Said Nursi ve Risale-i Nur modern dönem ihyacılarıdır

Said Nursi ve Risale-i Nur modern dönem ihyacılarıdır

Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Ergün Yıldırım

Risale Haber-Haber Merkezi

Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Cumhuriyet ideolojisinin İslamlaşma hareketini tasfiye ettiğini ancak Said Nursi ve Mehmet Zait Kotku ile ıslahatçı İslami damarın varlığını sürdürmeye devam ettiğini söyledi.

İslami hareketlerin, fikri akımların, siyasi partiler ve toplumsal hareketlerin "gelenekçilik, devrimcilik ve ihya" adı altında  üç siyaset etrafında toplandığını belirten Yıldırım, ilk ikisi hakkında özet bilgi verdikten sonra ihya siyasetini anlattı.

Türkiye’de Risale-i Nur, Nakşiliğin Müceddidiye çizgisi...

İhyacıların, tecdit çerçevesinde İslam’ı yeniden gündeme getiren akım olduğuna işaret eden Yıldırım, "İslamlaşma hareketinin XIX. Yüzyıl kökenlerinde bu tutum bulunmaktadır. Mehmet Akif Ersoy, Muhammed ikbal, Filibeli Ahmet Hilmi ve Said-i Nursi gibi şahsiyetler modern dönem ihyacılarıdır. Türkiye’de Risale-i Nur, Nakşiliğin Müceddidiye çizgisi, Endonezya’da Nahdatul Ulema ve Tunus da NAHDA hareketi (yeni haliyle) ihyacıları temsil ediyor" dedi. 

İhyacıların modernite ile dışlayıcı veya içinde erime gibi total bir ilişki kurmadığına dikkat çeken Yıldırım, "Bunun yerine modern çağı temel İslami parametrelere göre yorumlayarak ( kimi yönlerinden uzak dururken kimi yönleriyle de barışarak) hareket ettiler. Üç tutum geliştirdiler: Eleştiri, reddiye ve telif. İhyacılar, ıslahatçı bir siyaset peşindedirler. Gerçekçi, sosyolojik ve tarihsel varlığımıza uygun gözüken bir yoldur bu. Değişmeyi çatışma ve ihtilalden uzak durarak yorumluyorlar. Modern zamanlarla “orta yol” tarzı bir ilişki inşa etmeye çalışıyorlar" şeklinde yazdı.

Türkiye’de Müslümanlığı besleyen ana damar budur

Cumhuriyet ideolojisinin İslamlaşma hareketini tasfiye ettiğini ancak Said Nursi ve Mehmet Zait Kotku ile ıslahatçı İslami damarın varlığını sürdürmeye devam ettiğini vurgulayan Yıldırım, yazısını şöyle sürdürdü:

"Osmanlı İslamlaşma hareketi ıslahatçıdır. Cumhuriyet ideolojisi, bu hareketi tasfiye etti. Ancak Nursi ve Mehmet Zait Kotku örneğinde göreceğimiz gibi (belli sınırlılıklar çerçevesinde) ıslahatçı İslami damar varlığını sürdürmeye devam etti. Nakşi Müceddidilik, bunu besleyen en önemli perspektiftir. Osmanlı modernleşmesinin İslam kalarak var olma çabasının arkasında da bu perspektif vardır. Sufilerin, ulemanın ve aydınların bileşkesine dayanarak önemli misyonlar yerine getirir. Hala Türkiye’de Müslümanlığı besleyen ana damar da budur. Bu damar ne sadece Anadolu irfanı, ne sadece İslamcı aydınlar, ne sadece fıkıhçılardır. Üçünün dayanışmasına dayanır. İrfan, ilim ve fikir birliğidir bu.

Çözüm yeniden ihyadır çünkü tecdidi öngörür

İslam dünyası, bugün ne devrimle ne de geleneğe kaçarak sorunlarıyla başa çıkabilir. Yaşadığımız zamanları tarihsel kurumların geleneksel formları içinde idrak etme imkanımız yok. Modernliğin Sonunun ilan edildiği ve post-modern kaosun yayıldığı bir dönemde geç kalmış bir modernliğe de mahkûm olamayız. Çözüm yeniden ihyadır. Çünkü ihyacı değişme yöntemi tecdidi öngörür. Aşamalı değişmeyi, yenilenmeyi ve dünya ile daha yapıcı bir ilişki kurar. Dinin aşırı yorumlarından uzak durduğu gibi onu tarihsel alana hapsetme tutumundan da uzak durur. Rabbimiz kitabında Müslümanlara da “ıslah ediciler olun” der.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
1 Yorum