Resmi ezberleri bozan Mete Tunçay, Atatürk'ün dini nasıl istismar ettiğini açıklamıştı

Resmi ezberleri bozan Mete Tunçay, Atatürk'ün dini nasıl istismar ettiğini açıklamıştı

Resmi Cumhuriyet tarihçiliğinin ezberlerini bozan tarihçi, siyaset bilimci Prof. Dr. Mete Tunçay, 89 yaşında İstanbul’da vefat etti

Tarih Vakfı’nın ve Bilgi Üniversitesi’nin kurucularından, 1981’de yazdığı “Tek-Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931” kitabıyla resmi Cumhuriyet tarihçiliğinin ezberlerini bozan tarihçi, siyaset bilimci Prof. Dr. Mete Tunçay, 89 yaşında İstanbul’da vefat etti.

Mete Tunçay, bugün ikindi namazını müteakip Levent’teki Afet Yolal Camii’nde kılınacak cenaze namazından sonra Feriköy mezarlığına defnedilecek.

Yakın tarihin karanlık ve yanlış bilinen yönlerini sık sık anlatan Prof. Tunçay’ın bazı sözleri şöyle:

HARF DEVRİMİ DİNLE BAĞI KIRMAK İÇİN YAPILDI

Sizce niye alfabe değişikliği en önemli devrim?

Çünkü dinle dil değil ama dinle yazı arasında garip bir ilişki vardır. Müslüman olmakla Arap harflerini kullanmak arasında doğrudan bir bağ var ve bizim devrim bu bağı kırdı.

Bunu bilinçli mi yaptı?

Bilinçli yaptı. Tarık Bin Ziyad’ın, geri dönülmesin diye gemilerini yakma hadisesidir bu. Latin alfabesi tamamen dinle ilişkili olarak getirildi. Hilafet kaldırılacağı zaman bir kamuoyu yoklaması yapılsaydı, cevap muhtemelen “Hilafet kaldırmasın” çıkardı. (Neşe Düzel, Taraf Gazetesi, 2010)

ATATÜRK TANRILAŞTIRILDI

Atatürk ve Cumhuriyetin ilk yılları artık daha geniş toplum kesimlerinin de takip ettiği bir tartışmanın öznesi oldu. Yöntem ve üslubu nasıl buluyorsunuz?

Teslim etmek gerekir ki; Türkiye’de bir Atatürk tapısı / kültü kuruldu. Atatürk tanrılaştırıldı. Bu Mustafa Kemal’in kendi sağlığında başladı. Bunda biraz da kendi günahı var. Atatürk çok akıllı bir adamdı. Kendisinin bir dizi sözü vardır, “Sana büyük adam diyecekler bunlara inanma” falan diyor kendisine ama beşeri bir şey tabi, kendisinin yaratıcı, kurucu, baba olduğunu söylediklerinde buna razı oluyor. Etrafında bunları söyleyen bir sürü adam var. Kötü manzumeler yazan Behçet Kemal mesela, Atatürk mevlütü diye bir şey yazdı, Atatürk’e peygamberlik izafe etti falan. Bütün bunlar abartmalı şeyler. Atatürk’ün etrafında kurulan şey böyle başladı başka bir yere gitti. (Fadime Özkan, Star Gazetesi, 2009)

PROF. METE TUNÇAY, ATATÜRK'ÜN DİNİNİ AÇIKLADI

Siz Atatürk’ün din konusundaki tavrını nasıl yorumluyorsunuz?

Yabancı gazetecilerle falan konuşurken ‘Ben bütün dinlere karşıyım’ diyor. Dinin bir aldatmaca olduğunu düşünüyor. Arkadaşlarımla bazen tartışıyoruz. Ben onun ate olmayıp, ‘Bir yaradan vardır’a inandığını düşünüyorum. İsimler yanıltıcıdır, dinler yanlış aramalardır ama yine de bir yaradan vardır. Bu agnostiklikten daha öte bir şey, deizm. Atatürk’ün ateist değil, deist olduğunu düşünüyorum.

