Risale-i Nur festivalleri düzenlenebilir

Risale-i Nur festivalleri düzenlenebilir

Yazar Maruf Özülkü Risale-i Nur ve Medya sorularını cevapladı

Risale Haber-Haber Merkezi

Yazar Maruf Özülkü Risale-i Nur ve Medya sorularını cevapladı
 
Risale-i Nur’un medya (televizyon, radyo, yazılı basın, internet) kanalları aracılığı ile duyurulması, anlatılması, konuşulması ve tartışılması için uygun kişi ve uygun dil, yakışır üslûb konusundaki düşünceleriniz…
 
Değerli akademisyenlerimiz ve yazarlarımız var. Sosyal ve psikolojik durumlardan Risale-i Nur hakikatlerine gitmek ve referans eseri olarak ona göndermede bulunma yoluyla hareket etmek en doğru metottur derim. Canlı ve karşısındakine heyecan veren ama itidali elden bırakmayan bir üslupla olmalıdır. Kim derseniz mesela aklıma gelen ilk isimleri sayayım: Taha Akyol, Nevzat Tarhan, Ahmet Akgündüz, Mehmet Kahraman, Mustafa Özcan, İsmail Benek, Mehmet Aybak, İbrahim Kaygusuz, M. Ali Bulut…
 
TV, Radyo, gazete, kitap ve dergi yayıncılığı dışında alternatif yayın araçları konusunda neler söylenebilir?
 
Elbette araştırılmalıdır. Ancak biz daha bu imkanları tam olarak kullanabilmiş değiliz. Eğitim materyalleri Anadolu da il il yapılacak ve oradaki seçkinlerin katılacağı özel beyin fırtınası niteliğindeki toplantılar. Özel gündemli forumlar olabilir. Bu alanda eser ortaya koyan, yazar, müzisyen, sinemacı tv yapımcılarını kapsayan altın kelebek türü ödül geceleri falan…
 
Bugün bütün dünyanın kullandığı en etkili iletişim araçları ve aygıtları nelerdir? Biz bunları ne kadar kullanabiliyoruz?
 
Yukarıda kısmen değindim. Medya,  düşünce ve tanıtım  platformları ve özgün eserler… Aslında genelleyici bir dille ve özet ya da ezberci bir Risale çalışması doğru değil. Herkes belli bir alanda ve yoğunlaşarak ihtisasla çalışmasını ortaya koymalıdır.
 
Risale-i Nurun iletişim dili konusundaki düşünceleriniz?
 
Nurların iletişim dili görünürde problemli addedilebilir. Ancak altyapı çalışmasıyla o dilin sıcaklığı ortaya konulursa bu tersine sempati sebebi sayılacaktır. Bunun için de ruha, akla verdiği tatlı esintileri idrak etmek/ettirmek lazım.
 
Mevcut medya organları –özellikle televizyon kanalları- üzerinden Risale-i Nur’un tanıtımı nasıl yapılabilir?
 
Donanımlı insanlarımızın bir araya gelmesi ve medyada birbirlerini nurların anlaşılması adına pazarlaması gerekir. Yanlış anlaşılmasın, egolarını tatmin etsinler anlamında değil. Alanında uzman, ciddi çalışması olan otoriter arkadaşlarımızın medya kanallarında önünü açmalıyız ki bu boşluğu doldurma imkanı olsun.
 
Televizyon programcılığında karizmatik ve medyatik isimlerin daha etkili olduğu göz önünde bulundurulursa mevcut potansiyelimiz ile tanıtım ne düzeyde yapılabilir?
 
Şu anda sınırlı düzeyde. Çünkü biz medya cazgırlığı konusunda yetersiziz, tecrübesiziz. Bunu zaman zaman programlara katılan muhterem ağabeylerimizin içine düştüğü sıkıntılı hallerinden anlıyoruz. Çünkü oralar cemaat ortamı değil. Bu zamanla aşılabilecek bir sıkıntı.
 
Bilim adamı, gazeteci, sanatçı, yazar gibi mesleklerinde tanınmış isimlerimiz ile televizyon yayımcılığı konusunda harekete geçmemizin zamanı gelmiş midir?
 
