Resul-i Ekrem'e (asm) muhabbet, onun sünnet-i seniyyesine ve şeriat-ı garrâsına ittibâ iledir
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
MU'CİZÂT-I AHMEDİYE (asm)
...
Evet, حَنِينُ الْجِذْعِ 1 mu'cizesi çok münteşir ve meşhur ve hakikî mütevatirdir.2 Sahabelerin bir cemaat-i âlisinden on beş tarikle3 gelip, Tâbiînin yüzer imamları o mu'cizeyi, o tariklerle, arkadaki asırlara haber vermişler. Sahabenin o cemaatinden ulema-i Sahabe namdarları ve rivayet-i hadîsin reislerinden Hazret-i Enes ibni Malik (hâdim-i Nebevî),4 Hazret-i Câbir bin Abdullahi'l-Ensârî (hâdim-i Nebevî),5 Hazret-i Abdullah ibni Ömer,6 Hazret-i Abdullah bin Abbas,7 Hazret-i Sehl bin Sa'd,8 Hazret-i Ebu Saidi'l-Hudrî,9 Hazret-i Übey ibni'l-Kâ'b,10 Hazret-i Büreyde,11 Hazret-i Ümmü'l-mü'minîn Ümmü Seleme12 gibi meşâhir-i ulema-i Sahabe ve rivayet-i hadîsin rüesaları gibi, herbiri bir tarikin başında, aynı mu'cizeyi ümmete haber vermişler. Başta Buharî, Müslim, kütüb-ü sahiha, arkalarındaki asırlara o mütevatir mu'cize-i kübrâyı tarikleriyle haber vermişler.
İşte, Hazret-i Câbir tarikinde der ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm hutbe okurken, Mescid-i Şerifte جِذْعُ النَّخْلِ denilen kuru direğe dayanıp okurdu. Minber-i şerif yapıldıktan sonra, minbere geçtiği vakit, direk tahammül edemeyerek, hamile deve gibi ses verip inleyerek ağladı. Hazret-i Enes, tarikinde der ki: Camus gibi ağladı, mescidi lerzeye getirdi. Sehl ibni Sa'd, tarikinde der: Hem onun ağlaması üzerine, halklarda ağlamak çoğaldı. Hazret-i Übeyy ibni'l-Kâ'b, tarikinde diyor: Hem öyle ağladı ki, inşikak etti.
Diğer bir tarikte,13 Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti:
اِنَّ هٰذَا بَكٰى لِمَا فَقَدَ مِنَ الذِّكْرِ Yani, "Onun mevkiinde okunan zikir ve hutbedeki zikr-i İlâhînin iftirakındandır ağlaması."
Diğer bir tarikte,14 ferman etmiş:
لَوْ لَمْ اَلْتَزِمْهُ لَمْ يَزَلْ هٰكَذَۤا اِلٰى يَوْمِ الْقِيٰمَةِ تَحَزُّنًا عَلٰى رَسُولِ اللهِ
Yani, "Ben onu kucaklayıp teselli vermeseydim, Resulullahın iftirakından kıyamete kadar böyle ağlaması devam edecekti."
Hazret-i Büreyde, tarikinde der ki: Ciz' ağladıktan sonra, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm elini üstüne koyup ferman etti:
اِنْ شِئْتَ اَرُدُّكَ اِلَى الْحَۤائِطِ الَّذِى كُنْتَ فِيهِ تَنْبُتُ لَكَ عُرُوقُكَ وَيَكْمُلُ خَلْقُكَ وَيُجَدَّدُ خُوصُكَ وَثَمَرُكَ وَاِنْ شِئْتَ اَغْرِسُكَ فِى الْجَنَّةِ يَاْكُلُ اَوْلِيَۤاءُ اللهِ مِنْ ثَمَرِكَ 15
Sonra o ciz'i dinledi, ne söylüyor. Ciz' söyledi; arkadaki adamlar da işitti:
اِغْرِسْنِى فِى الْجَنَّةِ يَاْكُلْ مِنِّى اَوْلِيَۤاءُ اللهِ فِى مَكَانٍ لاَ يَبْلٰى
Yani, "Cennette beni dik ki, benim meyvelerimden, Cenâb-ı Hakkın sevgili kulları yesin. Hem bir mekân ki, orada beka bulup, çürümek yoktur." Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti: 16 قَدْ فَعَلْتُ Sonra ferman etti:
اِخْتَارَ دَارَ الْبَقَۤاءِ عَلٰى دَارِ الْفَنَۤاءِ 17
İlm-i kelâmın büyük imamlarından meşhur Ebu İshak-ı İsferânî naklediyor ki: Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm direğin yanına gitmedi. Belki direk onun emriyle onun yanına geldi. Sonra emretti, yerine döndü.18
Hazret-i Übeyy ibni Kâ'b der ki: Şu hâdise-i harikadan sonra Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm emretti ki, "Direk minberin altına konulsun." Minberin altına konuldu—tâ Mescid-i Şerifin tamiri için hedmedilinceye kadar. O vakit Hazret-i Übeyy ibni Kâ'b yanına aldı; çürüyünceye kadar muhafaza edildi.19 Meşhur Hasan-ı Basrî, şu hâdise-i mu'cizeyi şakirtlerine ders verdiği vakit ağlardı ve derdi ki: "Ağaç, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâma meyil ve iştiyak gösteriyor. Sizler daha ziyade iştiyaka, meyle müstehaksınız."20
Biz de deriz ki: Evet, hem ona iştiyak ve meyil ve muhabbet, onun sünnet-i seniyyesine ve şeriat-ı garrâsına ittibâ iledir.
