Risale-i Nur benim bedelime sizlerle görüşür, güzelce ders verir

Risale-i Nur benim bedelime sizlerle görüşür, güzelce ders verir

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Beni merak etmeyiniz; ben sizinle beraber bir binada bulunduğumda bahtiyarım, memnun ve mesrurum.

Şimdi vazifemiz: Bir müdafaa nüshası Isparta'ya gitsin. Mümkünse, hem yeni hurufla, hem makineyle eski huruf yirmi nüsha çıksın. Hattâ oranın müddeiumumuna gösterilsin. Hem bir nüsha avukatımıza bizzat verilsin ve ayrı bir nüsha da müdüre verip tâ onu da dâvâ vekilimize o versin. Hem Ankara makamatına yeni harfle beraber eski harfle, Denizli'de olduğu gibi, gönderilecek. Mümkünse beş nüsha makamata hazırlansın. Çünkü müsadere edilen Nurlar, eski harfle o makamata, hususan Diyanet Riyaseti heyetine gönderilmiş, sonra buraya gelmiş. Hem vekilimiz Ahmed Beye haber veriniz ki, müdafaayı makineyle yazdığı vakit sıhhatine pekçok dikkat etsin. Çünkü ifadelerim başkasına benzemiyor. Bir harfin ve bazen bir noktanın yanlışıyla bir mesele değişir, mânâ bozulur.

Hem buraya gelen iki makine, size müsaade verilmezse geri gitsinler. Hem telâş edip sıkılmayınız, meyus olmayınız. اِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا 1 sırrıyla, inâyet-i İlâhiye inşaallah çabuk imdadımıza yetişir.

1) "Gerçekten zorlukla beraber bir kolaylık vardır." İnşirah Sûresi, 94:6.

***

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Risale-i Nur benim bedelime sizlerle görüşür, derse müştak yeni kardeşlerimize güzelce ders verir. Nurlarla ya okumak veya okutmak veya yazmak suretindeki meşguliyet, tecrübelerle kalbe ferah, ruha rahat, rızka bereket, vücuda sıhhat veriyor. 

Şimdi Hüsrev gibi Nur kahramanı size ihsan edildi. İnşaallah bu medrese-i Yusufiye dahi, Medresetü'z-Zehrânın bir mübarek dershanesi olacak. Ben şimdiye kadar Hüsrev'i ehl-i dünyaya göstermiyordum, gizlerdim. Fakat neşredilen mecmualar, onu ehl-i siyasete tamamıyla gösterdi, gizli birşey kalmadı. Onun için ben onun iki üç hizmetini has kardeşlerime izhar ettim. 

Hem ben, hem o, daha gizlemek değil, lüzum ise aynı hakikat beyan edilecek. Fakat şimdilik karşımızda hakikati dinleyecekler içinde dehşetli ve tezahür etmiş iki muannid, hem zındık, hem komünist hesabına—biri Emirdağı'nda mâlum olmuş, biri de burada—gayet dessasâne, aleyhimizde iftiralarla memurları ürkütmeye çalışıyorlar. Onun için biz şimdilik çok ihtiyat edip telâş etmemek ve inâyet-i İlâhiyenin imdadımıza gelmesini tevekkülle beklemek lâzımdır.

Bediüzzaman Said Nursi
Şualar