Said Nursi idama ehemmiyet vermezdi
Zübeyir Gündüzalp, Bediüzzaman Said Nursi'nin bir mahkemedeki cesur tavırlarını anlatıyor...
Zübeyr Gündüzalp anlatıyor :
Yıl 1935, Üstad talebeleriyle beraber tevkif edilerek Eşkişehir Hapishanesine götürülür. Savcı idam taleb ettiği iddianameyi mahkemede okur. Mahkeme savcının iddianamesine karşı, Üstad'a müdaafasını yapması için söz hakkı verir.
Üstad da Allah'ın varlığını delilleriyle ispata başlar. Savcı Üstad'ın sözünü keser, iddianamedeki gerekçeleri tekrar okumaya başlar.
Üstad başını sallayarak anladığını ima eder, tekrar kaldığı yerden Allah'ın varlığı ve birliği ispat etmek için deliller getirir.
Savcı tekrar durdurur, aynı ikazı yapar. Üstad anladığını ima ederek tekrar başını sallar, bu sefer öldükten sonra dirilmenin gerekçelerini sıralayarak ahiretin kaçınılmaz olduğunu anlatır.
Tam yirmi kere bu durdurmak ve anlatmak faslı devam eder. Üstad istediklerini iyice anlatmıştır.
Mahkeme heyeti, daktilo tuşlarının gürültüleri arasında idamına gerekçeler yazdırırken Üstad, ayak ayak üstüne atar, doksan dokuzluk tesbihini ipinden boşaltıp cebinden çıkardığı başka bir ipe dizer ve püskülünü de takıp hayretle kendini seyreden savcıya, iki parmağıyla ucundan tutup havaya kaldırarak ''Nasıl güzel olmuş mu?'' diye sorar. Yani savcıya idam talebiyle hiç meşgul olmadığını ve ehemmiyet vermediğini bu haliyle gösterir.
(Son Şahitler-Necmettin Şahiner)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.