Dipnot-1: Kuru hurma direğinin inlemesi.
Dipnot-2: el-Kettânî, Nazmü'l-Mütenâsir, 134-135.
Dipnot-3: İbni Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 125-132.
Dipnot-4: Enes ibni Malik tariki: Buharî, Menâkıb: 25; Tirmizî, Menâkıb: 6, Cum'a: 10; İbni Mâce, İkametü's-Salât: 199; Dârîmî, Mukaddime: 6; Salât: 202; Müsned, 1:249, 267, 363, 3:226.
Dipnot-5: Câbir bin Abdullah-il-Ensârî tariki: Buharî, Menâkıb: 25; Tirmizî, Menâkıb: 6, Cum'a: 10; Nesâî, Cum'a: 17; İbni Mâce, İkametü's-Salât: 199; Dârîmî, Mukaddime: 6 (Câbir'den üç ayrı tarikle); Salât: 202; Müsned, 3:293, 295, 306, 324.
Dipnot-6: Abdullah ibni Ömer tariki: Buharî, Menâkıb: 25; Tirmizî, Cum'a: 10 Tirmizî (tahkik: Ahmed Şâkir), no. 505, Menâkıb: 6; Dârîmî, Mukaddime: 6.
Dipnot-7: Abdullah bin Abbas tariki: Tirmizî, Menâkıb: 6; Cum'a: 10; Dârîmî, Mukaddime: 6; Salât: 202; Müsned, 1:249; Müsned, 1:363.
Dipnot-8: Sehl bin Sa'd tariki: Tirmizî, Menâkıb: 6; Cum'a: 10; Dârîmî, Mukaddime: 6; Salât: 202; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:62.
Dipnot-9: Ebu Saidi'l-Hudrî tariki, Dârîmî, Mukaddime: 6.
Dipnot-10: Ubey ibni'l-Kâ'b tariki: Tirmizî, Cum'a: 10; İbni Mâce, İkametü's-Salât: 199; Dârîmî, Mukaddime: 6; Müsned, 139; Hafâcî, Şerhu'ş-Şifâ, 3:62; Mubârekforî, Tuhfetü'l-Ahvezî, 3:22.
Dipnot-11: Büreyde tariki: Dârîmî, Mukaddime: 6.
Dipnot-12: Ümmü'l-Mü'minîn Ümmü Seleme tariki: Tirmizî, Menâkıb: 6; Cum'a: 10.
Dipnot-13: Yani, Câbir bin Abdullah tariki. Buharî, Menâkıb: 25.
Dipnot-14: Yani, Enes ibni Malik ve Abdullah ibni Abbas tariki. Dârîmî, Mukaddime: 6.
Dipnot-15: "İstersen seni eski yerine nakledeyim. Orada kök salar, büyüyüp gelişirsin, yaprakların tazelenir ve defalarca meyve verirsin. Eğer Cenneti istersen seni Cennette dikeyim; orada meyvelerinden Allah'ın sevgili kulları yer."
Dipnot-16: "Öyle yaptım."
Dipnot-17: "Bâki olan âhireti fâni dünyaya tercih etti."
Dipnot-18: Kadı İyaz, eş-Şifâ, 1:304.
Dipnot-19: Kadı İyaz, eş-Şifâ, 1:304; İbni Mâce, İkametü's-Salât: 199; Dârîmî, Mukaddime: 6; Kadı İyaz, eş-Şifâ, 1:304.
Dipnot-20: Kadı İyaz, eş-Şifâ, 1:305.
Bediüzzaman Said Nursi
Mektubat