Konferans sırasında bazı öğrencilerin uyurken dahi cep telefonlarını elinden düşürmemesi tehlikenin ulaştığı boyutları yeniden gözler önüne serdi.

İstanbul Gelişim Üniversitesi SBS Etkinlik ve spor Kulübü ile Yeşilay ortaklığında düzenlenen “Sosyal Medya ve dizi Bağımlılığı” konferansı Gelişim Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda düzenlendi. 

Konferansta konuşan Gelişim Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Abdülkadir Gayretli, “Yeşilay kurumuyla birlikte yapmış olduğumuz bir konferans. Buradaki amacımız üniversiteler ve kurumlar arasında irtibatı sağlamakla birlikte aynı zamanda bazı öğrencilerimizin gerek uyuşturucu bağımlılığı, gerek Alkol bağımlılığı, gerek sosyal medya bağımlılığı gibi bir zaaf noktası vardır. O zaaf noktalarından dolayı belli şekillerde bir alışkanlıkları var. Ve bu konferansta da çeşitli yönlerden bu bağımlılıklara temas etmek suretiyle herkese bir mesaj vermek istedik. Herkesin kendi zafiyetlerini anlaması ve zafiyetler nereden geliyor, kaynağı nedir ve bunun neticesinde de ne gibi rahatsızlıklar oluyor, sonucu nereye varıyor. Bunları ortaya koymak istedik ve bu konferansta çok güzel bir netice aldık” dedi.

Gayretli, “Özet olarak insanların maddi ve manevi boşluklarından dolayı bir takım psikolojik ve sosyal sorunlar ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda ahlaki değerleri de kaybetmeye başlıyorsunuz. Eskiden doktorlar; ‘insanlar para kazanmak için 40 yaşına kadar sağlıklarını kaybederler, 40 yaşından sonrada kaybettikleri sağlıkları için harcarlar’ derlerdi. Şimdi ise gerek çeşitli bağımlılıklar olsun gerek sosyal bağımlılıklarda insanları insani, ahlaki ve dini değerlerini yok etmesiyle birlikte bu sefer insanlar farklı noktalara doğru koşuyor. Ve buda tamamen bir zihniyetin çöküşü anlamına geliyor. Özellikle bundan 100 sene evveli Mehmet Akif Ersoy olsun, Bediüzzaman Said Nursi olsun hep şöyle söylemişlerdir; ‘Onlar bizim güzel ahlaklarımızı çalmışlar, kendi kötü ahlaklarını bize pahalıya satıyorlar’… Nasıl satıyorlar işte bu şekilde satıyorlar. Yani yapmış oldukları filmlerle, her türlü etkinliklerle bunları bize yüksek fiyatlarla satmakla hem paramızı alıyorlar, hem aklımızı alıyorlar, hem hayatımızı, hem zamanımızı, hem de imanımızı, ahlakımızı hem de dünya ve ahiret hayatımızı silip götürüyorlar. Yani çalıyorlar özeti budur” diye konuştu.

“AİLELER DE ÇOCUKLARINI BİLİNÇLENDİRMELİDİR”

İlkokul çağındaki çocukların da sosyal medya bağımlılığı açısından risklerle karşı karşı olduğuna dikkat çeken Gayretli, “Bizim kolejlerimizde var. Öğrenci telefonunu okula kadar getiriyor. Okulda bir birimimiz var ve oraya telefonunu teslim ediyor. Yani bu şekilde akşama kadar telefonla uğraşmıyor. Biz bu şekilde çözüyoruz yani, tabiri caiz ise aldırmıyoruz. Ama bu çözüm müdür, değildir. Bununla birlikte aileler de çocuklarını bilinçlendirmelidir. Bununla birlikte telefonu veya bilgisayarı nerede, ne şekilde ve ne kadar kullanması gerektiğini bir kural haline getirmek gerekiyor. Hayatta kurallar ve şartlar olmazsa zaten ileriye dönük bir takım sıkıntılar getirecektir. Kural dairesinde her şey olmalıdır” dedi.

“KURAL OLMAZSA ASAYİŞ OLMAZ, DÜZEN OLMAZ”

Gayretli, “Bazıları yasaklar iyi değildir diyor. Yasaktan ziyade belli şeyleri kural haline getirmek lazım. Kural olmazsa asayiş olmaz, düzen olmaz. Evde de asayiş lazım, insanın kendi ruh dünyasında da asayiş lazım. Beden aleminde ve kendi psikolojik hayatımızda da asayiş lazım. Ancak bunlarda kural çerçevesinde hareket etmekle olacaktır. Neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilmekle olacaktır. Buda nedir ailelerin bilinçlendirilmesidir. En başta aile bilinçlenmesi ve bununla beraber çocukların da bilinçlendirilmesidir” diye konuştu.
Öte yandan, katılımcı bazı öğrencilerin konferans boyunca cep telefonlarını ellerinden düşürmemeleri bazılarının ise uyurken dahi ellerindeki telefonu düşürmemeleri dikkat çekti. Konferansın önemi fotoğraf karelerine yansırken gençlerin karşı karşıya kaldığı sosyal medya bağımlılığı gelecek adına duyulan endişelerin yersiz olmadığını bir kez daha ortaya koydu.

iha