Said Nursi, Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde anadilde eğitim talebinde bulundu
Son günlerin gündemlerinden biri de okullarda anadilde eğitim talebi. Bu konu Bediüzzaman Said Nursi'nin de gündemindeydi
Said Nursi, anadilde eğitimi desteklemiş bunun için hem Abdülhamid döneminde hem de Cumhuriyet döneminde girişimlerde bulunmuştu.
KÜRTLER KENDİ ANADİLİNDE EĞİTİM YAPABİLMELİ
Eserlerinde 'Lisan-ı mâderzâd' yani anadile dair açıklamalarda bulunan Bediüzzaman, 1908'de mabeyne verdiği dilekçede medreselerde fen bilimlerinin okutulmadığını, buralara tayin edilen öğretmenlerin yerli halkın dilini bilmediğini bu yüzden halkın eğitimden yararlanamadığına dikkat çekmişti.
Bölgede Kürtçenin de okutulduğu, Kürtlerin kendi anadilinde eğitim yapabileceği Kürtçe bilen hocaların olduğu medreselerin açılması gerektiğini ifade eden Bediüzzaman, daha sonraki dönemlerde de Van'da Medresetüzzehra'nın açılıp Türkçe, Kürtçe ve Arapça ile eğitim verilmesini istemişti.
KÜRTÇE EĞİTİM VERECEK OKULLAR
Bediüzzaman, Bab-ı Ali’ye dilekçe olarak verip Şark ve Kürdistan Gazetesinde makale olarak yayınladığı yazısında; hükümetin Kürdistan’ın bazı kasaba ve kurasında (köylerinde) mektepler açtığı, bunun takdire şayan olduğunu ancak lisan-ı Türkî’ye aşina olmayan etfalı ekrad’ın (Kürt çocuklarının) bundan istifade edemediklerini belirttir. Bunun içinde masrafları hükümetçe karşılanması kaydıyla Beytüşşebab, Sason ve Van taraflarında Kürtçe eğitim verecek ulumu diniye ile fununu lazimeyi beraber okutacak ellişer talebeli üç tane darüt-talim (ilkokul) açılmasını talep eder. Ve bu sayede Kürtlerin diğer milletler gibi kabil-i medeniyet olduklarını göstereceklerini belirtir. (Makalat)
LİSÂN-I ARABÎ VÂCİP, KÜRDÎ CÂİZ, TÜRKÎ LÂZIM
Bediüzzaman, en büyük ideallerinden biri olan Medresetüzzehra Üniversitesi'nde de 3 dilli bir eğitim önermişti:
"Câmiü’l-Ezher’in kızkardeşi olan, “Medresetü’z-Zehrâ” namıyla dârülfünunu mutazammın pek âli bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbakır’da tesisini isteriz. Emin olunuz, biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakînen biliyoruz ki, içtimaî hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neş’et eder. Medrese-nâm melûf ve menus ve cazibedar ve şevk-engiz itibarı olduğu halde büyük bir hakikati tazammun ettiğinden, rağabatı uyandıran o mübarek medrese ismiyle tesmiye. Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak."
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.