Risale-i Nur hakkında iki şiir

Risale-i Nur hakkında iki şiir

Bu eserdir insanları dehşetlerden dûr eden.Kudret eli hâmisidir, hayret-fezâ hükmü var

(Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin EMİRDAĞ LAHİKASI-1 adlı eserinden bölümler.)

Risale-i Nur

Mazhar-ı esmâ u sıfât-ı Bediüzzamandır bu.
Mev'ûd-ü risaletten bizlere fazl-ı ihsandır bu.
Kenz-i mahfîde muhit-i mekteb-i irfandır bu.
Havâ-i zulmette işrâk eden şems-i tâbândır bu.

Mişkât-ı misbahtan menşur-u hakikat-ı Kur'ân'dır bu.
Mevsim-i âsârda yektâ bir gülistandır bu.
İrşâd-ı feth-i keşifte serencam-ı hidâyettir bu.
Sefine-i necatta sırr-ı menzile vusule kaptandır bu.

Leyle-i zulmet-i cehilde nur-u çırâğ-ı Yezdandır bu.
Gamgîn gönüllerde bahçet-i ferah feza-yı şâdümandır bu
Şems-i Kur'ân'dan akseden nur-u irfandır bu.
Sultanü'l-eser ve zübdetü'l-meânî-i tefsir-i Furkandır bu.

Şeref-i Ehl-i Beyt ve teşci-i Gavs-ı Âzamdır bu.
Etba-i Ehl-i Sünnet ve iklim-i mârifette sultandır bu.
Mâden-i mârifet ve ibraz-ı şefkatte ümmü'l-enâmdır bu.
Cism-i velâyette evliyâya ruh-u fezâ-yı cândır bu.

Kevkeb-i muhakkıkînde mü'minlere atâ-yı Sübhandır bu.
Vahdet-i mevcud ve râhının semasında kehkeşandır bu.
İlm ü mârifet bahrinde dürr-i yektâ-yı mercandır bu.
İlm ü hakikatte şûledar mâhitab-ı âhirzamandır bu.

Müstağrak-ı envar-ı safâda gelen bahardandır bu.
Teslîm-i rıza ve nezâhet-i istiğnada aynı iz'andır bu.
Risale-i Nur talebelerine hakikat-i kıble-i imandır bu.

Halil İbrahim (r.h.)

***

Risale-i Nur

Bu Nur, eser-i tefsîridir o semavî kitabın,
İlân eder hakikati, emr-i hakkı bildirir.
İsyanlara, zulümlere mâruz olan cihanın,
Bu asırda gözyaşını nur saçarak dindirir.

Bu eserdir muztarip gönüllere tesellî.
Bu kararsız âlemin her buhranında nur saçar.
Bu eserdir her zulmette selâmetin rehberi.
Ehl-i iman bu sayede, bu eserle hür yaşar.

Mâsumlara bir öğüttür, gençlerin de rehberi,
Her mazluma "Ağlama" der. "Güleceksin yarın sen."
Tesellîsi çok yücedir, ibretlidir dersleri,
Beli bükük ihtiyara müjde verir derinden.

Bu eserdir insanları dehşetlerden dûr eden.
Kudret eli hâmisidir, hayret-fezâ hükmü var.
Muannidler teslim olur hükmüne, mağrur iken.
Her serseri feylesofu meftun eden Nur'u var!

Bu nur eser her bilginin, her mü'minin sertacı,
Dertlilerin dermanıdır, her münkiri tokatlar.
Şirklerin hem hedimidir, hem her kaygu ilâcı,
Zındık, zâlim ilişirse başında volkan patlar!

Ey güç yetmez dehşet veren hâletlerden ağlayan!
Fânilere aldanarak kırıldıkça bağırma.
Ey zâilden, âcizlerden medet umup bağlanan!
Gir bu Nurun âlemine, fânileri çağırma.

Ayıl artık gaflet sarhoşluğundan, durma, uyan!
Hevesatın bir ejderdir, kalbini kemirecek.
Yarın mesut olacaktır yoklukta Hakkı bulan.
Nura ver nakd-i ömrü, yarın sana verilecek;
Huzuruna uhrâda ihtişamlar serilecek.

Risale-i Nur'un kusurlu hâdimi Zekâi