İnsan benim yaşıma gelince birtakım gözlemler yapmadan edemiyor. Mesela ben 40-50 yıl önce devlet büyüklerinin cumaya gitmeleri gibi bir şeyi düşünemezdim. Şimdi neredeyse gitmemek mümkün değil devlet büyükleri için. Böyle toplu iftarlar falan... Askerler bile camilere şehit cenazesi vesilesiyle topluca geliyorlar, topluca bayram namazı kılıyorlar. Bunlar düşünülebilecek şeyler değildi. Yasak mıydı yoksa bunu yapmaya lüzum mu görmüyorlardı? (Cansu Çamlıbel, Hürriyet, 2016)

KEMALİZM CEBERRUTLUĞUN ADI OLABİLİR

Taha Akyol: Kemalizm günümüzde ne işlev görüyor?

Mete Tunçay: Kemalizm günümüzde zorun adı, ceberrutluğun adı olabilir. Ancak buna sığınılabilir. Bu olsa olsa çok iyi niyetle gelişmemiş bir ülkede, hiçbir dinamik yok diyelim, onu harekete geçirmek için, o toplumun içinde örgütlenen silahlı kuvvetlerin bir başlangıç yaptırmaları gibi savunulabilir. Mesela Mesela bir Afrika ülkesinde silahlı kuvvetlerin böyle bir toplumsal dönüşümü başlatmak için ilk hareket yapmaları... (Açık Görüş, Star, 2010)

ATATÜRK MİLLİ MÜCADELEDE DİNİ İSTİSMAR ETTİ

‘Milli Mücadele’de, insanları Türk milliyetçiliği adına harekete geçirmek mümkün değildi... Milli Mücadele tamamen İslam dininin istismarına dayanan bir şekilde kuruldu...’ dediniz. Milli Mücadele dini nasıl istismar etti?

Mesela... Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, memleketteki bütün İslam yurttaşları ‘tabii aza’ sayıyordu. Gayrımüslimler ise Cemiyet’e üye olamıyorlardı. Mesela... Hiçbir Osmanlı Mebusanı’nda kürsüden Kur’an okunmamıştı. Büyük Millet Meclisi’nde ise kürsüden Kur’an okunuyor, Hacı Bayram’a Cuma namazına gidiliyordu. Meclis’in açılış günü bile Cuma’ya denk getirildi. Dolayısıyla İslam, Osmanlı’nın Meşrutiyet döneminde sahip olmadığı öneme, Milli Mücadele döneminde sahip oldu.

Dinin kullanılması ne kadar sürüyor?

Askerî zafere kadar sürüyor. 9 Eylül 1922’de İzmir’e girildikten sonra Atatürk Ankara’ya dönüyor. Kendisine “Hacı Bayram’a gidip şükran duası edelim” dendiğinde de, “Benim böyle bir borcum yok” diyor. Mesela... Milli Mücadele yıllarında, ‘İslam milleti’ anlamına gelen, “biz burada sadece Türk değil, Kürdü, Arabı, Lazı, ve Çerkesiyle tam bir birliğiz” denirken, Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra bu milli birlik, ‘Türk milli birliğine’ dönüştürülüyor.

İslamiyet birleştirici unsur olmaktan çıkıyor mu?

Birleştirici unsur Türklüğe çevriliyor. Ancak bu süreç adım adım ilerliyor. Çok kişi unuttu ama... 1922’nin kasımında Saltanat kaldırıldı ve Mecit Efendi halife oldu. Onun halifeliği bir buçuk sene sürdü. Bu bir buçuk senenin dört ayı Cumhuriyet dönemidir. Yani, bizim önce ‘halifeli bir cumhuriyetimiz’ vardı. (Neşe Düzel , Taraf Gazetesi, 2010)

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
3 Yorum