Risale-i Nur’un Kur’an ve Hadis irtibatı vurgulanmalı

Risale-i Nur’un Kur’an ve Hadis irtibatı vurgulanmalı

Yazar Ali Selim, Risale-i Nur ve Medya sorularını cevapladı

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Ali Selim, Risale-i Nur ve Medya sorularını cevapladı.

Risale-i Nur’un medya (televizyon, radyo, yazılı basın, internet) kanalları aracılığı ile duyurulması, anlatılması, konuşulması ve tartışılması için uygun kişi ve uygun dil, yakışır üslûb konusundaki düşünceleriniz…

Üst bir kimlik ve öğretici bir dilden ziyade eleştiriye açık ve bunu hazmetme problemi yaşamayan bir üslubun ihtiyar edilmesini önemsiyorum. Ünlü bir pop şarkıcısıyla yaptığım bir sohbette, Üstadın cümlelerinden birkaç tanesini art arda sıraladığımda söylediği şey çok hoşuma gitmişti: “Osmancım, kendi cümlelerini kurma zamanın gelmedi mi?” Yıllar önce bir batılı da aynısını söylemişti. Sanırım, kendi ehadi kimliğimiz üzerinden hakikatleri yoğurmayı öğrenmeliyiz.

 

TV, Radyo, gazete, kitap ve dergi yayıncılığı dışında alternatif yayın araçları konusunda neler söylenebilir?

 

Bunlar dışında bir yayın organı mı var? Sanırım ilk hedef bu kanallarda nitelikli çalışmalar yapmak olmalı. Biz mevcudu dahi muhafaza etmekte çok başarılı değiliz…

Bugün bütün dünyanın kullandığı en etkili iletişim araçları ve aygıtları nelerdir? Biz bunları ne kadar kullanabiliyoruz?

TV ve İnternet başı çekiyor elbette. İnternet aleminde nispeten Risale merkezli yayın organlarından bahsedilse de TV anlamında neredeyse sıfırız…

Risale-i Nurun iletişim dili konusundaki düşünceleriniz?

Birinci soruya dair düşüncelerim bu soru için de geçerli. Risalelerin papağanlığını değil, kendi dünyamızdaki karşılığını insanlara sunmalıyız. Her nur talebesinin bir Said olmasının benim dünyamdaki karşılığı budur.

Mevcut medya organları –özellikle televizyon kanalları- üzerinden Risale-i Nur’un tanıtımı nasıl yapılabilir?

Risale-i Nur’un Kur’an’la ve Hadisle olan irtibatını ve içiçeliğini merkeze alan programlara öncelik verilmeli. Bu topraklarda ve diğer İslam ülkelerinde bir eserin meşruiyeti bu kutsallarla olan irtibatı nispetinde artıyor çünkü. Kur’an’ın ve hadisin bu asırdaki muhteşem bir tefsiri hüviyetini bu konular merkezinde ancak duyurabiliriz.

Televizyon programcılığında karizmatik ve medyatik isimlerin daha etkili olduğu göz önünde bulundurulursa mevcut potansiyelimiz ile tanıtım ne düzeyde yapılabilir?

Medyatik ve karizmatik kaç tane nur talebesi ismi sayılabilir ki? Benim aklıma bir Senai Demirci bir de Ahmet Akgündüz geliyor. Onlar da bence karizmatik kimseler olmakla beraber medyatikliği tartışılır. Bu onların kabahati değil elbette…

Bilim adamı, gazeteci, sanatçı, yazar gibi mesleklerinde tanınmış isimlerimiz ile televizyon yayımcılığı konusunda harekete geçmemizin zamanı gelmiş midir?

Geçiyor bile… fakat bu misyonu taşıyabilecek simaları gün yüzüne çıkarmak gerekiyor. Nasıl olacak? Ben de bilmiyorum.

Nur hareketinin kendi medyası olacaksa bunun alt yapısı nasıl oluşturulabilir? Cemaati kanallar mı olmalı yoksa cemaatler üstü bir anlayışla yeni bir yapılanmaya doğru gidilmeli? Tamamen özel girişimciler eliyle yürütülecek işlere destek mi verilmeli?

Cemaati kanalların cemaatler üstü bir dil oluşturduğu yapılanmalara gidilmeli. İşinde ehil kimselerin istihdam edilmesi de çok önemli… İlla bu gibi teşebbüslerde nur talebesi kimliğini aramak da gerekmiyor. Yalnızca kontrol mekanizmasının iki dünya arasındaki senkronizasyonu sağlayan kimselerden olması kafi… 

Risale-i Nur’u ne tür programlar ve formatlar aracılığı ile ekrana taşımalıyız?

Paparazzi ve spor programları dışında her tür programa Risale-i Nur mantığıyla yaklaşılabilir.

Toplum neyi niçin seyrediyor? Bizi niçin ve nasıl seyretmeli?

Fıtri olarak yaşanması gereken duyguları, sanal ortamda geçici de olsa yaşama isteği ve medyanın bunun büyük oranda karşılaması insanları kendisine çekiyor. İnsanlar gülmek, ağlamak, heyecanlanmak, merak etmek, korkmak istiyorlar. Yani duygularıyla yüzleşmek. Tv bunu yalandan ve kısa süreliğine de olsa karşılıyor. İnsanları fıtratlarındaki gerçeklikle tanıştırmak birinci vazifemiz olmalı.

Risale-i Nur camiasına yakın/uzak TV kanalları ile ilişki kurma ve irtibata geçme konusunda ne gibi çalışmalar yapılabilir?

Sanırım artık medya dünyasında para en birinci vesile. Hangi kanal olursa olsun paranın ucunu gösterince size ve programlarınıza vakit ayıracaklardır. Bunun için sponsor bulmak ilk adım olmalı.

Medyanın gündemine Risale-i Nur’u taşımak için yapılması gereken uygun sosyal ve kültürel faaliyetler nelerdir? Bu faaliyetler ile medyayı buluşturma konusunda neler yapılabilir?

Bunun için daha çok mevcut medyanın ahlaki yapısının ve değerlerinin değişmesi gerekiyor. Nitelikli işler yapıp sabretmemiz gerekiyor.

Sizce Risale-i Nurları tanıtmada en etkili araçlar nelerdir? İlk üç tanesini belirtir misiniz?

Risale-i Nur camiasındaki gençlerin Risaleleri daha eleştirel boyutta okuması ve bilinçli bir okuyucu imajı çizmesi en birinci araçtır. Birebir etkileşimin daha başarılı sonuçlar vereceğini umuyorum. Ve en önemlisi Diyanet İşleri… Risalelerin Diyanet kanalıyla neşri çok büyük yargıları kıracaktır.

Yerel, bölgesel, ülke çapında ve uluslar arası platformlarda Risale-i Nur yayınlarına bakıldığında, Cemaatlerin durumu nasıl gözükmektedir?

Risale-i Nur cemaatleri bugün medyatik bir “camianın” adıyla anılma gibi riski taşıyor toplumda. Bu imajın silinmesi gerekir diye düşünüyorum. Bir de Kur’an-Risale, Hadis-Risale, Hz Peygamber–Risale ilişkisinin hayati önemini topluma duyurmak çok önemli.

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.