Said Nursi: İmam Buhari'deki Hadis Sahabeden işitmek gibidir

Said Nursi: İmam Buhari'deki Hadis Sahabeden işitmek gibidir

Sahih hadisleri ilk defa bir araya getiren ve bu ilim dalında tartışmasız otorite olarak kabul edilen İmam Buhari Hazretlerini vefat yıldönümünde rahmetle anıyoruz

RİSALEHABER

Hadis kitapları, Kur’an-ı Kerim’den sonra en önemli kaynaklardan olan Buhari, 6 büyük hadis aliminden biridir. Bediüzzaman Said Nursi, İmam-ı Buhari hakkında "…Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir" ifadelerini kullanır.

Künyesi; Ebu Abdullah Muhammed bin İsmail bin İbrahim el-Cufiel-Buhari olduğu halde, İmam Buhari olarak tanınmıştır.

Muhammed, 810 yılında Buhara’da doğdu. Daha küçük yaşta iken babası İsmail vefat etti. Babası İsmail, hadis ilmiyle iştigal ettiği için, kitapları oğluna kaldı. Muhammed’in annesi dindar bir kadındı. İlk derslerini Buhara’daki alimlerden aldı. 16 yaşında annesi ve kardeşi ile birlikte hacca gitti. Annesi ve kardeşi haccı ifa edip döndükleri halde, kendisi dönmeyerek, hadis alimlerinden ders aldı. Ders alıp hadis öğrenmek için her fırsatı değerlendirerek ömrünü yollarda geçirdi. Bu amaçla bazı şehirlere defalarca gidip geldi. Mesela; Bağdat’a sekiz kez gittiği gibi, her defasında Ahmed bin Hanbel ile görüşüp onun ilminden istifade etti.

Muhammed, Bağdat’ın dışında Basra (4-5), Belh, Dımaşk, Humus, Küfe, Medine, Mısır, Nişabur gibi yerleşim yerlerine defalarca giderek, buralarda bulunan tanınmış alim ve din büyüklerinden hadis öğrenmeye çalıştı. Son olarak gittiği Nişabur’da beş yıl kalarak hadis öğrenip ezberlemeye çalıştı. Kendi ifadelerinden anlaşıldığıkadarıyla 1080 hadis öğrenerek bunları kitaplarına yazdı. Uzun seyahatleri boyunca öğrendiği hadislerin kaydedildiği kitaplar büyük bir yekun teşkil etti. Gittiği yerlere kitaplarını da beraberinde götürdü. Hadisleri yazmakla kalmayıp hıfzetmeyi de ihmal etmedi.

Bağdat’a geldiğini duyan hadisçiler bazı hadislerin senet ve metinlerini birbirine karıştırarak, değişik bölgelerden gelen alimlerin huzurunda Muhammed’in yanında karıştırılmış bir şekilde ve on kişi tarafından okundu. Hemen yanlışı fark ederek duymuş olduğu hadislerin mahiyetinin öyle olmadığını kendisine soru soran ilk kişiden başlayarak tek tek okunan hadislerin doğru şeklini okudu. Böyle nasıl bir hafıza gücüne sahip bulunduğunu alimlerin huzurunda göstermiş oldu.

Risale-i Nur’da hadis alimlerinin isimleri verilirken ilk önce onun adı gelir.

SARRAF GİBİ, HADİSİN CEVHERİNİ TANIR

Bediüzzaman Said Nursi, Buhari'nin sahih olmayan hadisi anında fark edecek seviyede olduğunu şöyle belirtir:

"Evet, fenn-i hadisin muhakkikleri, nakkadları o derece hadisle hususiyet peydâ etmişler ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın tarz-ı ifadesine ve üslûb-u âlisine ve suret-i ifadesine ünsiyet edip meleke kesb etmişler ki, yüz hadis içinde bir mevzuu görse, "Mevzudur" der. "Bu hadis olmaz ve Peygamberin sözü değildir" der, reddeder. Sarraf gibi, hadisin cevherini tanır, başka sözü ona iltibas edemez."

Bediüzzaman yine Risale-i Nur'da "Beş yüz bin hadisi hıfzına alan Hazret-i Buharî başta olarak, Kütüb-ü Sitte-i sahiha ile nakilleri, gözle görmek kadar kati" şeklinde tarif eder.

"BUHARÎ’DE GÖRMEK, AYNI SAHABEDEN İŞİTMEK GİBİDİR"

Sahabelerin, Kur’an-ı Kerimi hıfz etmeden sonra en çok dikkat ettikleri şey, Peygamber Efendimizin (asm) fiil ve hareketleri oldu. Bütün kuvvetleriyle her hareketini izlemeye, her yaptığı şeyin hikmetini öğrenmeye, adeta Onun gibi yaşamaya çalışmaları oldu. En küçük hareketini takipte ihmal etmediler. Muhaddisler de bu yüce insanların çabalarını bize kadar ulaştırarak büyük bir hizmeti ifa ettiler. İşte bu hizmette en büyük pay sahibi olanların başında Muhammed Buharî gelir. Bu mükemmel hizmetleri neticesinde vücuda getirdikleri eserleri Kur’an-ı Kerim'den sonra en sahih kitaplar olarak kabul görme şerefine nail oldular.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu konuda, "Buharî’de görmek, aynı Sahabeden işitmek gibidir" tespitinde bulunur.

İmam Buhari, hadisleri yazmadan evvel önce bütün kaynakları tespit edip toplar ve çalışmalarında çok titiz davranırdı. Yazdıklarını bizzat kendisi defalarca okuduğu gibi talebelerine de okutarak tashih ederdi. Bazı kitaplarını üç kez yazdığı oldu.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum