Said Nursi'nin Recep Tayyip Erdoğan'dan istekleri

Said Nursi'nin Recep Tayyip Erdoğan'dan istekleri

Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ilk başkanı seçildi

Risale Haber-Haber Merkezi

Yıllarca ülkeyi tek parti despotizimiyle yöneten CHP, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde yenilmişti. 14 Mayıs 1950'de yapılan seçimlerde Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti, ezici bir çoğunlukla iktidar olmuştu. Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk defa seçimle iktidar değişiyordu.

DP iktidara gelince devletin toplum üzerindeki baskısı yavaş yavaş azalmaya başladı. Partinin hürriyetçi yaklaşımları geniş toplum kesimlerinin bilhassa dini hayatında hissedilir ölçüde bir rahatlamaya sebep oldu. Ezanın Türkçe okunmasına dair uygulamadan dönülmesi, Kur'ân talimini hedef alan çalışmalardan vazgeçilmesi, DP'nin geniş toplum kesimleri tarafından kısa sürede benimsenmesini kolaylaştırdı.

Said Nursî, DP'yi bu hürriyetçi tutumundun dolayı destekledi. Hatta, CHP'nin iktidara gelmemesi için "Demokrat Partiyi, Kur'ân, vatan ve İslâmiyet namına muhafazaya çalışıyorum" diyordu.

Ayrıca DP'nin yanlış icraatlarını da yapıcı ikazlarla eleştiriyor, demokratik bir partinin taşıması gereken özelliklere dikkat çekiyordu. Risale-i Nur Enstitüsü'nde yer alan yazıya göre bu bağlamda, gazetelerde okuduğu "Din propagandası yapan dindarların serbestiyet kanunu geri kalmış, fakat solcular hakkındaki kanunu ta'cil edip tasdik etmişler." şeklindeki bir haber üzerine, "Demokrat dindar milletvekillerine bir hakikatı ihtar" başlığı altında bir ikaz neşretmişti. 

Bediüzzaman'ın bu ve benzeri talepleri her iktidar için geçerli. Aynı talepleri Türkiye'nin ilk başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın dikkatine de sunulabilir.

Bediüzzaman Said Nursi'nin istekleri özetle şöyle:

1- Ezan-ı Muhammedinin neşri gibi, şeair-i İslâmiyeyi ihya yolunda yapılan çalışmaları takdirle beraber, bu yoldaki çalışmaların devam etmesinin DP'yi millet ve âlem-i İslâm nazarında daha değerli kılacağını belirtmesi.

2- Birisinin hatası ile başkası mes'ul olamaz hakikati gereğince suçun şahsiliği prensibine uyulması. "Cemaatin selâmeti için fert feda edilir. Vatanın selâmeti için eşhasın hukuku nazara alınmaz. Devletin, siyasetin selameti için cüz'i zulümler nazara alınmaz." gibi gerekçelerle insanlara zulmedilmemesi.

3- Milliyetçi yaklaşımlarla ayrımcılık yapılmaması ve "Bütün mü'minler kardeştir" hakikatının hayata geçirilmesi.

4- Ayasofya'nın açılması.

5- Risâle-i Nurların serbestliğine karar verilmesi ve ilân edilmesi.

6- "Memuriyet bir hizmetkârlıktır. Bir hakimiyet ve benlik için tahakküm aleti değil…" düsturuna uyulması ve hakimiyetin toplum üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılmaması.

7- "Hariçteki düşmanların tecavüzlerine karşı, dahildeki adaveti unutmak ve tam tesanüt etmek" prensibiyle hareket edilmesi ve siyasetin dahilde niza ve toplumsal çatışmalara yol açmaması.

8- Hürriyetçi bir rejimin tesis edilmesi. (Bediüzzaman, eski Said dönemindeki "Ahrarlar" gibi, bu dönemde de "Demokrat"lar, "istibdat-ı mutlakı kaldırıp tam bir hürriyet-i şer'iyeye vesile olacaklar" diyerek DP'ye yüklenen hürriyetçi misyon ifade edilir.)

Bediüzzaman bu ikazları, DP hükümetinin insanların zararına olabilecek uygulamalardan kaçınması için yapmış ve bu partinin idarecilerine hüsn-ü zanla bakmıştır.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
6 Yorum