevirmen Davut Vefayi, Türkçeden Farsçaya tercüme ettiği kitapları ve İran’da ilgi gören Türkçe eserlere dair konuştu

Edebiyat uzmanı, yazar ve çevirmen Davut Vefayi, Türkçe kitapları Farsçaya çevirme serüvenine ilişkin, “1984 yılında Türkiye’ye gittim ve 2 yıl orada kaldım. Türkiye’de kaldığım süre boyunca İran Kültür Evi’nde kültürel faaliyetler yürüttüm. Tercüme ettiğim ilk kitap olan yaşar kaplanın “İran’a Nasıl Bakmalı” adlı kitabını da orada tercüme ettim. Ancak bu eser İran’da kitap şeklinde basılmamıştı ve İran İslam cumhuriyeti gazetesinde yayınlanmıştı” dedi.

RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI DA ÇEVİRİLERİM ARASINDA YER ALIYOR

İRNA’nın Türkçe servisine konuşan Vefayi, İran’da basılan ilk kitabının Necip Fazıl Kısakürek’in Para adlı kitabı olduğunu söyledi: “İran’da basılan tercüme ettiğim ilk kitabım Necip Fazıl Kısakürek’in Para adlı kitabıydı. Şu ana kadar Necip Fazıl Kısakürek’in Bir adam yaratmak ve para adlı kitapları, Aziz Nesin’den Şimdiki çocuklar Harika kitabı ve eşine yazdığı mektuplar gibi Türkçeden Farsçaya 60’tan fazla kitap tercüme ettim. Aynı zamanda tasavvuf alanında da birçok Türkçe eseri Farsçaya çevirdim. Muhammed Bahâeddin Nakşibendi, Hurûfilik, Kadirîlik ve Bediüzzaman Said Nursi’nin Risale-i Nur külliyatı da çevirilerim arasında yer alıyor.”

TERCÜME EDECEĞİM KİTAPLARI BÜYÜK BİR TİTİZLİKLE SEÇİYORUM

Türkçeden Farsçaya 60’ı aşkın kitap çeviren Vefayi, tercüme ettiği kitaplara İran’da yoğun ilgi olduğunu söyleyerek, “İranlılar tercüme ettiğim kitapları seviyor çünkü tercüme edeceğim kitapları büyük bir titizlikle seçiyorum ve bu sebeple okuyucu kitlesi bir hayli fazla. Türkçeden çevirdiğim birçok kitap İran’da defalarca basıldı" dedi.

İRANLILAR TÜRKİYE HAKKINDA BİLMEK VE ÖĞRENMEK İÇİN OLDUKÇA HEVESLİ

Vefayi, “İran’da Türkiye’nin kültürel yönlerine oldukça ilgi var ve bu ilgi üç alana ayrılıyor. Birincisi Osmanlı dönemi. İranlıların Türkiye’nin tarihi ve siyasi geçmişine ilgileri var ve özellikle Osmanlı dönemi hakkında bilgi sahibi olmak istiyorlar. İkincisi tasavvuf alanı. Türkiye’de çok çeşitli tasavvuf tarikatları var. Bunlar hala da Türkiye’de faaliyetlerini sürdürüyor. Benim önemli bir çalışma alanımı da tasavvuf tarikatları oluşturuyor. Üçüncü alan ise edebiyat. Nazım Hikmet, Elif Şafak ve Orhan Pamuk gibi yazarların Roman ve şiir kitapları İran’da yoğun bir ilgiyle okunuyor. Bu üç alanda İranlılar Türkiye hakkında bilmek ve öğrenmek için oldukça hevesli” dedi.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.