“Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa, küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’ân ile bir musalâha veya tâbi olabilir.” (Said Nursî Emirdağ Lahikası, Sayfa 311)

Malum 1917 komünist ihtilalinden 1992'ye kadar Rusya dinsiz bir devlet olarak hayatiyetini devam ettirdi. O zaman ismi SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği) idi. Ama dayanamadı ve çöktü. Kapalı rejimden demokratik rejime hızla geçiş yapmak istedi. Bu anlamda birçok gelişme kaydetti. Ama henüz istenen seviyede bir demokrasiye geçmiş değil. Komünizmin katı kuralları ve baskısı altında yetişmiş bir milletin bir anda hür ve demokrat bir toplum haline dönüşmesi için çok fazla çaba harcaması gerektiğini ifade etmeye gerek yoktur.

Komünizmin yıkılması ile dine yapılan baskılar da bir anda ortadan kalkmış oldu. Rusya eskiden Hıristiyan idi ancak geldiği noktada hangi dine mensup olduğunu unuttuğunu “Ba’de harabil Basra” anlamış oldu.
 
Dikkatimizi çeken bir nokta: Risalehaber yayına başladığı günden bugüne geçen bir ay gibi kısa bir zamanda dünya devletleri içinde Risale-i Nur Faaliyetleri açısından en fazla haber Rusya’dan ve Rusya’nın baskısından kurtulmuş ülkelerden geliyor.

Üstadın yukarıda naklettiğimiz sözünü tasdik eden bu hizmet yüklü mesajlar ümit veriyor ki, istikbalde bu kabil haberleri çokça ve sıkça okuyacağız.

Eskiden yurt içinden bu kabil haberler alıyorduk ancak, son 30 yıldır buna ilaveten dünyanın dört bir köşesinden bu kabil haberleri alıyor okuyor ve mutlu oluyoruz. Manevi şevkimize şevk katıyor. Bizi geleceğe yönelik hayli ümitlendiriyor.

Özellikle Hıristiyanlar ile Müslümanların birlikte yaptığı faaliyetlerin fazlasıyla gündeme gelmesi bu iddiayı ispatlaması açısından önem arz ediyor. Bir zamanlar haçlı seferleri ile Müslüman dünyasını dize getirmeye ve kendine tabi kılmaya çalışan Hıristiyanların bugünkü nesli aksine bir tavır takınarak Müslüman kitleyle işbirliği yapıp insanlığı hak dine davet etmeye çalışıyor. İnsanların dinsiz kalması yerine Müslüman olmasını tercih ediyor.

Risale-i Nur hizmetlerinin bu çabalar içinde önemli bir yer işgal ettiği de gözlerden kaçmıyor.

Bu hal gösteriyor ki, gelecek asır Nur’un asrı olacağına ve bu hakikatlerin insanlığı aydınlatacağına engel kalmamıştır. Hak din kuvvet bulacaktır. İnsanlık bu sayede mutlu ve huzurlu bir asrı yaşayacaktır.

[email protected]