Açık hava ve yeşil bir ortam. Salgın döneminde herkes bunların değerini daha da iyi anladı. Bu süreçte koşulan ilk yerler doğa ile iç içe ortamlar oldu.

Doğada vakit geçirmek ihtiyaçtan öte, aslında sağlıklı yaşamın da vazgeçilmezi...

Trt Haber'e konuşan Uzman Psikolog Uğur Elmas, "Kandaki oksijen oranı arttıkça vücut rahatlıyor, beden rahatlıyor. Ruh ve beden ikizdir. Oksijen bizi yeniden canlandırıyor, vücudumuza yeniden hayat katıyor" dedi.

"İnsanın yaşama sevincini sürdürmesine büyük katkı sağlıyor"

Sadece salgının oluşturduğu bilinmezlik ve endişe ortamı değil, yoğun iş ve şehir hayatı da insanlar için büyük stres kaynağı...

Elmas, "Kentleşmede ne kadar yeşil alana yer veriliyorsa, ne kadar yeşil alan çoğalıyorsa aslında bu insanın insan olarak kalması, insanın canlı olarak yaşama sevincini sürdürmesine çok büyük katkı sağlıyor" diye konuştu.

Yeşil alanlarda vakit geçirmek huzuru artırıyor

Yeşil alanlarda geçirilen zamanlar aileler için de oldukça önemli. Doğada kısa süreli piknikler ve kahvaltılar ev içindeki huzur ortamını artırıyor, bireylerin aile içindeki iletişimini geliştiriyor.

Uzmanlar, mümkün olduğunca tabiatta daha fazla zaman geçirmeyi öneriyor.