Said Nursi'nin Ramazan ayında yazdığı eserindeki 'Hilal-Yıldız' müjdesi

Said Nursi'nin Ramazan ayında yazdığı eserindeki 'Hilal-Yıldız' müjdesi

Yeğeni Abdurrahman: Amucama dedim, Kitabındaki tesadüfü, sahife-i sema da tanzir ediyor

RİSALEHABER

Merhum Abdülkadir Badıllı ağabey Mufassal Tarihçe-i Hayat eserinde Bediüzzaman Said Nursi ile yeğeni Abdurrahman arasında cerayan eden bir olaya yer verir. Ramazan'ın başlangıç ve bitişindeki Hilal ile ilgili tevafuk diyalogunda yer alan bir müjde dikkat çekicidir:

"Çok garîb tevafukattandır ki: Bediüzzaman’ın 1921 senesinin Ramazan ayında te’lif etmiş olduğu Lemaat eserinin en son beytinin en son satırının en son kelimesi “hilâl ve yıldız” olarak gelmiştir. İşte Lemaat eserinin en son satırı ve hilâl yıldızla biten son cümle ve kelimesi şöyledir:

“Bir zemine bir semaya bakar...Orada ezhar ve esmar, burada hilal ve yıldız.”

Lemaat eserinin te’lifi 1921 Ramazanı’nın ilk hilâlinde başlamış, aynı Ramazan’ın Bayram hilâlinde bitmiştir. Hatta ebced hesabıyla onun te’lif tarihi şu Arapça cümleden çıkmıştır: arapca.jpg

Yani Ramazan ayının iki hilâli arasında doğan bu eser, bir edep yıldızıdır. 

Arapça cümlenin ebcedî hesabı, Rumî 1337 eder ki; Miladi 1921'dir.

Merhum Abdurrahman bu garîb vak'a hususunda şunları kaydeder:

“Tesadüf ü garîbedendir ki; Lemaat kitabının tarihi “Hilâl Yıldızı” çıktı kiarapca.jpg dır. Hem de tesadüfî olarak kitabın ahirinde de hilâl ve yıldız gelmiş... Tabiatını serbest bırakarak hiç nazım yapmadığı halde; bu kitap tamamen sancak marşının vezni gibidir.

Kitabındaki tesadüfe dair konuşurken, semadaki hilâl yıldız, sancak-ı İslâm’ın resmini tersim etti. Amucama dedim: “Kitabındaki tesadüfü, sahife-i sema da tanzir ediyor..”

Ben zaten tesadüf denilen şeyi kabul etmem: Hilal Yıldız bayrağı te'alî edecek

Cevaben dedi ki: “Ben zaten tesadüf denilen şeyi kabul etmem. Her şeyde bir hikmet var... Hem tesadüf, tekerrür etse, tesadüf olamaz, bir kasdı ihsas eder. Kâinat birbiriyle münasebettardır: O dakik münasebetin ma'naları var. Vazıhan bilmediğimiz için tesadüfle tabir ediyoruz.”

"İşte bütün bunlardan tefeül çıkıyor ki; i'lâ i kelimetullahın bayrağı olan Hilal Yıldız bayrağı te'alî edecek, eski şevketini bulacaktır İnşaallah.”

Merhum Abdurrahman'ın beyanından da anlaşılan odur ki; Bediüzzaman Hazretleri “Lemaat” kitabını 1921 senesi Ramazan’ının ilk hilâlinde, yani ilk gününde te’life başlamış, çalışmadığı günler hariç, Ramazan ayı içinde yirmi gün zarfında bitirmiş ve bittiği gün, ikinci hilal, yani bayram hilâli görününce de sona ermiştir. Böylece bu eserin iki hilâl ortasında te’lifi tamamlandığı gibi, kitabın son cümlesi de “Burada hilal ve yıldız” cümlesiyle bitmiştir.

Çok zekî ve müdakkik bir alim olan Abdurrahman Efendi, bu ince sırrı hissettiği günde; çok ender rastlanan o senenin Ramazan bayram hilâli bir yıldızla kucak kucağa gelerek, sancak bayrağının amblemini gök yüzünde tersim ettiğini görünce, amucası Bediüzzaman’a: “Bak amca! Senin kitabının hilâl yıldız tevafuku, gök yüzünde de görünüyor” demiş. Bediüzzaman Hazretleri, “Ben zaten tesadüf denilen şeyi kabul etmem.. Kâinatın hadiseleri birbiriyle münasebetlidir” diye cevab vermiştir.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.