Harekete geçmek ifadesi, sanki bir şeyler yapabilme gücümüz var da biz bunu esirgiyoruz, “şimdi başlasak mı” gibi bir anlamı barındırıyor. Doğrusu hareketteyizdir zaten. Ama etimiz budumuz bu kadardır. 
 
Nur hareketinin kendi medyası olacaksa bunun alt yapısı nasıl oluşturulabilir? Cemaati kanallar mı olmalı yoksa cemaatler üstü bir anlayışla yeni bir yapılanmaya doğru gidilmeli? Tamamen özel girişimciler eliyle yürütülecek işlere destek mi verilmeli?
 
Özel girişimler diyorum. Cemaatler ancak sınır ve sorumlulukları ortaya koymalıdır. Aksi durumlarda ihtar ve ikaz etmelidirler. Devletlerin KİT’leri ne kadar rantabl ise, cemaatlerin teşekkülleri de o kadar. Artık serbestiyet ve memlukiyet devrine doğru gidiyoruz.
 
Risale-i Nur’u ne tür programlar ve formatlar aracılığı ile ekrana taşımalıyız?
 
Nurları her platformda ve programda uygun formatla ekrana taşıyabiliriz. Yeter ki doğru isim ve doğru bir üslup ortaya koyabilelim.
 
Toplum neyi niçin seyrediyor?
 
Bizi niçin ve nasıl seyretmeli? Biz, suyun tersine gitmezsek, milletin fıtratıyla cedelleşmezsek ilgi odağı oluruz. İdeolojik bir duruş değil, kuşatıcı, kucaklayıcı bir dille ve doğal bir ihtiyaç olarak nurları takdim etmeliyizdir.
 
Risale-i Nur camiasına yakın/uzak TV kanalları ile ilişki kurma ve irtibata geçme konusunda ne gibi çalışmalar yapılabilir?
 
Bunun yolu belli. Kişisel dostluklar, medyatik çıkışlar, çalışmaların duyurusu ve kamuoyunu heyecana getirecek söylemler.
 
Medyanın gündemine Risale-i Nur’u taşımak için yapılması gereken uygun sosyal ve kültürel faaliyetler nelerdir? Bu faaliyetler ile medyayı buluşturma konusunda neler yapılabilir?
 
Başkalarının yaptığı, ad verdiği ama içini dolduramadığı bazı faaliyetleri örnek alabiliriz. Mesela, altın kelebek ödüllerimiz, bienalimiz, festivallerimiz, haydi kızlar okula misali kampanyalarımız, Anadolu buluşmalarımız (ama herkesle konuşarak) gibi.
 
Risale-i Nur yayıncılığı yapanlar için yayın standartları ortaya koymak istense, önerileriniz ne olacaktır?
 
Üstadın ve saffı evvel ağabeylerin kırmızı çizgilerine azami riayet. Ama izah, şerh anlamında azami gayret ve ihtisaslaşma. Halka bu hakikatleri malettirme. Nefsani ve küçük hesaplardan uzak durma. Faaliyeti esas almak, niyet okuyuculuğu ya da başkası adına iş görmemek.
 
Sizce Risale-i Nurları tanıtmada en etkili araçlar nelerdir? İlk üç tanesini belirtir misiniz?
 
Hizmet, faaliyet ve medya. Tekrara düşmeyeyim.
 
Yerel, bölgesel, ülke çapında ve uluslar arası platformlarda Risale-i Nur yayınlarına bakıldığında, Cemaatlerin durumu nasıl gözükmektedir?
 
Cemaatler, nurların büyük taşıyıcılarıdır. Kitlesel kuvvettirler. Hizmetin sahibi ve hamisidirler. Ancak cemaat kadar velud fertlerin çalışmalarını ortaya koyması lazım. Bu anlamda fert-cemat çatışması anlamsızdır.  İstidadları köreltmek gibi bir vahşeti cemaat ruhuna yakıştırmamak lazım. Şahs-i maneviye aykırı düşmeden ferdi istidatlar gelişmelidir.
 
www.RisaleAkademi.com